Proje Raporu
BROWSER 4.0
“…çünkü iki kere iki dört eder kadar iyi biliyorum ki iyi olan yeraltındaki karanlık hücreler değil bambaşka bir şey, arayıp bulamadığım bir şey. Yeraltının canı cehenneme!” Yeraltından Notlar, Dostoyevski
Proje, sanat ve mimarlık ile uğraşılan yerlerin esnek, ilham veren, kente dokunan ve onunla etkileşime geçen daha da önemlisi kentin akışının işliğin kullanım senaryolarını ve biçimini değiştirmesi gerektiğini savunur. Bu bağlamda mobil ve her yere adapte edilebilen, kullanıcının ve tasarımcının koşullara göre mekâna müdahale edebildiği tasarımı temel alır. Projenin çıkış noktası harekettir. Herkese ulaşan, herkesin gördüğü, her meslek grubunu dürten bir hareket. Çünkü mimarlık masa başında çizim yapmaktan öte aksiyona geçmektir. Mimarlık işliği kentte onu besleyen ne varsa içine çekmeli, yanından geçmeli ve ona göz kırpmalıdır.
Proje, mimarlık işliğine sadece tasarımından sonra anlamlanan ve kullanılan bir yer olarak bakmamaktadır. Üst aklın tasarımı sonrasında karşılaşılan bir mekândan öte, mimarlık işliğinin üretim sürecini de bir mimarlık işliği olarak görmektedir. Bu çerçevede browserlar kendilerine bir hareket merkezi, kabuk aramaktadır. Arayış, kente gelen insanların ilk temas ettiği yer olan, bünyesinde birçok hareketi barındıran ve çok büyük miktarda atık üreterek bir tüketim mekânı halini alan Esenler Otogarında durmaktadır. Çarşı olarak tasarlandığı halde âtıl durumda olan +45 (zemin altı kotunun) dönüştürülmesi ve mimarlık işliğinin tasarım sürecine ev sahipliği yaparak yeni bir işlik tanımlaması projenin ikinci ayağını oluşturmaktadır. +45 kotu işliğin işliğidir ve tasarımın da esneklik esastır.
Otogarda var olan esnaf bir zanaat grubu tariflemektedir. Yedek parçacıkların, tekstilcilerin, camcıların vs. bulunması, evsel ve araçlara ait atıkların üst düzeyde var olması, proje dahilinde burada tanımlanan sanat atölyeleri, mimarlar ve onlarla bağlantılı meslek gruplarının alana gelmesi burayı bir üretim fabrikasına dönüştürmektedir. Tüm grupların iş birliği ile +45 kotu bir üretim merkezine dönüşmektedir. Proje programı atölyeler, laboratuvarlar, sosyal alanlar ve tasarım birimleriyle; öğrenme, tasarlama ve iş birliği içinde uygulama merkezi haline almaktadır. Bu kottaki tüm üreticiler projede yeraltı insanları olarak kavramsallaştırılmaktadır.
Otogar projeye, istediği hareketin mekânsal karşılığını üretebilecek parçaları sunuyor. Üstelik bunlar bir çöp halini almışken proje önerdiği atık ayırma birimleriyle malzemelerin geri dönüşüme destek veriyor ve üreticilerin, tasarımcıların bu parçaları browser tasarımında kullanılabilmelerini sağlıyor.
Browser tasarımları şu şekilde kategorilendirilmektedir; Otogardaki âtıl durumda olan şehirler arası otobüsler dönüştürülerek işlik halini almakta ve yolculuklarına benzer güzergahlarda devam etmektedirler. Şehirlerarası yolculuk yaparken bu otobüse bindiğinizde bir workshopa dahil olabilir, üretim yapabilir veya işlik sizin için her ne ifade edebiliyorsa o yönde çalışabilirsiniz. İstanbul kentinin içinde daha rahat dolaşabilen servis araçları yeniden tasarlanarak her koşula adapte edilebilen mobil işlikler olarak kente yayılmaktadır. Yeraltı insanlarının tasarladığı ve ürettiği bu browser istenilen yöne evirilebilmektedir. Otogarın merkezinden geçen metro yine bir işlik tariflemekte ve şu an kullanılmayan istasyonda tasarımı yapılarak kente dağılmaktadır. Kurulan drone istasyonları ile dronelar da bir kent tarayıcısı gibi davranarak veri toplamakta ve sanal ortamda bir işlik hazırlamaktadır.
Bir işlik tanımlanmaktan ve tasarlanmaktan öte, mekanların sınırlarını aşmalıdır. Yeraltı insanları da browsera bağlanıp mimarlık dünyamızda yeni bir sekme açıyorlar ve bize şöyle sesleniyorlar:
“Biz hala yeraltı dünyasının insanlarıyız, üreticileriz. Nerede olduğumuzun bir önemi yok biz her yerdeyiz çünkü sanatı hareket ettirmek gerekir.” Browser 4.0, Kent Tarayıcıları