Proje Raporu
“Evliya Çelebi, Bursa çeşmelerinden bahsettikten sonra sözü, ‘Velhasıl Bursa sudan ibarettir.’ diyerek bitirir.
“Canım Evliya! Sade bu cümlen için benim hafızamda adın Bursa ile birleşiyor. Sen Bursa’nın şiirini tadanların başında gelirsin ve bir gün senin ruhunu şad etmek istersek Bursa çeşmelerinden birine senin adını veririz ve sen onun ağzından bu güzel şehrin zaman içinde geçirdiği macerayı bize bir su damlası kadar saf ruhunla nakledersin.” Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir
Bursa’da bir eski cami avlusu,
Küçük şadırvanda şakıyan su;
Orhan zamanından kalma bir duvar…
Onunla bir yaşta ihtiyar çınar
Eliyor dört yana sakin bir günü.
Ahmet Hamdi Tanpınar, Bursa’da Zaman
“Bu şehirde muayyen bir çağa ait olmak keyfiyeti o kadar kuvvetlidir ki insan “Bursa’da ikinci bir zaman daha vardır.” diye düşünebilir.” Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir.
“Yavaş yavaş dinlendikçe manzara ve etrafımı dolduran şeyler benden uzaklaşıyor. Küçük şadırvanda suyun hareketine uyarak gidip gelen taze gül ve dört yanımı birdenbire alan su sesleriyle baş başa kalıyorum. Hissediyorum ki bu su sesi, şehrin üstünde görülmeyen başka bir şehir yapıyor. Çok daha seyyal, çok hayalî, bununla beraber gördüğümüz şeyler kadar mevcut mimarîsi her tarafı kaplamış. Eleğimsağma renklerinde bütün hayatı, daha temiz, daha berrak tekrarlıyor. Belki asıl zaman, mutlak mânasında zaman odur ve ben şimdi onun mücerret âleminde yaşıyorum.” Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir.
“Önümde biraz evvel hayran olduğum manzara, insana bir kaçış veya kurtuluş arzusunu veren uzak köyler, Yeşil’in kapısında nöbet bekleyen taze serviler, küçük gösterişsiz kabirlerinde uyuyan ölüler, hafızamda her birinin ayrı saati, mevsimi olan bütün o isimler, kendi çocukluğum ve geçmiş günlerim, Hüdavendigâr Camii’nde tekrar bulacağımı bildiğim ve küçük muhacir arabasının aynasında beyhude yere aradığım o tebessüm ve onu ömrünün ve neşesinin baharlarından her an yeni bir ilhamla toplayan kadın, hepsi orada bu su seslerinin ördüğü âlemde, ele ele, yan yana, tıpkı hayalimde yaşadıkları gibi yaşıyorlar.” Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir.
Osmanlı döneminde tümüyle 1.Murat’ın vakıf köyü olan Çekirge, 1.Murat Külliyesi ile gelişmiş, kaplıca ve hamamlarıyla Bursa’ya gelen hemen hemen herkesin ziyaret ettiği, Bursa’nın en eski semtlerinden biri olmuştur. Bir Banyo şehri olan Çekirge’de, Bursa’yı batıya bağlayan bütün yollar Çekirge Caddesi’nden geçer.
Projenin amacı alanın mevcut tarihi ve çevresel değerlerini koruyarak öne çıkaran, tarih odağı, kültür odağı ve Çekirge Meydanı’nı birbirine bağlayıp kentsel detaylarla bütünleştirerek kent ve çevresine hizmet veren bir “kent odağı” oluşturmaktır.
Projenin temel tasarım anlayışında, Çekirge Caddesi üzerinde bulunan kültür ve turizm alanlarını birbirine bağlayan ve cadde boyunca kesintisiz yaya sürekliliğini sağlayan bütüncül bir kurgu önerilmektedir.
Çekirge Caddesi semt merkezine ulaşımı sağlayan ve Uludağ’a gidenlerin güzergahı olması nedeniyle yaya ve araçların yoğun bir şekilde kullandıkları bir caddedir. Ancak araç kullanımının yoğunluğu, yaya sirkülasyonunun yetersizliğine yol açmaktadır. Özellikle Çekirge Meydanı yayaların kullanımından çok, yoğun bir kavşak olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle önceliğimiz bu caddeye kent içi yol kimliği kazandırılarak kesintisiz yaya dolaşımını sağlamaktır.
Söz konusu yaya dolaşımını desteklemek üzere araç ringlerinin sürekliliği için, güzergah değiştirilmesine, yol genişliğini azaltarak düzensiz araç birikimlerinden arındırılmasına ve bazı yolların kapatılmasına karar verilmiştir.
Buna göre Hamam Caddesi trafiğe kapatılıp, yayalaştırılmış, acil durumlarda kullanılacak bir servis yolu olarak düşünülmüştür. Tek şeride düşürülen 1. Murat Caddesi trafik aksını takip eden karşılıklı iki yaya aksı, trafik hızını azaltarak yaya etkileşiminin sürekliliğini sağlarken, kent içerisinde dinlenme, buluşma, toplanma noktaları ve odaklarını birleştirici özelliktedir. Caddeye kontrollü cep otoparklar yerleştirilmiştir.
Mustafa Sokak, Uludağ Caddesi ve Çekirge Caddesine bağlanmış, Çekirge Meydanı,1.Murat Külliyesi, Çekirge Hamamı ve Lami Camii’nin bulunduğu ada etrafında araçların ring yapması sağlanmıştır. 1. Murat Caddesine sadece tur otobüslerinin indirme-bindirme yapıp hareket etmesi önerilmektedir.
Projede önerilen yaya güzergahında kültürel alanlar, rekreasyon alanları, yaya ve bisiklet yolları, yeşil alanlara yer verilmiştir ve her mekan için önerilen kentsel donatılarla karakterize edilmiştir. Böylece kentte yaşayan insanların kentin hareketliliği ile iç içe olmasına, çeşitli rekreasyonel ya da günlük faaliyetlerde bulunurken daha güvende hissetmelerine olanak sağlamaktadır. Zübeyde Hanım Caddesi ve Dikkaldırım Caddesi kesişiminde düzenlenen kavşak ile Bağlan Caddesi’ne ulaşılıp Mustafa Sokak arasında ikincil ring oluşturulmuştur.
Toplu taşıma güzergahları Mutlular Caddesi, Kükürtlü Caddesi, Zübeyde Hanım Caddesi ve Bağlan Caddesi üzerinden işlemektedir. İnce Sokak ve Değirmen Sokağa cadde özelliği verilerek Çekirge Hastanesi ve Askeri Hastane’ye ulaşım için kullanılacaktır.
Bursa Acemler İstasyonundan başlayan, Bursa Büyükşehir Stadyumu, Nilüfer Deresi, Mihraplı Camii’den geçip Dikkaldırım Caddesi boyunca devam eden tramvay rotası, Çekirge Hastanesi önünden geçerek Bağlan Caddesi üzerinden Kanal Caddesi’ne, oradan da Hamam Sokağa ulaşmaktadır. Tramvay yolu Hamam Caddesi – Çekirge Caddesi güzergahında devam ederek tüm tarih ve kültür alanlarına ulaşarak Bursa Altıparmak Tramvay İstasyonuna bağlanmaktadır.
Projede Çekirge Meydanı’ndan ulaşılan bir yer altı otoparkı düşünülmüştür. Otoparktan merdiven ve asansörle meydanın çeşitli noktalarına çıkış sağlanmıştır. 1. Murat Caddesi’nden ulaşılan Belediye Otoparkı ve imar planında yer alan zemin altı otoparkı kullanımı devam etmektedir.
Projede alanın tarihi ve kültürel dokusu dikkate alınarak radikal müdahalelerden uzak durulmuş, noktasal çözümler ve bütüncül bir yaklaşımla ekonomik ve uygulama kolaylığı olan platformlar önerilmiştir. Böylece, kent meydanının fiziksel ve sosyal dönüşümü üzerine çalışılmıştır.
Çekirge Meydanı, kurgusu itibari ile mevcut tarihi yapılarla çevrelenmiştir. Mevcut tarihi yapılarla uyumlu olmayan cepheler yeniden düzenlenerek, Çekirge Caddesi üzerinde bir cephe sürekliliği sağlanmıştır. Meydan ve çevresi farklı kentsel donatılar ile biçimlendirilmiş ve kamusal-kültürel kullanımlarla zenginleştirilmiştir.
Hamam Caddesi ve 1. Murat Külliyesi arasında bulunan bölge kentsel bellek ve insan ölçeğini zedeleyen tüm unsurlardan arındırılmış, mevcut tarihi yapılar birbirleriyle ve çevre ile entegre eden bir tasarım anlayışıyla ele alınmıştır. Bu alanda önerilen Su Müzesi platform sistemiyle meydana kazandırılmış, tarih ve kültür odağı birleşerek yaya sürekliliğinin başlangıç noktasını oluşturmuştur.
Bütün meydanlar arasında düşünülen platform sistemiyle tasarım bütünlüğü oluşturulmaya dikkat edilmiştir. Ticari birimleri de içeren platformlar, kentin günlük yaşantısını devam ettirebileceği, insanların karşılıklı etkileşim ve iletişimi için etkin bir zemin olan meydanların yer aldığı, yeşil alan, su, sert zemin öğelerinin uyumlu olarak kullanıldığı, keyifli, konforlu manzara ve geçiş noktaları olmuştur.
Su Müzesi, mevcut tarihi yapılarla, Çekirge Meydanı, 1. Murat Külliyesi’ni birleştiren, projenin kültür aksını başlatan bir kent kapısı olma niteliğini taşımaktadır. Meydan ve çevresi farklı kentsel donatılar ile biçimlendirilmiş ve kamusal-kültürel kullanımlarla zenginleştirilmiştir. Su müzesi ile başlayan su aksı 1. Murat Külliyesi ve yakındaki termal tesisleri de vurgulayarak, tüm alandaki sirkülasyona yön vermektedir.
Su Müzesi kültür aksının bir parçası olarak tasarlanmış ve meydan ile uyumlu bir tavır sergilemesi sağlanmıştır. Binanın tamamı kültürel aktivitelere ayrılmıştır. Ticari kısımlar farklı platformlarda çözülerek, meydanın hareketliliğini artıran birimler oluşturmuştur.
Su Müzesi’nin zemin kotu kamusal kullanıma açık olup, çatısı yansıma havuzu olarak kullanılarak meydanın bir parçası haline gelmiştir. Zemin kotta bulunan aktiviteler meydana taşmakta ve kültür aksının sürekliliğini desteklemektedirler.
Yapının geniş işlevsel hacimleri yer altına alınmış, ana giriş, kafe, deneyim alanı, sergi alanları yapıyı yer üstünde tanımlayan unsurlar olmuşlardır. Alanda bulunan açık etkinlik amfisi, yapının kalıcı sergi alanlarına açılarak bir ”kültür sokağı” gibi işlemektedir.
Projede oluşturulmuş olan yeşil kuşak sistemi içerisindeki yeşil yol aksı ve kültür aksı mevcut yeşil dokular ile birleşerek kentin bütününde bir süreklilik elde edilmiştir. Trafik aksını takip eden bu iki aks, trafik hızını azaltarak yaya etkileşiminin kesintisizliğini sağlarken, kent içerisinde dinlenme, buluşma, toplanma noktaları ve odaklarını oluşturan bir aks haline gelmiştir.
Alandaki doğal bitki örtüsü korunmuştur. Meydanlardaki mevcut ağaçlara dokunulmamış, iklime uygun bitkiler kullanılarak çeşitlilik ve renklenme sağlanmıştır. Alanda kullanılan bitki türleri Cedrus Deodora, Juniperus Sabina, Cupressus Sempervirens, Crataegus Monogyna, Pinus Pinea, Tilia Tomentosa, Magnolia Grandiflora, Cercis Siliquastrum, Acer Platanoides, Betula Pendula, Fraxinus Excelsior, Laurus Nobilis, Platanus Orientalis, Liriodendron Tulipifera, Berberis Thunbergii, Myrtus Communis, Albizia Julibrissin kullanılmıştır.