3. Ödül (Emrullah Ali Yıldız ve Vecihi Hürkuş), İstanbul Senin, Yeşil Alanlarda Sanat Yapıtları Tasarımı Yarışması

3. Ödül (Emrullah Ali Yıldız ve Vecihi Hürkuş), İstanbul Senin, Yeşil Alanlarda Sanat Yapıtları Tasarımı Yarışması

AÇIKLAMA METNİ

Hayatları, inançları ve kaderleri müşterek olan iki insanın birlikte anılmak istendiği sanat yapıtında, günümüz Gülhane’sine yeni bir katman ile var olunmak istenirken, öte yandan doğal çevrede kaybolma içgüdüsüyle çizgilerimiz kağıda aktarılmıştır. Tarihi derinliğin ve geçmişte yaşanan onca hikayelerin arasında ortak bir üslup yaratmaya çalıştığımız bu sanat eserinde, hareket yanılsamalarını kullanarak sürekli bir izlenim sunan ve en ilkel hikaye aktarma tekniği olan zeotrop, yeni bir form ve bakış açısı ile esere tezahür etmiştir.

Hayat anlamından gelen zoe ve dönüş anlamına gelen tropos kavramlarından türetilmiş zoetrop, erken bir animasyon teknolojisidir. Bu ilkel method, kenarları boyunca dikey yarıkları olan bir silindirden oluşup, silindirin iç yüzeyi bir dizi sıralı görüntüye sahiptir. Dairesel hareketle, bir yarık arasından kullanıcısına hikayeyi okutan bu felsefi teknik, ara bir perspektiften imajlar ile hareket yanılsamaması sunarken, analog tasarımı ve yalınlığıyla proje sürecine sanatsal çerçevede bir farkındalık yaratmış, soyut düşünce anlamında ilham olmuştur.

Bu hikaye anlatısında, hayatın her alanında olduğu gibi, an’ın gelişmesi, olgunlaşması için kendi zamanına ve mekanına ihtiyacı olduğu özümsenmiş, ilkel bir disk sisteminin odağa alınmasıyla, anma alanı sunan, dinamik deneysel bir mekan önerilmiştir. Eserin içinde yansıtılan hikaye, kahramanların ortak bir uçuş hikayesine atıfta bulunurken, sunulan perspektif bakış tamamen analogtur. Ne dijital bir ekran, ne interaktif bir mekan, sadece uzun ve dar cam levhalar. Cam, hissedilebilirliği ve şeffaflığı vurgulama kabiliyeti sebebiyle manzarayı tasvir eder, eserin varlığını ekler ancak görünmez kılar. Materyal seçimi, doğa ile tezat oluşturmayan bir görünüm sunar. Gülhane’nin bitki örtüsü, anıta doğanın dinamiklerini kazandırır. Büyür, gelişir ve mevsimine göre renk değiştirir. Tarihi ve yerel kültürle aşılanmış doğaya karşı duyarlı model, doğal arazi ile arasındaki sınırı bulanıklaştırarak sakin bir çerçeve sağlar.

Kabuk, hem yapıyı çevreyle bütünleştirip hem de yapıya bakarken izleyicinin bakış açısını değiştirerek, öncesinden farklı bakış açılarıyla Gülhane Parkı’nı gözlemleme imkanı tanır. Yapıt, çevresine oturmaları, izlemeleri ve takdir etmeleri için bir alan sağlamayı amaçlarken aslında insanların toplanıp etkileşime geçebildiği, dinlenebildiği ve oynayabildiği bir yer olan Gülhane Parkı’nın yerel alışkanlıklarını bozmadan, var olan dokuya eklemlenen bir sanat yapıtı sunar. Geçmiş ve geleceğin süzgecinde yeni bir katmanı deneyimlemeye davet eden tasarım, parka gündüz olduğu kadar gece de hayat verir.

Hikaye, birlikte Gülhane’de bıraktıkları izi, uçuş anılarını tasvir ediyor. O günün cam levhalara izdüşümleri, öznel hislerle yorumlanarak atılan her iz, geçmiş, gelecek veya anda iyi olanı temsilen birer çizgidir. Burada çizgiler durağan olup, oluşturduğu doku ile hareketlilik izlenimi veren olayın izleridir. Aslında Emrullah Ali ve Vecihi Hürkuş’un Gülhane’ye dokunduğu anı çerçevesinde kurgulanan model; Türk havacılığına ilham olan isimlerin saygı ile anılması ve başarılara attıkları adımların kutlamasıdır.

Etiketler

Bir yanıt yazın