PROJE RAPORU
GELENEKSEL DOKUNUN YANSIMASI OLARAK
Çarpık kentleşme, yüksek nüfus yoğunluğu, artan teknoloji bağımlılığı ve küreselleşme… Yirmi birinci yüzyıl kentlerini domino etkisi yaratarak etkileyen bu gelişmeler, tarih boyunca geçmiş ve geleceğin kesişim noktasında bulunmuş, “zamansız şehir” Bursa’yı kaçınılmaz şekilde etkilemiş ve geleneksel kent dokusunu farklı boyutlarda radikal şekilde değiştirmiştir. Hızla artan nüfus ve kentleşmenin mekân üzerindeki yoğun baskısıyla başlayan bu değişim, mekânın hızla özelleşmesiyle devam ederek, fiziksel, sosyal ve ekonomik açıdan tanımsız ve birbirinin aynı mekânların çoğalmasına sebep olan bir sisteme evrilmiştir. Benzer şekilde Hisar ve Hanlar Bölgesi arasında bir etkileşim ve geçiş alanı olarak tanımlanan Çarşıbaşı, tarihi dokuyla uyumsuz ekler ve ölçeksiz müdahaleler sonucunda özgün niteliğini kaybetmiş, bakımsızlık, fiziksel ve işlevsel bozulma ve tek tipleşmeyle karşı karşıya kalmıştır. Bu durum kullanıcı ve mekân arasındaki bağın gittikçe zayıflamasına ve kentin köklerini kapsayan merkeze karşı yabancılaşmaya sebep olmuştur.
Çarşıbaşı bölgesi, Bursa geleneksel konut dokusunda çok amaçlı kullanılan ve günlük hayatın geçtiği esnek bir mekân olarak tanımlanan avluyu (taşlık) referans alan bir KENT AVLUSU olarak ele alınmıştır. Kent Avlusu, kentteki değişimleri bütüncül ve sürdürülebilir bir bakış açısıyla ele alan, yoğun kentsel hareketliliğe durağanlık katarak, hareketlerin kaynaşıp kenetlendiği, sosyal, kültürel, toplumsal ve psikolojik gereksinimlere yanıt veren, kentlilere farklı olanaklar sunup onları aktif ve pasif birliktelikler için bir araya getiren bir odak noktası oluşturmayı hedeflemektedir. Gerçek anlamda kamusal mekân deneyiminin bir yansıması olan Kent Avlusu; insanları birbirine yaklaştırıp ve toplanmaya teşvik ederken günlük yaşamın geriliminden uzaklaştıran, zaman zaman dayanışma ve güven içinde olmalarını sağlayan, kendini ve kenti dinlemeye imkân veren bir hacim, hareketlerin kaynaştığı tarafsız fakat aktif bir bölgedir.
Ve Avluda Yansımalar…
Formun yansıması
İnsanlığın yaratıcı dehasını sahip olduğu fiziksel formla mimarlık, şehir planlama ve peyzaj ölçeğinde yansıtan Hanlar Bölgesi, bu eşsiz karakterini yanlış imar uygulamaları, kentsel rant anlayışı ve hızlı kentleşme üçgeninde zaman içinde kaybederken, geleneksel dokunun bütün içindeki okunabilirliği silinmeye başlamıştır. Tarihten referans alarak ve geleneksel kent dokusunu oluşturan biçimsel ilişkileri yeniden yorumlayarak oluşturulan formuna ek olarak AVLU, bu formun günümüzün ihtiyaçları doğrultusundan yaşamaya devam eden, kentin kapalılığı içinde bir açıklık, bir geçiş ve hazırlık mekânıdır.
İşlevin yansıması
Geçmişten günümüze içinde barındırdığı ticari işlevlere bağlı olarak hızla akan hayatın ürettiği aktif mekânlara ve çoklu ilişkilere ev sahipliği yapan Hanlar Bölgesi, küreselleşmenin beraberinde getirdiği yeni kentsel fonksiyonlarla girdiği yarışta geri kalmış ve tarihi kent merkezi ile Bursa kent bütünü arasındaki işlevsel, sosyal ve ekonomik bağlantılar zayıflamıştır. Yoğun kentsel alanın kalbinde bulunan AVLU, geçmişte mekânı kullanıcıları için bir çekim noktası haline getiren ancak günümüzde yer yer izi kalmış veya yok olmuş işlev ve fonksiyonları gün yüzüne çıkaran, kent bütünündeki işlevlerle hem görsel hem de eylemsel açıdan ilişkili, canlı, çeşitli ve karma bir merkezdir.
Sosyal yaşamın yansıması
Klasik Osmanlı-Türk kentinde kamusal yaşamın merkezi olarak meydanlar yerine, çevresindeki cami, çarşı, çeşme, konak, kahvehane ve ağaç gibi öğelerin ölçülü ve uyumlu birlikteliğinden oluşan avlular bulunmaktadır. Ancak bu alanlar zaman içinde önemini kaybetmiş ve yerini tanımsız boşluklara, kentsel hareket alanlarına ve hatta alışveriş merkezlerinin açıklıklarına bırakmıştır. Özgün kimliğinden aldığı referansla oluşan AVLU, duyusal ve düşünsel yönden abartıdan uzak ve dinlendirici, toplumsal yaşamın merkezinde, kentsel örgütlenmeye teşvik eden, kamusal aktivitelerle yüklü demokratik bir mekândır.
Kültürün yansıması
Katmanlar halinde gelişen tarihine paralel olarak, soyut ve somut fark etmeksizin zengin bir kültürel mirasın mekânla buluştuğu Hanlar Bölgesi, aynılaşma, tek tipleşme ve popülerleşmenin etkisiyle kültürel mirasını koruyup geleceğe aktarma açısından yetersiz kalmıştır. AVLU, Bursa’nın tarihsel geçmişini, somut olmayan değerlerini, simgelerini, geleneksel sanatlarını ve iş kollarını kentsel mekâna yansıtan, bu değerleri koruyarak yeniden canlandıran, şehir mobilyalarında geleneksel sokak kültürünün hem fiziksel hem işlevsel yansımasını taşıyan, özgün bir kamusal mekândır.
Avluda Dayanıklılık
Kentler çevresel, fiziksel, sosyal, ekonomik ve sembolik olmak üzerinde farklı boyutlardaki anlamlar bütünüyken, kent merkezleri ise bütün bu anlamların merkezileştiği, bellek ve kimlikle bağlantılarının kurulduğu yerlerdir. Ancak gelişen teknolojiler, kentlerin dışa doğru büyümesi, değişen kullanıcı ihtiyaçları ile kent merkezleri zaman içinde terk edilmiş ve potansiyelini korusa da önemini kaybetmiştir. Benzer şekilde Hanlar Bölgesi, kentin kuzeye doğru büyümesi, yeni metro hatlarıyla çeperlerin erişilebilirliğinin artması, yeni açılan alışveriş merkezlerinin bir çekim noktası haline gelmesi gibi sebeplerden negatif etkilenmiştir.
Merkezin yeni gelişmeler karşısındaki dayanıklılığını arttırmayı hedefleyen AVLU, akıllı teknolojileri benimseyerek yenileme sürecine katkı sağlarken, doğal afetler, sosyal ve
ekonomik dengesizlikler, fiziksel köhneleşme ve yetersizlikler gibi sorunlara karşı hazırlıklı
olmayı ve kaybolmaya yüz tutmuş aidiyet hissini yeniden canlandırmayı amaçlamaktadır.
Tasarım İlkeleri
Açık Alan Oluşturma Stratejileri
Olumsuz Çevresel Koşullardan Korunma
Olumlu Duyusal Deneyimler
Görsel Bağlantılar ve Çekicilik
Ölçek
Daha Uzun Süreli Kalmaya İmkân Tanıyan Fırsatlar