Mimari Açıklama Raporu
“Dışımızdaki mekan nesneleri sarıyor, yansıtıyor,
Bir ağacı var etmek istiyorsan
İç mekanınla kuşat onu, varlığı senin içinde
Olan iç mekanla sıkı sıkı sar onu”
(Rilke)
Lapseki Hükümet Konağı’nın bulunduğu arazi, hükümet konağı işlevinin yanısıra işlek bir kentsel açık alan olma potansiyelini taşıyor. Kentin önemli ulaşım akslarından Atatürk Caddesi’nin yanıbaşında, deniz kenarındaki yaya hattına yakın, mevcut ağaçlarla kent içi bir parka dönüşmeye ve günlük hayata katılmaya uygun bu arazide önerilen proje, sözü edilen olasılıkların gerçeğe dönüşmesine imkan verecek şekilde kurgulanmıştır. Hükümet konağı işlevlerini içeren bloklar arazinin içinde, Atatürk Caddesi’nden kıyı bandına doğru, yaya hareketinin akmasını sağlayan bir boşluğun etrafında birleştirilmiştir.
Boşluğun sınırlarını, yapılaşma sınırının içerisinde kalan mevcut heybetli ağaç belirler. Ağaç, gölgesi ile beraber, altında ve çevresinde yaşantılar oluşmasını sağlayacak olanaklar sunar. Bu olanakların hükümet konağının mimarisine yansıması ile ağacı saran iç mekanlar, avlular ve galeriler ortaya çıkmıştır. Yeni Hükümet Konağı, çevresindeki mevcut ağaçlara eklenen yeni yeşil alanlarla birlikte, kıyı bandı ile bütünleşen bir kentsel açık alanın içinde kent hayatına katkıda bulunabilecek bir yapı olarak konumlandırılmıştır. Yapının ağır bürokratik işlevinin aksine, zemin kotunda çevresiyle kurduğu ilişki kent ölçeğinde önemli açık ve yarı açık alanların oluşmasına katkıda bulunmuştur.
Yapı, ihtiyaç programında açığa çıkan bir farklılaşmadan yola çıkarak üç ayrı blok olarak tasarlanmıştır: Adliye, Müdürlükler ve Kaymakamlık. Programın bu şekilde parçalanması ile arazide yekpare ve iri bir kütle yerine, boşluklu ve yaya akışına izin veren bir organizasyon önerilmiştir. Öte yandan, birbirinden ayrı duran bu üç blok zemin kotundaki mevcut ağacın etrafında oluşturulan bir avlu ile bağlanmaktadır. Program kurgusunun parçalı çözülmesi ile kullanıcıların ulaşmak istedikleri birimlere erişimi kolaylaşmıştır. Ayrıca yine bu parçalı çözüm sayesinde, dolaşımda oluşabilecek yoğunlukların engellenmesi sağlanmıştır.
Programın büyük bir kısmını oluşturan ofis birimlerinin tamamı, doğal ışık ve doğal havalandırmadan yararlanacak şekilde çözülmüştür. Özellikle güneş ışığının çalışma mekanındaki olumsuz etkileri göz önünde bulundurularak, ofislerin batı cephesinde konumlandırılmasından kaçınılmıştır. Programda arşiv ve depo gibi günışığı gerektirmeyen mekanların yoğun olması, cephe tasarımında opak yüzeylerin yaratılmasına fırsat vermiştir. Bu sayede hem yapım hem işletme maliyeti düşürülebilecektir. Hem zemin katta hem de üst katlarda bloklarda yaratılan boşluklar; açık ve yarı açık mekanlar, bina genelinde ferah dolaşım alanları oluşturulmasına katkıda bulunmuştur.
Blokların arazideki yerleşimi, ortalarında oluşan meydanın yaz aylarında ağacın da etkisiyle gölge ve serin bir dış mekan olmasını sağlar. Boşluk mesai saatleri içerisinde hükümet konağı kullanıcılarının bekleme alanı olarak kullanılabildiği gibi, günün ve haftanın geri kalan zamanlarında kent içinde yoğun olarak kullanılabilecek bir açık alan olarak düşünülmüştür.Lapseki’nin iklim koşulları göz önünde bulundurularak yapının dış kabuğu, program elverdiğince dış etkilerden korunacak şekilde tasarlanmıştır. Güneş ışığının kontrollü olarak iç mekanlara ulaşması için pencerelerde düşey gölge elemanları önerilmiştir. Zemin kattaki meydana ve üst kotlardaki avlulara açılan cepheler saydam bırakılmış, böylece bu mekanlar ve dolaşım hacimleri arasında görsel ilişki kurulmuştur.