PROJE RAPORU
”Neden gündelik olma hali kavramı doğanın içindeki olağandışılığı gözler önüne ermesin? ” (Gündelik Olan ve Gündelik Olma Hali, Henri Lefebvre) Platon, gerçek hayvan ve bitkilerin, doğaüstü bir dünyada yaşayan ideal formların basit birer kopyası olduğunu ve türlerin asasının bu ideal örneğe göre betimlenmesi gerektiğini ileri sürer. Zira, doğal dünyayı, önemsenmeyecek aşağı bir alan olarak kavramıştır.
Aristotales ise İnsanı varlık zincirinin en tepesinde görmesine karşın, Tanrı tarafından yaratılmış diğer varlıklarla ilişkisini de uygun bir biçimde yönetmesi gerektiği kanısındadır.
Descartes, ‘Mekanist Evren Anlayışı’ ile birlikte evreni parçalara bölünmüş bir bütün olarak değerlendirmektedir. İnsan, artık, ‘doğanın efendisi ve sahibi’ olma rolüne soyunmalıdır. Mekanistlerin, metafizikle süslenmiş varlık zinciri fikrinden kurtulamadıklarını söyleyen Charles Darwin –doğal seleksiyon- teorisi ile bu anlayışa önemli bir alternatif sunar. İnsan, doğal evrimin bir ürünü olarak görüldüğünden, doğadaki diğer canlılardan biricikliği ile izole edilmiş bir fenomen olmaktan çıkar. Kropotkin ise evrimin temelindeki var olma mücadelesi yerine karşılıklı yardımlaşma kavramını formüle etmiş; canlıların evriminde karşılıklı yardımlaşmanın esas olduğunu ve mücadelenin doğadaki olumsuz koşullara karşı olduğunu ileri sürmüştür.
‘İlk mehirden 18.yy’a kadar olan süreçte mimarlığın ana düzenin taklitçisi olduğu söylenebilir. İkinci dönem olan modern dönemde ise mimarlıkta, doğayı taklit etme noktasından ‘doğayı hükmetme noktasına varılmıştır. İnsanın doğayla savaşında, üretimi doğayı parçalayarak oluşturma hali kentleri üretilen bir sonuç haline getirmiştir. Üretilen bu sistemler bütününde, birçok katman barındırması ve bunların ilişkilenme potansiyellerine karşın, modern kent özneyi karmaşıklık içerisinde rollere sokmaktadır. Özneyi eyleme, durma, olma halleri üzerinden paketler ve programa dahil eder. Bireylerin, bir araya gelme ve bir arada kalma biçimlerinin bir kurgu dahilinde işletildiği bir kontrol mekanizması yaratılmış; Modern çağ öncesi var olan yaşantı çeşitlemesi yerini aynılık eğilimine bırakmıştır.
Erbaa kentleşme-doğa, geleneksek-modern, sanayi-tarım, üretim-tüketim girdileri dahilinde tüm sorgulama eylemlerine uygun bir konumda yer almakta iken bu durum nasıl değerlendirilebilir?
Modern kent oluşma stratejisi olarak değerlendirilebilecek olan parselizasyonun içerisinde doğal varlığını sürdürmekte olan bahçe-konut tipolojisi tüm bu veriler dahilinde hangi noktada yer alır?
Kentlinin doğayla olan ilişkilenme biçimi toprak-üretim dürtüsü üzerinden değerlendirilebilir mi?
Çamlık Sosyal Habitatı’na modern kentin en küçük yapı formunun pikselleşmesi ile yayılmak, sistem içerisinde dahil olmak, bölünmek, entegre olmak, parçalanarak bütünleşmek, doğa-mimarlık-insan üçgeninde tarafsız bir noktada yer almak mümkün müdür?
Doğal olana, organik var olma biçimine kendiliğinden dahil olan bir sistem kurgulanabilir mi? Sistem doğa içerisinde çözünürken kentlinin gündelik yaşantı grafiği ile birlikte çalışabilir mi?
Özne, doğa içerisinde belirli bir program dahilinde var edilebilir mi? Programın bireyin talepleri doğrultusunda belirlendiği bir sistem kurgusu tesadüfü değişkenlik potansiyelleri oluşturur mu?
Tüm oluşum stratejisi doğaya minimum müdahale karakteri doğrultusunda işlemiş ve hiçbir ağaca müdahale edilmemiştir.
Program parçalanarak alana entegre edilmiş, doğanın içerisinde çözünen bir sistemler bütünü olarak ele alınmıştır. Birimlerin bir araya gelme biçimleri kent içerisinde var olan bahçe-konut tipolojisi ile özdeşleştirilmiş, insan ölçeğine uygun olarak kurgulanan sistem zengin ara mekanlar üretmiştir.2 katlı birimlerden oluşan otel kompleksi ve butik otel nüveleri alan içerisinde topografyanın en sakin olduğu alanda kurgulanmış, birimler arası sirkülasyon minimize edilerek dış mekanda önerilmiştir. Bu durum kullanıcı-doğa ilişkisine olumlu bir girdi oluşturmakta, strüktür önerisi ile zenginleştirilen dış mekanlar doğa-yapı ilişkisini başka bir birliktelikle ele almaktadır. Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu ve Çok Amaçlı Salon topografya içerisinde eritilmiş; Çok Amaçlı Salonun üzerinde Kır kahvesi önerilir iken, Kapalı Yüzme Havuzu üzerine Belediye Lokantası konumlandırılmıştır.
Pikselizasyon:
Çamlık Sosyal Habitatı tasarlanırken tüm alan birlikte kurgulanmış, alana temel taşı asal bir geometriye dayanan bir pikselizasyon önerisi ile yaklaşılmıştır. İnsan hareketlerinin tam olarak tasarlanmadığı bu kurguda kullanıcıya yalnızca bir altlık önerisi yapılmış, alandaki tüm yürüme yolları kaldırılarak doğa kullanıcı ile baş başa bırakılmıştır. Temel düşüncesini çatkıdan alan bu sistem tamamen doğanın ve insanın hizmetine sunulmuştur. Önceden orada var olan havuz, doğaya müdahale edilen bir nokta olarak değerlendirilmiş ve bu durumun avantaja dönüştürebilme hali sorgulanmıştır. Bu noktada kentlinin günlük yaşantısı içerisinde olağan veya aniden hiçbir müdahaleye gerek kalmadan dahil olabaileceği ve tüm bunların varyasyonlarının potansiyeli doğrultusunda işleyeceği düşünülen sistem içerisinde, kentli için bir forum mekanı önerisi olarak değerlendirilmiştir. Genel tasarım karakteri dahilinde, kullanıcı çeşitlemesi, etkileşimleri ve kullanım varyasyonları sonsuz çeşitlilikte değerlendirilirken; zamanın,doğanın,insanın dahil olduğu, değiştirdiği,dönüştürdüğü dinamik bir yaşantı kurgusu hayal edilmiştir.
1 Yorum
Tebrikler, yarışma sürecini başında itibaren takip edemedim ama proje çok iyi görünüyor.