Mimari Açıklama Raporu
Mahallenin temeli mekân ve insanın bütünleşmesidir. Bu iki faktörün zamanla harmanlanması ve etkileşimleri sonucunda meydana gelen kültür birliğidir mahalle. Coğrafyanın imkânlarıyla insan elinin bunu işleme yeteneğinin sonucudur. Kısacası insanın doğa ve yaşam çizgisinde aldığı yoldur mahalle. Bu düşünceler doğrultusunda projenin ana çıkış noktası insan ve doğa olarak belirlenmiştir.
Ana kurgu olarak bireylere sosyalleşme ve paylaşma imkânı sunan bununla birlikte özel hayata ve bireysel isteklere de yanıt veren aynı zamanda geleneksel mahalle kurgusundaki elementleri yeniden yorumlandığı mekânlar tasarlamak amaç edinmiştir. Bu amaca uygun olarak tasarım sürecinin şekillenmesini sağlayan iki önemli etken bulunmaktadır. Birincisi, Karagedik Mevkii’nde bulunan yeşil dokunun mevcut kentle ilişkisinin kurulmasıdır. Bu bağlamda yeşil doku ile kent arasında kalan proje alanının rijit aks düzeni, kent ve yeşili birbirine bağlayacak şekilde şekillenmiştir. İkincisi bölgedeki sosyal imkânları kısıtlayan eğimin verimli verimli kullanılmasıyla farklı sosyal imkânlara olanak vermesidir.
Mevcut arazide bulunan yüzde yirmilik eğim, yeni aks düzeniyle yüzde on beşlere kadar düşmüştür. Eğimin azalmasıyla mahalle kurgusunun sokaklarının, sosyal imkânlara daha fazla olanak vermesi hedeflenmiştir. Aks kurgusuyla ortaya çıkan sokaklar, iki farklı bina tipolojisiyle uygun bir şekilde bir araya gelerek yenilikçi mekânlar, avlular, daha az kamusal olan bahçeler ve manzara noktaları oluşturan teraslar oluşturmuşlardır.
Ayrıca konutlara erişim iç avludan verilmiş olup, geleneksel mahalle dokusundaki bahçe kapısının görevi yeniden yorumlanarak, iç avlunun kısmi mahremiyet sağlanması amaçlanmıştır. Bireye yaşam mekanları açısından opsiyon sağlanmış ve farklı sosyal yönelimler mimari açıdan desteklenmiştir. İkinci etken olan doğa ve coğrafyaya ise saygı duyulmuştur. Bölgenin eğimli olması avantaj olarak kullanılmış ve teraslamalarla manzaralar oluşturulmuştur. Bu yükselti farkları köprüler ve sosyal tesislerle zenginleştirilmiş ve perspektif algısı desteklenmiştir.
Proje alanının güneyi ve kuzeyini birleştiren birinci dereceden yol; ulaşım, ticaret ve konutlara ulaşım açısından önem taşımaktadır. Birinci dereceden yolun başında ve sonunda konumlanan farklı boyutlardaki meydanlar ve yolun çevresinde konumlanan ticaret birimleri yolun önemini artırmaktadır. Ticaret birimlerinin, birinci dereceden yolun ve meydanların proje alanının merkezine konumlandırılmasıyla tüm konutların bu önemli aksa ulaşımı kolaylaşmıştır. Ticaret birimlerine ulaşım konutlardan merdiven ve rampalarla sağlanmıştır. Ayrıca proje alanındaki rampalar sayesinde her noktaya ulaşım sağlanmış olup, engelli ulaşımı dikkate alınmıştır. Ayrıca sosyal donatı alanları da birinci derece yol ve yeniden canlandırılan derenin arasına konumlanmıştır. Bu yönüyle sosyal donatı alanlarına üst kottan ulaşım sağlanıp alt kottan yeşil ile iç içe olması sağlanmıştır.
Ekolojik dengenin değişmesiyle yok olmaya başlayan doğa peyzaj çalışmalarıyla canlandırılmaya çalışılmıştır. Endemik bitkiler kullanılan projede, doğanın kendini yenilemesine imkân tanınmıştır. Sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde şekillenen mahalle tasarımında, bölgeye özgü malzemeler tercih edilmiştir. Cephe malzemesi seçiminde bölgede üretilen traverten kullanılarak bölgenin niteliğine ve kimliğine vurgu yapılmıştır.
Sağlıklı bir mekân olarak bölge coğrafyanın sağladığı imkânlar ve müdahaleler sonunda oksijen deposu haline gelmiştir. Bisiklet yolları, açık ve kapalı spor alanlarıyla sağlıklı yaşam projenin her karesinde desteklenmiştir. Çevre ve ekosistemle kurduğu olumlu ilişkiler neticesinde; insan doğa ilişkisi mekânsal bağlamda kuvvetlendirilmiştir.
Sonuç olarak bölgenin ekonomik, sosyolojik, coğrafi ve kültürel özellikleri mimari açıdan vücut bulmuştur. Bu süreçte mekânda gelenekler farklı ve yenilikçi bir perspektifle işlenmiştir. Mekânın kendi ontolojik bağlamlarına sıkı sıkıya bağlanması amaçlanmıştır.