PROJE RAPORU
Selçuk’un yeni aktivite alanı Gençlik Merkezi sunduğu olanaklarla her yaştan gencin kullanımına açık bir kültür, dinlenme alanı olarak değerlendirilmiştir. Selçuk’un aktif bir odağı olacağı düşünülen yapı, neşe, umut, iyimserlik, saygı, kuytu, yeşil, huzur, değerli ve evrensel olana sahip çıkma, ölçek, esneklik gibi kavramları canlandırmayı hedefleyerek tasarlanmıştır. Selçuk Beldesi’nin de içinde bulunduğu geniş coğrafyanın antikiteden başlayarak günümüze ulaşan mekan kurgusu, bir süreklilik anlayışı içinde yeniden yorumlanarak, avlu, arkad, duvar nişleri vs. gibi öğeleriyle gençlik merkezinin tasarımında değerlendirilmiştir.
Selçuk Otogarı’ndan Kubilay Caddesi’ni takip ederek gelen ana yaklaşım ile Eşref Arna Caddesi üzerinde spor alanlarının yanından ilerleyerek gelen yaklaşım ziyaretçileri bir ortak avluda buluşturmakta ve buradan avluyu çevreleyen aynı, yukarı veya alt kottaki kullanım alanlarına ulaştırmaktadır. Bu avlu, üst kotlarda gerçekleşen aktiviteler, sirkülasyonlar, bakış açıları ile zenginleşmekte, canlılık kazanmaktadır. İklimin de olanakları düşünüldüğünde avlunun yılın büyük bölümünde kullanılabileceği, kontrollü açık alan ihtiyacına cevap vereceği düşünülmektedir.
Korunması gereken ağaçlar, tasarımı etkileyen ana unsurlardan biri olarak ele alınmış, var olanlara yenileri eklenip çoğaltılarak küçük bir yeşil bölgeye çevrilmiş, Gençlik Merkezi’nin karşılama ve yönlendirme noktasına, avlunun bir parçasına dönüştürülmüştür.
Gösteri Salonu, akustik ve görsel konforun maksimize edildiği biçimde, iki koltuk katı ile çözümlenmiş, sergi alanı, fuaye ile ilişkili biçimde konumlandırılmıştır. Serginin, duvarlarla sınırlanan açık alanlarda devam edebileceği düşünülmüştür. Sinemalar ışığa ihtiyaç olmadığı düşüncesiyle avludan bağımsız giriş sağlanacak biçimde bodrum kata yerleştirilmiştir.
Yeme içme birimleri, üç ayrı işletme mutfağının bir ortak alana servis yapacağı, yeme içmenin ötesinde gençlerin hoşça vakit geçireceği, okuyup yazmak, sohbet etmek için toplanacağı, bazı küçük etkinlikleri gerçekleştireceği dönüştürülebilir tek bir mekan olarak tasarlanmıştır. Bu birimler için, büyük ölçüde avluya, aynı zamanda sokağa da yayılan açık alan kullanımları önerilmiştir. Yeme içme alanının apayrı üç işletme olarak kullanılmasının tercih edilecekse, ıslak hacimlerin artırılması, alanın bölünmesi, ayrı girişler sağlanması mümkündür.
Açık hava sineması, sinemanın yanı sıra kermes, sergi, açık hava atölyeleri gibi etkinliklerin de gerçekleştirilebileceği serbest bir alandır. Bu serbest alan, güneşe karşı korunaklı, servis imkanlı, dinlenme alanı ile desteklenmektedir. Programın ana başlıklarından” atölyeler” bölümünün girişinin bu alandan sağlanması ve sokak kotuyla kurduğu direkt ulaşım ilişkisi sayesinde burası avludan yukarıda bir üst meydana dönüşmektedir.
Kuzey Cephesi sergi+değiş tokuş duvarı, Kubilay Caddesi’nden gelen ana kent aksının spor sahasına bağlandığı sokağa canlılık getirmeyi hedeflemekte, sokağa arkasını dönen bir servis duvarına işlev kazandırmaktadır.
Malzeme seçiminde pişmiş toprak ve ahşap gibi iki doğal malzeme tercih edilmiş, yüzey tasarımında dokunma hissini arttıran, kullanıcıyı yapıya yaklaştıran bir yüzey elde etmek üzere sıva+tuğla uygulaması önerilmiştir.
Artık bir tercih olmaktan çıkıp zorunluluğa dönüşen yeşil, sürdürülebilir mimari, gerek yapının doğal koşullara uyumu, gerek malzeme ve sistem seçimlerinde ele alınmaktadır.
2 yorum
Ben yanlış anlıyorumdur umarım, bodrum katta sinema salonlarının üst ve alt kotları olmasına rağmen nasıl oluyor da salonda kot farkı var?
Cevap alamadım. Neyse, birinci projenin jürinin korunmasını istediği ağaçları kestiği bir yarışmada önemsiz detaylar bunlar!!!