3. Ödül, “Mimarlık Pavyonu” Öğrenci Mimari Fikir Projesi Yarışması

Halit Akman, Veli Tırın, Melike Shaban ve Ece Kabaağaç'ın "Grammatica Trajectoria" isimli projesi üçüncülük ödülüne layık görüldü.

Giriş

Grammatica Trajectoria, mimarlığın mekânsal organizasyonunu bir dil sistemi olarak ele alan deneysel bir pavyondur. Projede, lineer bir aks hem yapısal omurga hem de sözdizimsel bir yapı taşı olarak tanımlanırken, bu aks etrafında yer alan şişme prizmalar ve modüler strüktürler mekânın dilini oluşturan kelimeler ve cümleler gibi işlev görür. Tasarım, mekânı sabit bir yapıdan ziyade, sürekli evrim geçiren, anlam üreten ve ziyaretçiye değişken deneyimler sunan dinamik bir sistem olarak kurgular. Böylece pavyon, mimarlığın iletişimsel yönünü vurgularken, her yeni düzenlemede kendini yeniden yorumlayabilen bir platforma dönüşür.

Ana Aks ve Mekânsal Sözdizimi

Projenin temel kurgusu, mekânın düzenleyici omurgası niteliğinde olan lineer aks üzerine kuruludur. Bu ana aks, ziyaretçinin mekânda yönünü belirleyen bir rota sunmanın ötesinde, mekânsal söylemin temel yapıtaşlarını oluşturur. Her bir şişme prizma, aksın sürekliliğini keserek mekâna anlık duraklamalar, geçişler ve beklenmedik dönüşler ekler. Böylece, aks hem bir navigasyon unsuru hem de mekânsal anlatının dinamik bir parçası haline gelir. Bu yapı, mekânın statik bir biçimde değil; sürekli yenilenen ve farklılaşan bir dil gibi işlediğini ortaya koyar.

Şişme ve Modüler Strüktürlerin Rolü

Proje kapsamında kullanılan şişme prizmalar, mekânı bilinçli olarak daraltarak ziyaretçilere yoğun ve bireysel deneyimler sunar. Bu elemanlar, aksın akışkan yapısına meydan okuyarak mekânsal ritmi belirleyen noktalama işaretleri gibi işlev görür. Öte yandan, modüler strüktürler pavyonun esnekliğini ve yeniden düzenlenebilirliğini simgeler. Kalıcı ve türetilebilir karaktere sahip olan bu modüler elemanlar, mekânın dilini oluşturan kelimeler gibi, her yeni düzenleme ile anlamını tazeler. Böylece, tasarımın her aşamasında mekânın kendine özgü grameri yeniden şekillenir.

Fonksiyonel Katmanlaşma ve Kamusal Süreklilik

Pavyonun programatik işlevleri, mekânsal elemanlar arasında kurulan etkileşimle ortaya çıkar. Sergi alanları, ziyaretçilere dar ve odaklanmış deneyimler sunarken; kafe ve diğer kamusal bölümler, geniş ve akışkan mekân katmanlarında yer alır. Bu fonksiyonel yerleşim, mimarlığın farklı ölçeklerde kamusallık ve bireysel deneyimi nasıl harmanlayabileceğini gösterir. Katmanlaşma, mekânın sadece görsel ve işlevsel özelliklerini değil, aynı zamanda duygusal ve anlatısal boyutunu da ön plana çıkarır. Böylece, pavyon, ziyaretçilerin mekânla bütünsel bir etkileşim kurmasına olanak tanır.

Mekânsal Gramerin Dönüşümü

Grammatica Trajectoria, mimarlığın statik yapı anlayışının ötesine geçerek, türetilebilirlik, süreklilik ve kesinti kavramlarını merkeze alan teorik bir çerçeve sunar. Her bir şişme prizma, modüler strüktür ve lineer aks, mekânın gramatik öğeleri olarak işlev görür; böylece mekân sürekli evrim geçiren, yeni bağlamlara uyarlanabilen ve yeniden düzenlenebilen bir sistem olarak ortaya çıkar. Bu dönüşüm, mekânsal dilin esnekliğini ve iletişimsel gücünü gözler önüne sererken, tasarımın farklı bağlamlarda nasıl yeniden yorumlanabileceğini de ortaya koyar.

Etiketler

Bir yanıt yazın