PROJE RAPORU
Bir gece Urfa’da Halilrahman’da
Suda ay doğduğu garip zamanda,
İçimde hicranlı bir bülbül sesi,
Altımda seccade bir gül bahçesi,
Üstümde yıldızlar, önümde havuz,
Pırıl pırıl bir aşk gecesi, temmuz
Orada sularla baş başa kaldım,
Asırlar boyunca hülyaya daldım.
Ahmet Kutsi Tecer
BAŞLARKEN
Şanlıurfa, “Bereketli Hilal” in kuzey ucunda tarım ve ilk yerleşimlerin su ile başladığı, ‘suyla kurulan, büyüyen ve canlanan’ bir kenttir. M.Ö. 3. yy’de Büyük İskender, suları bol olan Urfa’yı Makedonya’daki sular kenti Edessa şehrine benzeterek buraya “suları bol” anlamına gelen Edessa ismini vermiştir. Şanlıurfa’nın batısından doğan, şehir içerisinden doğu-batı doğrultusunda geçerek Harran Ovası’nda Cüllap Irmağı ve Fırat Nehri ile birleşen Karakoyun Deresi, kentin yeniden su ile buluşması kentsel yeşil altyapı oluşturulabilmesi yönünde önemli bileşenlerdir. Jüstinyen devrinde Balıklıgöl havzasından geçip kente sel getiren antik Daysan Deresi, Jüstinyen Bendi’nin yapılmasıyla günümüzdeki güzergahına kaydırılmış ve kent-kale bütünleşmesi sağlanmıştır. Dere kent içine kontrollü şekilde alınmış Ayn-Zeliha kaynaklarından da beslenerek Balıklıgöl platosunu geçip hanlar bölgesinde kent yaşamının aktif bir bileşeni olarak Urfa’nın “hayat suyu” olmuştur.
Proje alanının kuzey sınırını oluşturan Karakoyun Deresi kentsel yeşil omurganın en önemli parçasıdır. Dere üzerinde batıdan doğuya doğru; Hızmalı Köprü, Millet Köprüsü, Jüstinyen Su Kemeri, Samsat Köprüsü (Eski Köprü), Hacı Kâmil Köprüsü bulunmaktadır. Projede köprülere önemli bir yer verilmiş alanla direkt ilişkili olan Hacı Kâmil Köprüsü’nün tekrar aktif kullanımı önerilmiş bu stratejinin diğer köprülerde de sürdürülmesi ve kentin suyla buluşması hedeflenmiştir.
Dünya’da ilk yerleşimlerin ve tarım faaliyetlerinin olduğu ‘Bereketli Hilal’ içinde bulunan Şanlıurfa’nın geçmişi, Göbeklitepe tapınağı ile 11.500 yıl önceki neolitik döneme kadar uzanmaktadır. Urfa verimli topraklar ve akarsulara sahip olan coğrafyası, ticaret merkezi niteliğindeki konumu, gelişmiş sanat ve kültürel geçmişi ile Dünya Arkeoloji Mirası’nın en önemli kültür ve medeniyet merkezlerindendir. Göbeklitepe Tapınağı, Haleplibahçe Amazon Mozaikleri, Soğmatar Antik Kenti, Roma Hamamı, Harran, Şuayb Kenti, höyükler, kümbetler gibi değerler ve 33 antik kente devam eden kazılarda ortaya çıkacak potansiyelleri ile Şanlıurfa, yalnızca Türkiye tarihini değil, dünya arkeolojik tarihini de etkileyen bir “Müze kenttir”. Unesco’nun 2019 yılını Göbeklitepe yılı ilan etmesiyle bölgeye ilgi katlanarak artmıştır.
Urfa’nın tarihi yapısını yeniden ortaya çıkarmak ve kentlilere yeni bir yaşam alanları sunmak için yarışma alanında çok katmanlı bir tasarım anlayışı benimsenmiş yeşil alan miktarı maksimize edilirken sıcak iklim nedeniyle gölge alanlar oluşturulmuş, öneri yapılar ve işlevlerle alanın kültürel bir çekim odağı olan bir aktif bir rekreasyon alanı tasarlanmıştır. Proje ile Sarayönü Meydanı Karakoyunlu Deresi ile bütünleşen tarihsel izleri gün yüzüne çıkarılmış, kültürel ve işlevsel bir merkez haline getirilmiştir.
ÜST ÖLÇEK TASARIM KARARLARI
Günümüzde Karakoyunlu Deresinde yağışlı zamanlar dışında su bulunmamaktadır. Yapılan araştırmalarda dereye Atatürk barajından dereye su getirilebileceği tespit edilmiştir. Belediye’nin bu yönde ortaya koyduğu vizyon projede de kabul görmüştür.
Aktif su varlığı ile Karakoyun Deresi, Balıklıgöl ve çarşı üzerindeki yoğunluğun bir kısmını alan, kentliyi su ile buluşturan yeni bir odak alanı olarak tasarlanmıştır. Tarihi doku ile yeni doku arasında bir köprü olan Karakoyun Deresi, eski ve yeni dokuyu birleştiren bir buluşma uzlaşı odağıdır ve Sarayönü Meydanı da bu odağın kente sızan bir devamıdır. Tasarlanan yeni meydan yoğun kentsel dokudan yeşil dokuya geçişin önemli bir birleşenidir.
1/5000 Nazım imar planından gelen Karakoyun deresinin yeşil bir aks olması kararı olumlu bulunmuş ve proje bu doğrultuda geliştirilmiştir. Bu yeşil koridorla Sarayönü Meydanı önce Karakoyun Deresine oradan da Harran Ovası ve Fırat’la buluşmaktadır. Dere üzerindeki niteliksiz yapılar inşaat ömrünü doldurduğunda yıkılacak ve kentsel yeşil omurga orta vadede tamamlanacaktır.
Üst ölçek plan kararları, kentin tarihi dokusunu korumayı, daha sağlıklı ve yaşanabilir kentsel çevreler oluşturmayı amaçlamaktadır.
Kentsel Odaklar; Balıklıgöl, Arkeoloji ve Mozaik Müzesi, Çarşı, Ulu Cami, Sarayönü Meydanı, Bey Kapsı ve Harran Kapsı tarihi kentin en önemli kentsel odaklarıdır.
Köprüler; Köprülerin birleştirici niteliği dikkate alındığında, köprülerden kente sızan bütünleştirici kentsel odaklar olarak kentsel canlanmanın dinamosu olması hedeflenmiştir. Dere ve köprüler kentsel buluşma odağı olarak kentin yeniden en önemli birleşenlerinden bir, olacaktır.
Özel Proje Alanları; Samsat Meydanı Projesi, Karakoyun Deresi, Hızmalı Mahallesi ve Kızılkoyun Caddesi Projesi
Cephe iyileştirme Projeleri; Divan Yolu Caddesi, Sarayönü Caddesi, Vali Fuat caddesi, Göl Caddesi, Meşarkiye Caddelerinde Cephe iyileştirme çalışmaları yapılması önerilmiştir
Meydan Projeleri; Hanlar (Millet) Meydanı, Haşimiye Meydanı, Samsat Kapı Meydanı, Topçu Meydanı, 58 Meydanı düzenlemeleri yapılmadır.
Hanlar Bölgesi Düzenlemeleri; Döşeme yenileme, alt yapı iyileştirme, üst örtü ve sundurma, cephe iyileştirme, tabela, tezgâh, daraba (kepenk), askılık düzenlemeleri yapılmadır.
Restorasyon ve Onarım Çalışmaları; Doğu Surları, Harran Kapı, Mahmutoğlu Kulesi, Kabaltılar, Hüseyniye Çarşısı, Mençek Hanı, çeşme onarım ve restorasyon çalışmaları etaplar halinde tamamlanmalıdır.
Gezi Rotalar:
“İnançlar diyarı” ve “Peygamberler şehri” Urfa’da önerilen ilk rota inanç ve kültür rotasıdır. Arkeoloji Müzesi’nden başlayan rota Halepli Bahçe’den geçmekte ve Balıklıgöl Platosuna ulaşmaktadır. Balıklıgöl’den sonra tarihi su yolunu izleyerek Hanlar bölgesine varmakta buradan iki kola ayrılmaktadır. Kuzeye giden Divanyolu Caddesi’ni takip ederek Ulu Cami’yi geçip Sarayönü Meydanı’na gelmektedir. Güneye yönelen kol ise Su Kapısı ve Harran kapsına doğru kentin tarihi sokaklarından geçmektedir.
Ticaret, alış-veriş rotası Hanlar Bölge’sinden başlayarak kuzeye doğru devam etmekte ve proje alanı da bu aksın bir parçası olarak rotada yerini almaktadır.
Bisiklet Ağı: Urfa topografyasına uygun olarak, modern kent vizyonun önemli bir parçası olan odaklar arası ulaşımı sağlayan tarihi kentin bisikletle de deneyimlenebileceği bisiklet ağı önerisi geliştirilmiştir. Güzergâh üzerinde yer alan kentsel odaklarda bisiklet durakları ve paylaşımlı bisiklet noktası önerileri geliştirilmiştir. Proje alanı Atatürk Caddesi ve Karakoyunlu deresi boyunca devam eden bisiklet akslarını kesişiminde yer alana bisiklet dostu bir anlayışla tasarlanmıştır.
Yaya rotaları; Urfa tarihi merkezi ziyaretçilere yürüyüş rotaları ile keşifler yapılabilen, sürprizli mekânlardan ve kabaltılardan geçilen özel bir yürüyüş deneyimi fırsatı sunmaktadır. Kentin çok katmanlı, kültürlü, inançlı yapısının deneyimleneceği kentsel odaklar arasında tarihi dokusunu yitirmemiş sokaklardan geçen yürüyüş rotaları önerilmiştir. Bu rotalar üzerinde cephe iyileştirmeleri ve restorasyonlar öncelikli olarak tamamlanmalıdır.
KENTSEL TASARIM KARARLARI
Proje sürecinde alanın geçmişiyle ilgili araştırma yapılmış ve tarihi fotoğraflar ve haritalar bulunmuştur. Bu verilerden yararlanılarak 1980’lerde yıkılan yapılar (Eski Postane Binası, İdareyi Hususiye) ve Sarayönü anıtının yeri tespit edilmiştir. Yapı izleri ve anıt soyutlanarak ve kentsel tasarım öğesi olarak kullanılmıştır.
Yıkılan yapılar
Anıt ve Meydanda Nümayiş
Tarihi Hacı Kâmil köprüsünün tekrar açılması ve kentsel yaşama katılması önerilmiştir. Yapı günümüzde oto tamircisi olarak kullanılmakta ve oldukça kötü durumdadır.
Alanın ulaşım kurgusunda mevcut duruma fazla müdahale edilmemiştir. Projede alınan en önemli ulaşım kararı dere ile meydan arasındaki imar yolunun iptal edilmesidir. Meydanla dere bütünleşmesi engelleyen ve alternatifi olan yol meydana dahil edilmiştir ve dere meydan bütünleşmesi sağlanmıştır. Karakoyun deresi rekreasyon alanın devamı olan onunla bütünleşen doğu bölümünde yeşil alanlar önerilmiştir. Bu bölge projede “Yeşil meydan” olarak adlandırılmıştır. Yeşil meydan içinde yeşil etkinlik sahnesi ve çok amaçlı çayır yer almaktadır.
Atatürk Caddesi tarafında ise daha çok sert zemin ve sert zemin üzerinde gölge yapması için ağaçlar önerilmiştir. Bu bölge ise “Avlu-meydan” olarak düşünülmüştür. Bu bölümde tarihi yapıların izleri ve ağaç altı oturmalar bulunmaktadır.
Urfa’nın sıcak iklimi ve alana dikilecek ağaçların büyüyüp gölge yapmasının 10-15 yıl alacağı göz önünde bulundurularak alanda kalıcı için üst örtü-dam önerilmiştir. Bu örtü altına mimari yapılar yerleştirilmiştir. Örtüye Etkinlik çayırından oturma basamakları ile çıkılabilmektedir. Örtü böylece aktif bir teras “dam” olarak da işlev gören bir seyir noktasıdır. Gece kullanımında yoğun olacağı düşünülerek alanda “açık hava sineması” da önerilmiştir.
Yaya dolaşım kurgusu, tüm alan engelli erişimine uygun olarak herkese eşit bir düzlemde çözülmüştür. Alandaki tüm kullanımlar düz ayaktır. Tasarımda Atatürk Caddesi Karakoyunlu deresi arası erişiminin kesintisiz olması önemsenmiş, cadde ve dere yaya yollarıyla birbirine bağlanmıştır.
Balıklıgöl – Hanlar yönünden gelip kuzeye Belediye Meydanına doğru yönelen kuvvetli ticari aks ve yaya akımı alanda önerilen ağaçlı geniş kaldırım ile rahatlatılmıştır.
Atatürk caddesi üzerinde önerilen bisiklet yoluyla alan üzerindeki motorlu taşıt baskısının azaltılması modern kent merkezi kurgusunda önemsenmiştir. Alanda bisiklet parkı ve paylaşımlı bisiklet noktası önerilmiş, bisiklet parklarının üzeri güneş enerjili olarak düşünülmüş ve elektrikli bisikletler için bu alanda şarj yeri eklenmiştir.
Sular kenti Urfa’nın tüm meydan ve önemli kamusal alanlarında su öğesi bulunmaktadır. Bu nedenle projede de çeşitli su elemanları kullanılmıştır. Gündüz çocukların su ile oynayacağı kuru havuz gece bir ışık şölenine ev sahipliği yapacaktır. Tarihi postane yapısı izi ise bir yansıma havuzu olarak tasarımda yerini almıştır. Sarayönü anıtından çıkan kanaldan ilerleyen su alanı dolaşıp alanın doğu köşesindeki gölete akmaktadır.
Yapısal peyzajda yöreye özgü tarihi dokuya uyumlu yöre taşı kullanılmıştır. Park içi gezinti yolları geçirimli yüzeyleri arttırmak, beton etkisini kırmak amacıyla solüsyonlu toprakla geçilmiştir.
Kent mobilyaları; alanda Urfa iklimine uygun kent mobilyaları kullanılmıştır. Ağaçların altında oturma elemanları, gül bahçesi yanında ahşap birimler, çayır çevresinde renkli değişik ebatlarda oturma elamanları önerilmiştir.
Aydınlatma
Alan aydınlatma kurgusu gece kullanımın yoğunluğu göz önünde tutularak tüm kentlileri güvenle kullanabildiği bir anlayışla tasarlanmıştır. Üst örtü üzerine yerleştirilen güneş enerji panelleri ile alan yeşil enerji ile aydınlatılacak bu enerji alandaki mimari birimlerde de kullanılarak ve projenin karbon ayak izi minimize edilmiştir.
Bitkisel peyzaj kararları; bitkisel peyzajda endemik ve yöreye özgü ağaçlar kullanmıştır. Alanda bulunan palmiye ve akasya ağaçları tasarımda korunmuştur. Bitkisel peyzajda yazın gölge vermesi kışın ise güneşi kesmemesi için yaprak döken ağaçlar tercih edilmiştir.
Gül bahçesi;
Sarayönü meydanında alanın tarihsel izleri Has Bahçe anlayışından gelen kurguyla geleneksel kırmızı ve beyaz güllerden oluşan tasarımla sürdürülmüştür, böylece alanın tarihsel peyzaj izlerini günümüze aktarılmıştır.
MİMARİ TASARIM KARARLARI
Kafe / Restoran;
Kafe / Restoran yapısı, meydana ana giriş aksının devamında bir karşılayıcı yapı olarak yer alır. Yansıma havuzu, avlu meydan ve ticari bir yapısı bulunan 882. Sokağa cephe vermesi sebebiyle de bu konumda yer alması tercih edilmiştir. Bu cepheler saydam bırakılıp, teknik ve servis hacimlerinin bulunduğu kısa cephe doğal yöre taşı ile kaplanıp dolu tasarlanmıştır.
882. Sokak cephesi açılabilir tasarlanmıştır, saçak bu konumda genişleyerek dışarıdaki oturma gruplarına gölgelik sağlar. Kafe / Restoran yapısı 140m² olup yeme-içme alanı, mutfak ve wc birimlerinden oluşmaktadır.
Sergi Yapısı;
Kültür rotasının bir durağı olarak önerilen sergi yapısı, meydanın merkezinde yer alır. Uzun cepheleri katlanabilir doğrama olarak önerilmiştir, bu sayede esnek sergilere ev sahipliği yapabilir, çok amaçlı etkinlik çayırı ile ortak çalışabileceği kurgular geliştirilebilir. Yapının içinde bulunan sergileme duvarları hareketli olup, serginin türüne göre farklı sergileme senaryoları oluşturulabilir. Sergi yapısının alanı 118 m² olup; sergileme alanı, depo ve personel odası birimlerinden oluşmaktadır.
Turist İnfo;
Gezi rotaları için önemli bir durak olacağı düşünülen Sarayönü Meyanı için bir Turist info yapısı önerilmiştir. Meydanın ana ulaşım aksı olan Atatürk Caddesine en yakın konumlandırılan birimdir. Saydam bir yapı olarak düşünülüp, meydan girişinde görsel sürekliliğin korunması sağlanmıştır. Turist info yapısının alanı 16m² dir.
Malzeme;
Meydandaki görsel yeşil sürekliliğini korumak adına yapıların cepheleri şeffaf tasarlanmıştır, servis hacimlerini saran duvarlar ise doğal yöre taşı ile kaplanmıştır, mimari dokuya uygun bir ton gözetilmiştir.
Üst örtü çelik taşıyıcı sistemle taşıtılıp, geniş açıklık geçmesi sağlanarak saçağa hafif bir görünüm verilmesi amaçlanmıştır.
SONSÖZ;
Sarayönü Meydanı Projesiyle açık alan kullanımının artması ve günümüzde tanımsız olan alanın meydana dönüşmesi, bu dönüşümün Karakoyunlu Deresi ile bütünleşerek kentsel yeşil omurgaya eklemlenmesi, önerilen strüktür ve strüktür altındaki mimari birimlerle kültürel ve sosyal mekânların şehre kazandırılması amaçlanmıştır. Proje ile yaşayan mekânların oluşturulması için gerekli kültürel, sosyal ve ticari alanlar ile meydanın tüm gün ve yıl boyunca yaşayan bir mekâna dönüştürülmesi sürdürülebilir mimari bir yaklaşımla geliştirilmiştir. Sarayönü artık kentin yeni buluşma mekanıdır.
Şanlıurfa Kızılay Meydanı ve Kentsel Tasarım Fikir Yarışması
Şanlıurfa Kızılay Meydanı ve Kentsel Tasarım Fikir Yarışması’nda Dereceye Girenler Belirlendi