2. Ödül, TJK İstanbul Veliefendi Hipodromu Tribün Binaları ile Yönetim Binası Tasarımı ve Çevre Düzenlemesi Konsept Mimari Proje Davetli Yarışması

2. Ödül, TJK İstanbul Veliefendi Hipodromu Tribün Binaları ile Yönetim Binası Tasarımı ve Çevre Düzenlemesi Konsept Mimari Proje Davetli Yarışması

Mimari Rapor

İstanbul’un yakın tarihinde önemli sosyokültürel kullanım alanlarından biri olan Veliefendi Hipodromu, İstanbul kent hafızasında etkili bir geçmişe sahiptir. Bu etkinin artarak devam etmesi ve bu bağlamda projenin kente sunacağı katkı önemlidir. Önerdiği açık ve yarı açık kamusal alanların kentli tarafından kullanılacak olması, bu ortam sayesinde oluşacak yeni hipodrom yaşamının öncelikle yakın çevresine daha sonra da tüm kente katacağı sosyal zenginlik tasarımın önemli hedeflerinden biridir. Bu sayede kentle daha fazla bütünleşen ve yarış günü dışında kullanılan bir ÇEKİM ALANI yaratılmış olacaktır.

Önemli bir diğer hedef ise kentle ve yarışseverle kurulan yalın ve doğru kurgusal ilişkinin değerini kaybetmeden, Türkiye Jokey Klübüne ülkemizde ve Uluslararası arenada temsiliyet alanını tanımlamaktır. Bu sayede yeni yapılacak Hipodrom binası sadece yarış izlenen ve idari-yönetim ofislerine hizmet sağlayan bir yapı olmayacak, İKONİK TASARIMI ile TJK’yı tüm dünyada temsil edecektir.

Genel Kurgu

Kamusal alanı önemseyen ve yapının kentliye alan bırakılabilecek nitelikte bir kurguya sahip olması, çevresindeki bölgenin doğru tasarım kararlarıyla imar edildiği takdirde geniş bir ETKİLEŞİM ALANI bulması olasıdır.

Tasarımda önemli unsurlar:
• Ana sirkülasyon katının 1.kat olarak kabul edilmesi ve katın tamamında yarışseverin pist ile kuracağı görsel ilişki.
• Etkin ve yarış zamanı dışında da kullanılması hedeflenen “hipodrom meydanı”
• Mevcut padok alanınına doğru genişleyen tasarım ile padok etrafındaki kafe-restoranlardan yarış öncesi süreci izleme imkanı veren sosyal donatı alanları. “Padok Meydanı” oluşturma fikri.
• Hipodrom ana giriş kapısı olarak kullanılan bölgeden girişte yarışseverleri karşılayan meydan ve sonrasında hem Alt zemin kat hem de üst zemin kat ile görsel fiziksel ilişki kuran avlular, iç bahçeler. Bu avlu ve iç bahçelerin konumları, mevcut ağaçların tamamının korunması ilkesi göz önünde bulundurularak kurgulanmıştır.

Seyir terasları, yürüyüş yolları, platformlar, mağazalar, çocuk oyun alanları, restoranlar ve kafeleri ile kullanım zenginliği içinde kurgulanan hipodrom meydanı ziyaretçileri ilk karşılayan alan olması açısından önemlidir. Yarışsever olarak bu meydan geçilerek devamında yarış pistlerinin olduğu kot (zemin kat) ve projenin ana dolaşım katına karşılık gelen 1.kat (üst zemin kat) ile karşılaşımaktadır. Yaya sirkülasyonunu farklı kat ve alanlardan yarış mahallerine (tribün, padok, pist) götürmek ve bu esnada tüm kullanım alanlarını dengeli şekilde konumlandırmak tasarımın ön planda tuttuğu bir olgudur. Meydan deneyimlendikten sonra Padok kısmına zemin kattan ulaşılabileceği gibi, Padok etrafına konumlanan Kafe,Restoran ve teraslar ile de görsel iletişim sağlanabilecektir.

1 ARAÇ SİRKÜLASYONU

Yarışseverler için en önemli deneyim Meydan geçilerek çevre düzenlemesinin bir parçası olarak kabul edilen merdiven yardımıyla (engelli rampası ve asansör desteği mevcut) ulaşılan ana sirkülasyon katı olan 1.kata ulaşım ve bu katın tüm pist cephesinin şeffaf ve yarış izlemeye olanak vermesidir. Yarış pistine 5 mt yükselikten bakan bu kat tüm binanın toplanma ve dağılma alanıdır. Yeme-içme alanları, bahis gişeleri ve ana tribünler bu katta bulunmaktadır. Yine meydandan Zemin katta devam edilerek pistlerin olduğu tribün önü alana da çıkmak mümkündür. Bu sayede önemli yarış günleri (Gazi, Enternasyonal…) yoğunluğun birbirine alternatif bölümlerden yarış mahallerine ulaşması sağlanacaktır.

2 YAYA SİRKÜLASYONU

Yapı Kurgusu

Proje alanı içerisinde, eski 2 tribün yapısının alanı ile yakın bir alan kapsayan öneri projenin ana kurgusu alt zemin kat ve üst zemin kat kullanım/dolaşım deneyimini öncelemektedir.

Yapının bulunduğu alanla olan etkileşimi ve kullanım alanlarından maksimum fayda sağlama beklentisi ile konumlanan konferans, müze, sergi, spor birimi, kafeler ve restoranlar ile giriş meydanı arasında kurulan insan ölçeğindeki ilişki önemlidir. Bu kurgu dışarıdan gelen yarışsever için ilk karşılama alanıdır. Bu deneyim başlangıcı, yarışseverin yapının devamını, padok alanını ve yarış bölgesini deneyimlemek için ilerlemeye devam ettiği her noktada kendisini hatırlatmakta ve kolay/konforlu ilişki kurabilmenin temelini oluşturmaktadır. İkonik çatı örtüsü altında yükselen hipodrom yapısı temel olarak Zemin ve 1.Katında yarışseverlerin daha çok dolaştığı alanlardır. Üst katlar (2.3.4) ise daha çok özel dernek, restoran, lokaller ve localara hizmete veren birimler ve bunların seyir terasları-tribünlerini oluşturmaktadır.
Ofisler, Teknik birimler, Yönetim kurulu ofisleri ve Localar bulundukları katlarda açık-kapalı yarış izleme alanları ve tribünlerine sahiptirler. Çatı bahçeleri, hem yarışı izlemeye olanak verirken hem de Bar-Kafe-Restoran işlevleri ile hizmet vermektedir. Şeref-VIP tribün için Zemin kat kotunda platform altında devam eden araç yolu kullanılabilecektir. Yine üst katlarda konumlanan İdari ofisler, Yönetim kurulu ofisleri ve localar bu araç erişiminden yararlanabilecektir. Zemin kata kurgulanan kapalı otopark ise ofislere, yönetim kuruluna ve localara hizmet edecektir. Tribünleri ise 1.katta genel tribünlerden ayrı bir konumda olup, kendine özel ayrı bir 1.kat terasından yarış izlenebilecek, ödül töreni düzenlenebilecektir. At sahipleri 1.kat platformu sayesinde yapıdan ayrılmadan hem padok, hem de pistleri terastan gözlemleyebilecektir. Bu kattaki Lokal bölümü at sahiplerine hizmet verecektir.

Yaklaşık 6.500 kişilik oturma imkanı veren tribünleri ve açık havada yarış izleme deneyimi sunan farklı katlardaki seyir terasları ile birlikte yapı yaklaşık 32.000 m2 kapalı inşaat alanına sahiptir.

Meydan, avlular, iç bahçeler ve seyir terasları gibi kolay erişilip kullanılabilir rekreasyon alanları hipodrom yapısının daha kullanılabilir hale getirmesinin yanında tüm bu açık hava aktivitelerine olanak sağlayacak zemin kat ve 1.katta çeşitli kiralanabilir alışveriş ve yeme-içme birimleri de önerilmiştir. Bununla birlikte yapı, farklı organizasyonlara da ev sahipliği yapacağı öngörülerek konferans-sergi-müze gibi birimler meydana ve girişe daha yakın alana konumlanmıştır.

3 FONKSİYON ŞEMASI

Doğal Çevre

İstanbul kent merkezi Karadeniz ile Akdeniz arasında bir geçiş iklimine sahip olup, Marmara Bölgesi’nin en çok yağış alan şehirlerinden biridir. Şehirde yıl boyu en düşük sıcaklık -11, en yüksek sıcaklık +40 derecelerde olup, ortalama nispi nem oranı ise %75’tir. Yarış sezounun tüm yıla yayıldığı İstanbul hipodromu hem sıcak günlerde hemde yağışlı günlerde yarışseverlere hizmet verecektir. Bu nedenle Açık/Yarı açık fiziksel mekanlar yapının yerle olan ilişki kurma çabasında önemli bir yer tutmaktadır. Sıcak geçen yaz ayları nedeniyle gölge oluşumuna uygun avlu ve iç bahçe kavramı proje alanı için önemli tasarım girdilerindendir. Yine farklı katlarda kullanıclara hizmet veren teras alanları, çatı örtüsü altında kaldığı için sürekli kullanıma (yağış-güneşten korunma) uygundur.

Dünyadaki kısıtlı enerji kaynakları ve bunları temin edilmesinde yaşanan zorluklar artık yapıları tasarım aşamasında enerji korunumu konusuna yöneltmektedir. Özellikle ofis binalarında enerji tüketimi genel olarak havalandırma ve soğutma sistemleri için büyük ölçüde gerekli olmakla beraber ısıtma için de yine farklı enerji kaynaklarına yönelinmektedir. Güneş kontrolü ve enerji etkin kullanımı adına yönetim birimlerinin bulunduğu ofis bölümü için tasarlanan cephe güneş kontrolü konusunda bulunduğu yöne göre özellikler taşımakta ve cepheler arasında bırakılan boşluk doğal hava sirkülasyonuna imkan vermekle beraber, binanın mevsimle paralel hareket eden ısınma ve soğutma isteğine karşı direnç gösterebilmektedir. Yani iki cephe arasında bir tampon bölge oluşturarak enerji korunumu sağlanabilir. Bu sayede aşırı ısınmayı engeller ve aydınlatmada da kamaşmayı önlemek için güneş kontrol elemanlarıyla desteklenerek daha konforlu iç mekanlar oluşturmaktadır.

İkonik çatı örtüsü tümüyle güneş panelleri ile tasarlanarak yapının ihtiyaç duyacağı enerjinin bir kısmının bu şekilde sağlanması planlanmaktadır.

Bina da kullanıcıların ve ziyaretçilerin kullanımı için farklı katlarda açık teraslar kurgulanmış ve bazı bölümleri yeşil alan olarak tanımlanmıştır. Çatıların yağmur suyunun tekrar bahçe sulamasında ve binanın gri su kullanımına olanak sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu şekilde yeşil alanlar ile aynı zamanda blokların ısıl yüküne pozitif etki sağlayacağı düşünülmüştür. Seçilen sistemler ve malzemeler projenin bir dernek yatırımı olduğu göz önüne alınarak sürdürülebilir ve hem ilk yatırım maliyeti hem de işletme maliyeti düşük olan elemanlar önceliklidir. Genel alanların kaplamaları yapı elemanının gövdesini oluşturan unsurun doğru detayda ve kaliteli işçilik ile birleşimi sonucu brüt yüzeyler olarak bırakılabilecektir. Bu basit detaylar yapım ekonomisine katkı sağlayacaktır. Yapının genel tasarım kurgusu, açıklıkları, cephe kaplamaları ve plan şemaları yapım ekonomisini ön planda tutan bir tasarım bütünüdür.

Etiketler

Bir yanıt yazın