Mimari İzah:
Yalın ve bütüncül bir kitlenin, doğu yönünde sınırladığı kent balkonu arazinin batısında yer alan Savrun çayına açılarak kuzey-güney aksındaki yeşil ve yaya sürekliliğini iki kotta bağlar. Üst kotta Kamil Kara Caddesine verdiği kentsel dış boşlukla Kadirli ilçesinin kentsel yapısına has “doğa”, ” kent” birlikteliğinde karar tercihini doğanın algılanması ve algılatılması yönünde kullanır. Alt kotta ise kuzeyden güneye Savrun çayı ve onunla gelişen yeşilin sürekliliği ile kültür merkezi ve belediyenin sosyal mekanlarının etkileşimini gerçekleştirir.
Kent balkonu ve etkileşim hayatı ilçede, yaşamın sosyal etkinliklerle şe killenmesine öncülük edecektir. Yalın ve bütüncül kitle düzeniyle belediyenin simgesel gücünü de zedelemeden çevreye olabildiğince az müdahale edilmiştir ve yapının ekonomisi ve yapılabilirliği bu doğrultuda irdelenmiştir.
Kent ölçeği ve kültürel yaşam düzenine uygun olarak kültür merkezi belediyenin sosyal mekanları ile bütünleşik, mesai saatleri dışındaki kullanımı ile ayrık olarak düzenlenmiştir. 78 kotuna açılan kütüphane ve fuaye gündüz kullanımında belediyenin yemekhanesi ve kreş ile birlikte kullanılabildiği gibi mesai dışında da düğün, şölen, sergi, konferans, sinema ve tiyatro gösterileri etkileşim hayatına açılarak bağımsız kullanılabilmektedir. Böylelikle yöre halkı alışık olduğu doğa ile birlikte yaşama geleneğini çağdaş bir yapı düzeni içerisinde de sürdürebilmektedir.
Alt kottan üstte yer alan “kent balkonu” na akan yaya görsel ve fiziksel olarak Savrun çayı ve çevresinde gelişen yaşam ile ilişkisini kesmeden kendi ölçeğine yakın bir meydanla karşılanır. Sert zeminin hakim olduğu bu kentsel dış mekan; tören, konser ve açık hava toplantısı gibi kamusal etkinliklere olanak verir. Bu etkinliklerin haricinde de kendi temsili özelliğini de toprak kotundan koparak ortaya koyarak, Sülemiş tepesi, Savrun çayı, Bülbül deresi ve kuzey yönündeki parka açılan bir seyir terası olarak kullanılır.
Kamil Kara Caddesi ve Savrun çayı yönünden algılanan ve altında bina girişini saçaklayan kapalı çıkma belediyenin temsil niteliğini ortaya koyarak, geleneğin gelecek adına soyutlandığı bir imge olarak halkı karşılar. Bu iç mekanlarda başkanlık ve meclis kendi temsil gücünü dışa vurur.
Zorlanmamış yapım teknolojileriyle düzenlenen bina dolu boş dengesi ile kentsel dış mekanlarla her yönde fiziksel ve görsel iletişime geçerek, yalın ve iç içe bir anlatım dilini savunur. Bunun getirisi olarak yapım ekonomisi düşer. Alt zemin katta yer alan kültür merkezinin ve ofislerin aynı bütün içerisinde yer alması, ofislerin de tek iç avludan beslenerek dört katta şekillenmesiyle gelişen kompakt (yalın ve bütüncül) düzen, iklimlendirme ve bakım açısından işletme maliyetini düşürür.
Doğal ışık ve hava ile olabildiğince fazla temas edebilmek için cam, yönlere uygun güneş kontrolü için lazer kumlamalı cam cephe elemanları kullanılmıştır. Giydirme cephe ağır durmaması için yer yer döşeme alınları ve masif yüzeylerle parçalanmıştır. Camın maliyetini yükseltmemek iklimlendirmeyi de düşünmek adına masif yüzeyler kullanılmıştır. Bu yüzeyler için sıcak renklere sahip klinker malzeme tercih edilmiştir.