3. Ödül (Altınordu), Yöresel Mimariye Uygun Konut Projesi Yarışması

Kentin planlanmış yapı dokusu ve Altınordu doğal yapısı arasındaki zıtlıktan beslenen bir arakesitte kurgulanan, mütevazı ölçeğiyle sürdürülebilir mahalle önerisi sunulmuştur. Tasarlanan konutlar yapısal bağlamda yöresel mimarlık referanslarına ve yerleşke aklı olarak doğal yapı verilerinden yola çıkarak üretilmiştir. Doğa ile kent arasındaki eşikte var olan bu projenin; bağları gün geçtikçe zayıflayan Doğa - İnsan ilişkisi arasında köprü kurması hedeflenmiştir.

MİMARİ TASARIM RAPORU

Mimari Tasarım Raporu ve Proje Hakkında

Ordu İli, Altınordu ilçesinde Nizamettin mahallesinde bulunan Konut, Ticaret, Özel donatı alanları ile alanda hazırlanmış olan “Mahalle” konsepti konusu ile “eklemlenme ” tema vurgusuna bağlı olarak kurgulanan proje çalışmasına yönelik açıklayıcı dokümandır. Alanın bütüncül olarak ele alınması ve bütüncül bir tasarım anlayışı üzerinden geliştirilmesi süreçlerinde tasarım raporu ile belirlenen kriterlere uyum büyük bir önem arz etmektedir.

“GELEN-(EK)-LEMLENME ” teması ile kentin planmış yapı dokusu ve Altınordu doğal yapısı arasındaki zıtlıktan beslenen bir arakesitte kurgulanan,  mütevazı ölçeğiyle sürdürülebilir mahalle önerisi sunulmuştur. Tasarlanan konutlar yapısal bağlamda yöresel mimarlık referanslarına ve yerleşke aklı olarak doğal yapı verilerine uygun olarak üretilmiştir. Doğa ile insan arasındaki eşikte var olan bu proje detaylarıyla açıklanmıştır.

Analiz

Tarih boyunca avcı-göçebe bir yaşam sürerken insanoğlu, toprağı kullanıp hayvanları evcilleştirerek ürün almaya; tarımsal faaliyetlerde bulunmaya başlamıştır. Geçim kaynakları olarak topraklarını işleyen aileler; bir arada yaşayarak tehlikelere karşı daha güçlü olmak, daha az emek harcayarak daha çok üretmek ve birbirlerinin eksikliklerini tamamlamak için bir araya gelerek bir toplum oluşturmuşlardır ve kentler işte bu aşamadan sonra ortaya çıkmaya başlamıştır. Belirli fiziksel mekânlarda ortak çıkarlar etrafında toplanmaya başlayan toplumlar kentlerin büyümesine katkı sağlayarak kentleşme sürecini başlatmışlardır. İlerleyen zamanlarda kentleşme ile dar alanda artan nüfus ve beraberinde çeşitlenen ihtiyaçlar üretimin kentte yoğunlaşmasına neden olmuş bununla birlikte mekânın kullanım yoğunluğu da artmıştır.

Yoğun yerleşimlere maruz kalan kentsel alanlar, insanların yaşayabilecekleri mekânlar olmaktan çıkıp yaşamak zorunda kaldığı mekânlar haline dönüşmüştür. Kentler; yalnızca yapı kitlelerini, caddeleri, araçları ve insanları barındıran yaşam merkezinden ibaret değil, doğadan aldıklarını farklılaştıran, en yakın çevresinden bile değişik kentsel bir iklim meydana getirebilen büyük bir mekân şeklinde tanımlanmalıdır. Hayat tarzları, üretim, tüketim ve mekânsal örüntüler sürecinde kilit role sahip olduğuna vurgu yapılmıştır.

Sürdürülebilirliğin kentlere uygulanmasına yönelik bütün bu uğraşılar sonucunda; günümüzde birbirlerine yakın anlamlar ifade eden sürdürülebilir kentler, sürdürülebilir kentsel gelişme, sürdürülebilir insan yerleşimleri, eko-kentler, yaşanabilir kentler, yeşil kentler gibi kavramlar doğmuştur. Sürdürülebilir kent süreklilik içinde değişimi sağlamak amacıyla, sosyoekonomik çıkarların çevre ve enerji ile ilgili kaygılarla uyumlu hale getirildiği kenttir. Günümüzde güvenli su kaynaklarından, uygun barınma şartlarına, istihdamdan yaşam kalitesi ve katılıma kadar tüm kavramlar sürdürülebilir kentleşme içerisinde temel hak olarak değerlendirilmektedir.

Bölge, Tarihçe, Yapı

Karadeniz Bölgesi Doğu Karadeniz bölümünde yer alan Ordu ili, kuzeyde Karadeniz, güneyde Sivas ve Tokat, batıda Samsun, doğuda ise Giresun illeri ile çevrelenmektedir. Orta ve Doğu Karadeniz bölümlerinde toprakları bulunmakta ve genel olarak dağlık olup, Canik ve Doğu Karadeniz dağları bulunmaktadır. Ordu, Kuzey Anadolu dağlarının doğu-batı yönünde Karadeniz kıyısına paralel uzanan kollarından biri olan Canik dağları ile Karadeniz arasında dar bir alanda küçük bir körfezde kurulmuştur.

Karadeniz’e kıyısı 96,56 km uzunluğunda olan ilde, deniz araçlarının kolaylıkla barınabilecekleri küçük koy ve körfezler bulunmaktadır. Ordu ilinin üzerinden Melet, Civil Deresi, Akçaova Deresi gibi büyüklü küçüklü akarsuların oluşturduğu yer yer alüvyon düzlükler bulunmaktadır.

Ordu ili merkez coğrafyasında genelde dağlık, denize dik ve paralel kanyonlar yoğunluktadır. Merkezde bulunan Melet Irmağının doku kısmında doğu ladini, yüksek kısımlarında ise karaçam, ibreli meşçereleri bulunmaktadır. Melet havzasının batı kıyısından itibaren tarım arazileri dışında kızılağaç, kestane, gürgen ve doğu kayını küçük meşçereler halinde bulunmaktadır. Tarım arazilerinde ise genellikle ağaççık formunda fındık bitkisi bulunmaktadır.

Kentte yıllık ortalama rüzgar hızı 35.7m/sn ve yönü batıdır. Ancak hakim rüzgar yönü birinci derecede batı güneybatı ve güney yönlü, ikinci derece ise kuzey kuzeydoğu olarak ortaya çıkmaktadır.

Yıllık yağış miktarı toplam 1.144,5 mm olup, en fazla yağış 215,5 mm ile kasım ayında, en az yağış ise 40,7 ile ağustos ayında gözlenmektedir. Toplam yağışlı gün sayısı 153’tür. Toplam karla örtülü gün sayısı 21, toplam donlu gün sayısı 14’tür.

Ordu ilinin %48’lik kısmı yüksek eğim değerlerine sahip alanlardan oluşmaktadır. Bu oranın % 45’lik kısmı %30-70 eğim değerlerine, %3’lük kısmı %70 ve üzeri eğim değerlerine sahiptir. İlin yüksek eğim değerlerine sahip alanları; doğu kesiminde, kuzeydoğu doğrultusunda ve ilin batısında, ilin sınır kesimlerinde yer almaktadır.

Herhangi bir bölgenin topoğrafyası, sokak dokusu, konut başta olmak üzere mimari eserlerin fiziksel oluşumunda belirgin bir etkiye sahiptir. Altınordu topoğrafik açıdan engebeli bir özellik yansıtmaktadır. Altınordu‘nun tarihi kent dokusu çoğunlukla büyük yapı alanlarından oluşmaktadır. Büyük yapı adalarında içte kalan parsellere ulaşım geleneksel Türk kentlerinde çok sıklıkla görülmektedir.

Yerleşimin yamaçta kurulmuş olması çıkmaz sokakların varlığı, parsellerin bir hizada olmayışı perspektif açısından zengin ve organik bir kent dokusu oluşturmuştur.

Mahalle kavramının yorumlanması

Farklı kotlarda vistalar oluşturan ve çeşitli kesitlerde perspektifler sunan yapı kütlelerine sahip konut birimlerinin, girift yerleşkesi ile komşuluk ilişkilerini birinci plana koyarak, karşılaşmalara olanak sağlayan sürpriz mekanlar barındırırken, belirlenen yerel referanslarla bütüncüllük oluşturan bir mahalle önerisi sunulmuştur.

Kentsel Yaklaşım

Kırsal ve kent yapılaşma dokusunu belirgin bir şekilde içinde bulunduran ve korunmuş tarihi yapılarıyla Altınordu merkez ilçesi müdahale alanı olarak seçilmiştir.  Altınordu ilçesi, doğu-batı doğrultusunda uzanan, yüksekliği 3000 metreyi geçen Doğu Karadeniz dağ sıralarının kıyıda sıkıştırdıkları dar bir bölgede yer almaktadır.  Genellikle dağlık, denize dik ve paralel kanyonlar yoğunluktadır. Kıyı turizmi de gelişmiş ilçenin günümüzdeki yerleşime elverişli alanlarının kısıtlı yapısına ulaşmasıyla yeşil dokusuna kılcal bir yayılımı başlamıştır. İlçenin mevcut büyüme halini göz önünde bulundurarak, merkezine ve tarihi ( Taşbaşı yerleşkesi ) dokusuna yakın, geleneksel yerleşim üslubuna uygun, topografyasıyla bütünleşik ve şehrin üç ana manzara katmanını ( Deniz -Şehir -Yeşil Doğa) proje içerisine almak hedefiyle; ilçenin batı sınırında bulunan,  ‘ şehir-doğa ’ arakesitini sunan Nizamettin Mahallesi proje alanı olarak uygun görülmüştür.

YAPILAŞMA İLKELERİ

Kent dokusu

Yerel kent dokusu geleneksel eklemlenme kurgusu ile tasarlanmıştır. Yerin ruhunu taşıyan, mahalli değerlere sahip çıkarken günümüz çağdaş tasarım aklını koruyan, gelecek adına sürdürülebilirlik kaygısı taşıyan bir doku kurgulanmıştır.

Proje alanı nitelikleri

Nizamettin mahallesinin bulunduğu konum itibariyle Ordu kentinin sunmuş olduğu deniz-şehir-yeşil manzara katmanlarına hakimdir. Arazinin topoğrafik yapısı, sırt karakteristiğinde olması, geleneksel yapılaşma dokusuna müsaade ederek sahip olduğu vista çeşitliliği, konutların yönlenmesinde etki olmuştur.

Tasarım kararları

Geleneksel Karadeniz yapılaşma dokusu incelendiğinde göze çarpan belirli unsurların olduğu tespit edilmiştir. Bu unsurlar projenin genel tasarım kararlarını oluşturmuş olup mahalle ölçeğinde ortak bir dil oluşumuna olanak sağlamıştır. Alınan kararların çağdaş mimarlık prensipleriyle harmanlanması sonucunda geleneksel referanslı çağdaş konutların tasarlanması hedeflenmiştir.

Yapı ölçeğinde tasarım kararları

Geleneksel Türk Evi Tipolojisinden referans alınan ortak yaşam alanı ve sofa ilişkilerinin irdelenerek günümüz mimari ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde yorumlanmıştır. Total mekân ve sofanın alışılagelmişin dışında kullanım senaryolarını geleneksel bağları koparmadan projeye aktarmak hedeflenmiştir. Kurgulanan yapılardaki cumbanın sokakla kurduğu ilişkisi yari açık, açık ve kapalı olarak farklı senaryolarla yeniden yorumlanırken; sokaktaki insanın göz seviyesindeki algısında da malzeme ve opak-saydam ışık geçişleri ile yeni deneyimler sunmaktadır.

Sürdürülebilirlik kararları

Sürdürebilirlik kavramı üzerine yapılan çözümler, yapı ölçeğinde çözülmüştür. Yapıda kullanılan taş ve ahşap, geleneksel Karadeniz evlerinde kullanılan malzemeler olup cephe sisteminde kullanılmasına karar verilmiştir. İklimsel durumları avantaja dönüştürmek adına ise yağmur suyu toplama-dağıtma mekanik sistemi ve çatılarda gün ışığından verim elde etmek amacıyla solar panel kullanımı ile enerji geri dönüşümleri sağlanmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın