PROJE RAPORU
1. Kavramsal Çerçeve
“Ne içindeyim zamanın/ Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın/Parçalanmaz akışında.” Ahmet Hamdi Tanpınar
Ne içindeyiz zamanın Çarşıbaşı’nda, ne de büsbütün dışında kalabiliyoruz. 14.yüzyılda başladığımız yolculuğumuzda, Camiye sırtımızı verip içinde bir bedesten saklayan Emir Han’ın sıralı aralıklı dükkanlarından mı devam etsek, ki bu yol bizi kollarını Hisara açmış Kapan Hana bağlar; yoksa Caminin Vaiziye Medresesi ile oluşturduğu elli metrelik aralıktan süzülüp Şengül Hamamı’nın yanından Çarşı’nın kalbine, Bedesten’e mi geçsek? Buradan ya Gevya Han’dan Fidan Han’a varır 15. yüzyılda kalırız. Ya da yüzümüzü Hisara döner, Eski İpek Han ve Pirinç Han’ın dört metrelik aralığından 16. yüzyıla uzanırız. Aralığın sonuna geldiğimizde Esir Dede (Sağrıcı Sungur) Türbesi’yle 17. yüzyıl bizi karşılarken,yan taraftan Tophane yamaçları boyunca devam eden zamansız yeşil doku ve kale duvarlarını arkasına alan Eski Merkez Bankası 20. yüzyıl anıtsallığını hemen belli eder. Bankanın han duvarlarının tekrar eden pencerelerine göz kırpan ritmik cephesinin hemen önünde ise cumbalı balkonları ve işlemeli ahşap doğramalarıyla sivil mimarlığın alçakgönüllü temsilcileri nöbet bekler – en azından bir dönem için böyle idi.
Bursa’ya özgü bu yolculuğun kentsel enstrümanı her anımıza eşlik eden aralıklardır. Nasıl ki satır aralarını atlamadan okumak, bakmak, görmek gerekiyorsa, görünmeyeni görünür kılmak için, Şems-i Tebrîzî’nin ifadesiyle, yaklaşmak için uzaklaşmak gerekiyorsa, Bursa’da da mekânı algılamak için aralıkta olmak, aralıktan bakmak, aralığı tutmak gerekir. Ulus Baker’in tanımıyla aralık “iki şey, varlık, durum, oluşum arasındaki uzaklığı ölçen “mesafe” kavramından farklı olarak, birbirinden çok uzak olan herhangi iki şey arasındaki “yakınlık” derecesini ölçmeye adanmıştır.” Bursa’da mekân aralıktadır, yekpâre, geniş bir aralığın parçalanmaz akışında.
2. Tasarım Yaklaşımı: YENİ KEŞİF ARALIKLARI
Öneri proje, Bursa Çarşıbaşı UNESCO Dünya Miras Alanındaki mekânsal belleği aralıklar üzerinden okumak için soyut tekrarları keşfetmek ve anlamakla işe başlar. Kent ölçeğinde, sokak dokusunda, köprüde, bahçede, ticaret yapısında, han avlusunda, cephe organizasyonunda, ipek tezgahında, gündelik hayatta gözlenebilen, zamansal aralıklara tarihsel perspektiften bakar. Alanda doğrusal çalışan aralıklarla, dönemsel oluşturulan ve zamanla yok olan aralıklar, tesadüfler, kestirmeler ve yıkımlar ile oluşan aralıklar iç içe girer. Çarşıbaşı’nda aralığın, birbirine bağlanan izlekler ve onlar arasında oluşan farklılıklarla biçimlendiğini gösterir. Öneri proje bu özgün niteliğin tasarım yaklaşımının temel ilkesi olması amacıyla alana yekpâre, akışkan, bağlayan ve çoğaltan, iç içe ve ayrı, ama tüm bunların da ötesinde, şimdiyle ‘çağdaş’ bir Aralık önerir.
Bursa’yı ve Hanlar bölgesini, farklı ölçek ve tarihsel katmanlardaki aralıklar üzerinden okuyan proje; içinden geçtiği ortama göre farklı geçirgenlikte mekanlar üreten aralık-mekan ile, hem bağlayan hem de çoğaltan kendine özgü morfolojisini üretir. Akışkan ve sürekli bir tasarım kurgusunu esas alır. Geniş bağlamın deneyimlenmesinde, çoklu ölçeklerdeki keşif izlerini etkinleştirecek ulaşım, dolaşım ve erişilebilirlik senaryoları (yaya, bisiklet, elektrikli skuter için) ön plana çıkar. Mevcut durumda Hisar içi, Hisar yamaçları ve Tophane’ye yaya erişimini zayıflatan araç trafiğini yavaşlatacak mekansal çözümler ve otobüs duraklarının yer değişimine ilişkin öneri, Cemal Nadir Caddesi boyunca (doğu-batı yönünde) yaya odaklı bir mekansal süreklilik sağlar. Projede önerilen yeniden işlevlendirme programı, Çarşıbaşı’nın ihtiyaç duyduğu esnek ve çeşitli programsal ve mekansal kurguyu mümkün kılacaktır. Öneri programsal çeşitlilik, farklı zaman dilimlerinde kullanılan, dinamik bir kentsel mekan yaratır. Müze, araştırma merkezi, kent oteli ve mutfak okulunun alana çekeceği nüfus; farklı yaş grupları ve kullanıcıları, günün farklı zaman dilimlerinde Çarşıbaşı’na dahil edecektir. Bunun için hanlar bölgesi yaya alanı olarak değerlendirilmiş, alanı sarmalayan yollar boyunca tramvay, otobüs, dolmuş gibi toplutaşım durakları arttırılmıştır. Alanın trafikten olumsuz etkilenmesini engellemek ve Surlar ile Hanlar Bölgesinin ilişkisini güçlendirmek adına Cemal Nadir Caddesi şerit sayısı azaltırıp, kaldırımlar genişletilerek trafiğin yavaşlatıldığı bir rotaya dönüştürülmüştür. Bursa hanlar bölgesinin karakterinde yer alan alt geçit kültürü Zafer Plazanın var olan yeraltı ilişkisi üzerinden yeniden değerlendirilmiş ve Cumhuriyet Caddesinin sonundan bir alt geçit önerilmiştir.
3. Mimari Tasarım Yaklaşımı: KORUMA KULLANMA DENGESİ
Öneri proje, koruma kullanma dengesini merkezine alır. Odak alanda yıkılmış tescilli bina parsellerinde koruma amaçlı projeler üretilmesi kabulünden yola çıkar, Şevki Vanlı ve Ersen Gömleksizoğlu tarafından tasarlanan ve 1967 yılında inşa edilen Bursa Eski Merkez Bankası yapısının ve üç adet Sivil Mimarlık örneği yapısının rekonstrüksiyon olarak inşa edilmesini önerir. Bursa Eski Merkez Bankası yapısı özgün kurguyu en iyi şekilde korumayı ve kullanmayı sağlayacak olan işlev olarak Bursa Ticaret Müzesi ve Araştırma Merkezi olarak önerilmiştir. Bursa ticaret belleğinin kaydını tutmak ve ulusal ve uluslararası çalışmalara açmak amacıyla oluşturulacak bu merkez, yerli ve yabancı müze ziyaretçilerinin ve araştırmacıların kullanımına açık olacaktır. Özgünde yer alan konaklama işlevi bu araştırmacıların kısa ve uzun süreli kullanımları için ayrılacak, bu vesile ile cephe düzeni ve plan organizasyonu değiştirilmeden yapı yeniden kullanıma açılacaktır. Çağdaş kullanıma yönelik ise, kuzey cepheye eklenecek şeffaf ortak kullanım bloğu, hem araştırmacılara, hem de kentli kullanıcılara hitap edecektir. Şevki Vanlı’nın ürettiği cadde cephesinin ritminden türeyen yeni blok, banka katlarından dönüştürülen müze ve sergi mekanına giriş çıkışı sağlayacak, yapının tarihi kentsel çevre ile uyumlu doğu ve batı cephelerinin sürekliliğini koruyacaktır.
Yeniden yapılma, mekansal belleğin korunması, bitişik nizamdan gelen kurgunun dönüştürülerek kısmen korunmasının dışında alanda yeni kullanımlar önerilmiştir. Pirinç Han üst katta kent oteli, avlu kotunda sosyal merkez ve yeme-içme üniteleri ile düzenlenecektir. Avlu temizlenip, alanın kimliğini yansıtacak şekilde yeniden düzenlenecektir. Meyhaneli Hamamı performans sanatları işlevi ile dönüştürülecek, önündeki alanı da açık hava sanat aktiviteleri ile şekillendirilecektir. İpek Hanı Bursa mutfağı özelinde Mutfak Sanatları Okulu olarak yeniden düzenlenecek, avlu kotuna kolektif mutfaklar, atölyeler yerleştirilecektir. Yapıların tamir ve yenileme işlemleri aslına uygun gerçekleştirecek, niteliksiz ekler kaldırılacaktır. Bu sayede alana alınacak öğrenci kalabalığının Aralık-mekan ve Orta Odaların kamusal yüzünü öne çıkaracağı öngörülmektedir. Yarışma alanı içinde yer alan Kapan Han, Hanlar Bölgesi Esnaf Kültürü Koruma ve Geliştirme Alanı olarak tasarlanacak, hanlar ve esnaf gruplarına ilişkin belgeler, zanaat eserleri ve somut olmayan kültürel miras envanter çalışmalarının yapılması, yapılmış çalışmaların derlenmesi ve güncellenmesi, simgesel esnaf gruplarının Çarşıbaşı’nda tekrar yer alması gibi işlevleri üstlenecektir.
4. Peyzaj Tasarım Yaklaşımı: KENTİ PEYZAJ OLARAK OKUMAK
Farklı tarihsel dönemlerdeki Bursa tasvirleri ve temsilleri yeşil, su ve görkemli yükseltilerin iç içe geçtiği topografya üzerinden bir kent anlatır. Yere dair kültürel ve doğal bilgiyi kaydeden, arşivleyen ve temsil eden topoğrafya, Bursa’yı bir peyzaj olarak varetmiştir.“İki Kent (Hisar-Hanlar Bölgesi) Arasında” ve “İki Akarsu (Gökdere ve Cilimboz) Arasında” konumlanan yarışma alanı, Bursa’nın kültürel ve doğal peyzaj belleğini arşivleyen özgün bir topoğrafya ve de eşsiz bir yeşil aralıktır.
Öneri proje, kentin özgün topoğrafyasından referans alarak etkinleştirdiği ekolojik ve kentsel aralıklar üzerinden Bursa’yı yeniden peyzaj olarak okutmanın ortam ve araçlarını arar. Ekolojik aralıklar, tarihsel süreç içinde Bursa’ya özgü peyzajın üretildiği ve kaydedildiği, kentin bellek peyzajları olarak görülmelidir. Yarışma alanının geniş bağlamına referansla, öneri projenin ön plana çıkardığı ekolojik aralıklar (Cilimboz Deresi, Gökdere ve Hisar Yamacı) tüm canlılar için ortak bir yaşam ortamı olabilecek, kentin doğası olarak tanımlanmıştır. Hisar yamaçlarında önerilen ekolojik aralıktan farklı olarak Çarşıbaşı ve Hanlar Bölgesi, yapısal peyzajın hakim olduğu, yeşilin avlularda parçalı ama belli bir ritim/süreklilik içinde kentin dokusuna sızdığı bir kentsel aralıktır. Öneri Proje, Hanlar Bölgesi’nin özgün mimari ve kentsel dokusundan referans alarak, kentsel aralıklara sızan ve içinden geçtiği ortamı keşfetmeye olanak tanıyan, bütüncül ve çeşitli bir peyzaj kurgusu önerir. Projede önerilen “Aralık-mekan” kente sızan yapısal ve bitkisel peyzajın asıl üretici olarak düşünülmüştür. Hanların beden duvarları ve sokak zeminin yatay-düşey süreklilikler üzerinden düşünüldüğü aralıklarda, mevcut mimarinin rengi ve dokusuyla bütünlük gösterecek, yere özgü bir yapısal peyzaj dili benimsenmiştir.
Hisar’ın batısından başlayarak Tophane yamaçları boyunca yarışma alanına uzanan peyzajı, geniş bağlamda tanımlanan ekolojik ve kentsel aralıkların sürekliliği içinde ele alarak, kent içinde yeniden yüceltmeyi amaçlar. Özgün topoğrafyasıyla kentin izlendiği ve kentten izlenilen Tophane yamaçları, yapılaşma ve yoğun yapısal peyzaj uygulamalarından arındırılarak mevsimsel döngünün izlenebildiğikentin içinde doğa olarak düşünülmüştür. Önerilen peyzaj, farklı hız ve seviyelerden yamacın algılanabileceği dingin ve doğal bir kurgudadır.
Odak alandaki mekansal kurgunun üreteci olan Aralık-mekan, Çarşıbaşı’nın kamusallaştırma sonrası açığa çıkan boşluklarının şekillenmesindeki asıl referanstır. Aralık-mekan, farklı program ve ölçeklerde açık-kapalı mekanları bağlayan, içine alan ve üreten melez bir peyzaj olarak yorumlanabilir.
Tophane yamaçlarındaki doğal peyzaj yaklaşımından farklı olarak odak alanda, yapısal peyzaj ağırlıklı tasarım dili esas alınmıştır. Özgün mekansal tasarımın, Aralık-mekan ve zemindeki kot farklılıklarıyla kurgulandığı alanda, bitkisel peyzajın kullanımında seçici davranılmıştır. Bölgenin dokusuna ve Hanların beden duvarlarına saygıyla, yalın ve dingin bir bitkisel tasarım dili benimsenmiştir. Cemal Nadir Caddesi’ndeki ağaç sırası ve alandaki diğer mevcut ağaçlar korunarak, geniş açıklıkların olduğu yerlerde erguvan ve çınar ağaçlarıyla mekanlar tanımlanmıştır. Öneri tasarım, farklı yönlerde ve hızlardaki yaya hareketlerini kesintiye uğratmayacak bir süreklilik sunmaktadır. Mevcut durumda, Cemal Nadir Caddesi’ndeki trafik yoğunluğunun yarattığı kesiklik, öneri trafik yavaşlatma stratejileriyle, Hisar ve Hanlar Bölgesi arasında akışkan bir peyzaj ve açık mekan kurgusu yaratılmasına imkan verir. Bu özelliğiyle proje alanı, yürüme, keşfetme, karşılaşma, durma, dinlenme, seyretme gibi farklı eylemleri mümkün kılacak; ve farklı zaman dilimlerinde (haftaiçi-haftasonu, gece-gündüz, vb.) mekanların deneyimlenmesini sağlayacaktır. Yeni program önerileriyle işlevlendirilen Pirinç Han ve İpek Han’ın avlu peyzajı, mevcut ağaçlar korunarak, mevsimsel döngüde renk ve koku etkileriyle ön plana çıkacak, Bursa’ya özgü erguvan ve ıhlamur ağaçlarının önerilmesiyle desteklenmiştir. Zeminin yapısal peyzajla tanımlandığı avlular, kendilerini çevreleyen Hanların mimari dokusu ve renkleriyle (yatay-dikey) süreklilik/bütünlük içinde tasarlanmışlardır.
Tarihsel süreçte İpek ve Baharat Yolu’nun önemli bir durağı olan Bursa, kent ölçeğinde de birçok rota üretebilecek doğal ve kültürel değerleri barındırmaktadır. Mevcut durumda, Hanlar bölgesinin tarihsel ve güncel bağlamına referansla kendiliğinden gelişen turistik rotalar Bursa’nın keşif izleridir. Projenin, keşif izleri olarak kavramsallaştırdığı rotaların, önerilen ekolojik ve kentsel aralıklarla çoğaltılması ve yeniden üretilmesi mümkün olacaktır. Bütüncül bir yaklaşımla kurgulanan ekolojik ve kentsel aralıklar, “Yeşil Bursa”yı deneyimlenebilir kılacaktır. Böylece, Kültürel Miras Alanı olan Hanlar Bölgesi’nin geniş bağlamıyla ilişki kurması; kültürel ve doğal olanın birarada olduğu; yer ve yere ait olanla kenti ziyaret edenlerin karşılaştığı yeni mekan tiplerinin üretilmesi mümkün olabilecektir. Keşif izlerinin üretilmesindeki peyzaj kararları çeşitlilik içerir. İçinden geçtiği ortama göre şekillenen peyzaj tasarımı, ekolojik ve kentsel aralıklarda farklı çözüm önerilerini gerektirir. Öneri izler; bütüncül ve aynı zamanda rastlantısal karşılaşmalara imkan tanıyacak farklı ölçek ve karakterde mekanları bağlayan çizgisel peyzajlardır.
5. Bitkisel Tasarım Stratejisi: KENDİLİĞİNDEN GELİŞEN PEYZAJ DOKUSU
Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğine dair yapılan tartışmaların bir yansıması olarak, kendiliğinden yetişen bitki örtüsü (spontaneous vegetation), yaratıcı ve sürdürülebilir bitkisel tasarım yaklaşımı olarak kentsel peyzaj stratejilerini yönlendirmektedir. Öneri proje; dikim maliyeti, bakım süreci ve yerel saha koşullarına uyum bakımından oldukça avantajlı, sürdürülebilir ve aynı zamanda estetik çözümler sunan bu yaklaşımı, ekolojik aralıkların ve Çarşıbaşı’na uzanan Hisar yamaçlarındaki peyzaj dokusunun geliştirilmesinde esas alır.
Öneri proje, anıt ağaçların yer aldığı yarışma alanındaki mevcut peyzaj dokusuna değer atfederek, yeni mekanların tasarımında seçici bir tavır sergiler ve Bursa’ya özgü iki ağaç türünü ön plana çıkartır. Proje alanındaki mevcut bitki dokusu ve topoğrafyanın sunduğu farklı yüksekliklerden ve farklı aralıklardan “seyir” hali göz önüne alınarak, hem yamaç peyzajında hem de odak alandaki açık mekan tasarımında erguvan, çınar ve ıhlamur ağaçlarının kullanımı benimsenmiştir. Bursa bağlamında önemli tarihsel referansları olan erguvan ağacı, farklı dönemlerdeki Bursa anlatılarında ve Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde anlatılan Erguvan Şenlikleriyle kentin belleğindeki özgün bir peyzaj değeridir.