3. Mansiyon, Çaycuma Spor Merkezi Mimari Proje Yarışması

MİMARİ RAPOR

Proje alanı Çaycuma ilçesinin en karakteristik ögesi olan Filyos Çayı kıyısında bulunmakta ve güncel bir kıyı şeridi yenileme süreci ile birlikte ele alınmaktadır. Alanın bir yüzü mevcut kent yerleşimi , okullar ve tüm kentin kullanımına yönelik yapılmış ve yapılmaya devam eden spor alanları ile etkileşimdedir. Diğer yüzü ise özellikli bir coğrafyanın ; kentin içinden geçen Çay’ın ve kara ile etkileşiminin sınırındadır. Proje de bu iki durumun biraraya gelişi ile ortaya çıkmaktadır.

Girişin bulunduğu batı tarafı kurgusu ; çevre spor faaliyetlerinin bir parçasıdır. Kapalı alanda spor yapma deneyimini geliştirerek çoğaltmayı vaad eder ve yüzünü dönük olduğu kentliyi de parkın içinde konumlanarak bu deneyime davet eder. Su kenarına dönük olan doğu tarafı kurgusunda ise yüzme ve fitness sporları gibi tanımlı bir alanda yapılan faaliyetin içinde bulunduğu çevre ile teması arttırılarak iç-dış mekan algısı gevşetilir. Tasarımın kendisi de bu yaklaşımların dönüştürücüsü olarak görev yapar. Böylece proje, sınır teşkil eden set bir yapıdan, kullanımının tanımlanma hali ile , kendiliğinden içinden geçilen bir kurguya dönüşür.

Program , kapalı yüzme havuzu ve spor salonu faaliyetlerinin çevresinde odaklanmaktadır. Destek faaliyet olarak ise eğitim salonu, kafeterya, satış birimleri gibi sosyal donatılar verilmektedir. Tasarımda ise bu tanımlama ters-yüz edilerek spor amacıyla gelinen bir mekanın sosyal kullanımlar ile şekillenerek kimliklendirilmesi amaçlanır. Farklı kullanıma sahip fonksiyonlar fiziksel olarak da birbirinden ayrıştırılırken , kurgunun geneline nüfuz eden görsel temasa dayalı bir süreklilik oluşturulmaktadır. Sosyal faaliyetleri içeren kütlenin dış mekan kullanımlarının güçlendirilerek tüm yapısal kurgunun merkezine yerleştirilmesi ile amaçlanan kesintisiz etkileşim ortaya çıkar.

Kurgu sadece görsel bir çeşitlenme sağlamaktan öte deneyimi de çoğaltmaktadır. Kapalı yüzme havuzuna gelen bir kullanıcı , spor öncesi açık terasta dinlerek veya sosyalleşerek faaliyete hazırlanırken , spor sonrasında kolaylıkla park içerisinden çay kenarı aktivitesine dahil olabilmekte veya daha tenha bir köşede farklı bir kotta konumlanmış kitaplıkta araştırmak istediği konuya odaklanabilmektedir.

Işık bu tasarımın önemli bir verisidir ve yapının ışık ile kurduğu ilişki önemsenmektedir. Parçalı yapı karakterinin getirisi olarak ışık ,genel algıda ön planda bir yere sahiptir. Bina , farklı iklimsel süreçlerde ve günün farklı saatlerinde istenilen mekansal ve iklimsel etkiyi sağlayacak çatı hareketlerine sahiptir. Spor esnasında önemli bir girdi olan ışığın yönü ve miktarı , parçalanan yapılardan oluşan bu kurguda , kütlelerin birbirine konumu , arsa içerisindeki yönelimleri ve değişken çatı formu ile kontrol altına alınmaktadır.

Yapı fiziğinin biraraya getirilişinde tek tip malzeme yerine karma taşıyıcı sistemler kullanılmış , her mazlemenin güçlü olduğu konuda öne çıktığı bir konstrüksiyon oluşturulması hedeflenmiştir. Geniş açıklık gerektiren fonksiyonlarda ahşap ve çelik halatlar birlikte görev yapmaktadır. Yerden yükseltilmiş transparan birimlerde ise maliyeti ve taşıyıcı kesitleri optimum düzeye çeken betonarme sistemler tercih edilmiştir. Böylelikle yapısal olarak zorlayıcı bir süreçten kaçınılmış ve mekansal gereklilikler maliyetler göz önünde bulundurularak yerine getirilmiştir.