Mimari Proje Raporu:
Gökçeada kent merkezi, adanın kıyı formasyonunda yer almak yerine, merkezi ve dairesel bir kentsel gelişim formasyonu halinde oluşmuştur. Bu merkeze bağlanan ve alanın batı cephesine teğet geçen, ana yaya ve araç arteri, yerleşimin temel kamusal motivasyonlarından birisidir. Bahsedilen ana artere bir yaya omurgası oluşturarak eklemlenen kampüs yapılaşma dizisi, ana arter ile birlikte mevcut kentsel morfolojinin bir devamı olmayı hedefler. Bu amacı, kent cidarı ile benzer yapı ölçekleri aracılığıyla iletişim kurarak sağlar. Bu yaklaşım beraberinde çevre konut dokusunun parçacıl yerleşimi sonrasında daha büyük ölçekli kütleler talep eden kültür, eğitim ve spor yapılarının degrade olarak genişleyerek potansiyel bir kentsel gelişim aksı tanımlamasına olanak sağlar.
Proje alanı kent merkezine yürüme mesafesinde olup, bu bağlantıyı sağlayan yalı caddesi alanın batı cephesine teğet geçer. Bu koşul, lise kampüsü yapı dizisinin, Gökçeada halkının da kampüsün kültürel işlevlerinden faydalanması öngörülerek alanın batı cephesi boyunca uzanmasına referans oluşturur.
Temel topografik özelliği bağlamında bir tepenin eteklerinde yer alan kampüs alanı, batı cephesinde yer alan ana ulaşım arterine doğru azalarak ilerler.
Yalı caddesi ile sağlanan kamusal motivasyon, caddeye paralel gelişen bir sert zemin kurgusu ileri sürer. Bu paralel uzantı araziyi baştan sona kat ederek, kent merkezinden gelen önemli bir arterden maksimum faydayı sağlamayı amaçlar. Bu doğrultuda, proje alanı üzerinde, yeşil alan ile birlikte ikinci yüzey karakteri üretilmiş olur. Bu iki karakterin oluşturduğu arakesit, yeşile uzanan çukur avlu ve peyzaj duvarları tanımlarken, kampüs yerleşiminin doğal ve yapay arasındaki en zengin eşik değerini oluşturur. Aynı zamanda işlevli bir arayüz olarak da açığa çıkan cepheler, yerleşimin yapısal morfolojisine önemli girdi sağlar.
Kampüs yerleşimi, tümüyle Yalı caddesinin kamusal motivasyonunu destekleyecek biçimde, arazinin batı cephesinde oluşan kentsel ara yüze eklemlenir. Cadde boyunca uzanan bir yapı dizisi üretilirken, yeşil alan kendi özgün topografik nitelikleriyle korunur. Kent içinde bütünlüğünü ve ikonik büyüklüğünü koruyan kampüs yeşil alanı, açık alan eğitim öğretim aktiviteleri içinde başat bir kaynak niteliğindedir. Yeşil ile sert zemin arasında oluşan işlevli eşik, aynı zamanda tüm kampüsün ana ulaşım yaya ulaşım omurgasını da üretir.
Arazinin güneyinde, mevcut kentsel doku ile uyumlu konaklama dokusu önerilir. Caddenin kırılma yaptığı noktada ise kültür işlevleri yer alırken, ardından okul binaları yerleşerek, eğimin az olduğu kuzey cidarında ise spor salonu ve spor alanları ile yapılaşma dizisi son bulur.
Konaklama dokusu, kampüs yerleşimi ile mevcut konut dokusu arasında bir bağ doku olarak görev yapar. Konaklama dokusu, yeşil alan içinde küçük ölçekli kalırken, cadde cidarında ise blok düzene geçiş yapar.
Kampüs yerleşim dizisindeki yapı grupları, birbirleri ile ilişkili yapı adaları olarak kurgulanmıştır. Kampüs yaya omurgasını kendi merkezinde konumlandıran yapı adası, dış çeperinin yanı sıra, kendi bölgesel iç dünyasını da üretmeyi öngörür. Bu doğrultuda kullanılan avlu tipolojisi, jenerik ve bağlamsal artikülasyonlarla, her iki yöndeki farklı dünyalardan beslenerek, bunların arakesitindeki iletişimsel gerilimden beslenir.
Okulları barındıran yapı adaları ise daha çok kampüs hayatına yönelik bir kamusallığı talep eder. Bu doğrultuda okul avlusu yeşil alana açılır. Bu koşul aynı zamanda kampüs yeşil alanının, okul ile buluşmasını sağlar. Yeşil alan ile kamusal zemin ara kesitine yerleşen okul, kendini ara kesitin ürettiği çukur avluya bağlar. Aynı zamanda tekil yapı bloğu üç ayrı parçaya ayrılarak, okul birimleri arasında ölçekli bir hiyerarşi kurgular.
Kampüs yapı dizisinin bitişi niteliğindeki Spor salonu, kamusal cidarın önemli bir toplanma odağıdır. Arazi eğiminin en az olduğu bölgede kurgulanan spor alanları, spor salonunu hizalayarak, yeşil alana doğru, yüzme salonu, açık sahalar ve hobi bahçeleri ile sonlanır.