MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU
İzmir’in merkezi Konak Belediyesi’ne ait hizmet binası için tanımlanan proje alanı, şehrin odak noktalarına kavşak oluşturan nitelikte bir alandır. İki yol arasında bulunan bu yer bölgeler arası kurduğu bağlantılar açısından çeşitli potansiyellere sahiptir ve merkezin çeperinde bulunan dağınık yapılaşmanın sınırında bulunmaktadır. Bu açıdan gelecek dönemlerde, günümüze kadar yeterli kamu yatırımları alamamış bölgelerin dönüşümü açısından önemli bir rol üstlenmektedir.
Üst ölçek kararları İzmir’in kentsel dokularından örneklerle, merkez ve merkez dışı bölgeler arasında bağlantı kurularak alınmıştır. Uygulama planlarında 1/1000 ölçekli alan için tanımlanan bitişik düzen yapılaşma, mevcut dokulardaki avlulu ve lineer yapılaşma ile oluşturulmuştur. Kentlinin yaşayışına uygun bir senaryo ile zemin katların aktif olarak kullanıldığı, canlı sokak hayatının tüm alana yayıldığı bir doku üretilmiştir. Vaziyet planında zemin katlarda ara yüzlerin arttırılması, gölgelik alanların üretilmesi, zemindeki boşaltmalar ve yapı adaları arası geçişler yaşantıyı destekleyici ve açık mekanların kullanımını teşvik edici unsurlardır. Zemin katlarda ticari kullanımlı, belediye çevresi ofis yoğunluklu ve güneyde konut yoğunluklu yapılaşma karma olarak bir arada bulunduğundan tüm gün kullanımın devam ettiği bir yapı sunulmaktadır.
Yapı adaları birimleri konut büyüklükleri üzerinden kararlaştırılmış, farklı yükseklikleri içinde barındıracak şekilde bir araya getirilmiştir. Bu durum dokudaki tekdüzeliği kırıcı bir üç boyut ortaya koymuştur.
Kentlilerle en yoğun alış-verişi olması gereken belediye binası, sadece iki yol arasında bulunmaz; bulunduğu yerin de bilincindedir. Çevredeki mevcut ve öngörülen dokuyu hesaba katarak yorumlamaya çalışır, gücünü bu yorumlama ve dönüştürme kapasitesinden alarak oraya ait olmaya çalışır. Kentsel ölçek prensiplerine uygun bir biçimde birimlerin bir araya gelişinin yalnızca temas ederek değil iç içe geçerek, farklı yüksekliklerle sağlandığı bir yapıya bürünür. Ortaya çıkan bütün, çok sayıda birimin bir araya gelmesiyle oluşan, çevredeki mevcut ve öngörülen dokuya uyumlu olarak parçalı bir yapıya sahiptir. Zemin katta bütünün zincirleme yapısından boşaltılan mekanlarla kentlinin alana nufuz etmesi ve çevreyle bütünleşmesi hedeflenmiştir. Böylelikle belediyenin hizmet anlayışına uygun olarak zemindeki yaşantıyı kentlinin kurması sağlanır.
Sürekli işleyen kamusal mekana zeminde bulunan kütleler arası kılcal geçişler üzerinden ulaşılırken, zemine ve bazen bodruma inen cephe elemanları ile avlunun içinde ve dışında olma durumları farklılaştırılmaktadır. Yoğun yeşil ve cephe elemanlarıyla oluşturulan etkiyle güçlü bir içinde olma hissi sağlanmıştır.
Kentlinin yapıya girişleri avlu içinden verilmiş, çeperde bir giriş yerine sokak-avlu-yapı arası geçişli bir ilişki tercih edilmiştir. Ziyaretçilerin yapıya girerken, avlu üzerinden alt kotta bulunan sergi salonu, meclis salonu gibi mekanlarla görsel ilişki kurabileceği, şeffaflığın hissedildiği bir senaryo oluşturulmuştur.
Geniş taban alanı bulunan mekanlar bodrumda bir araya getirilerek zemin katta oluşabilecek kapalılık engellenmiş, buradaki kamusallık bir alt kota da aktarılmıştır. Çökertilmiş bahçelerle ikincil bir zemin kat oluşturulurken avludaki kotlanmalarla bu mekanların doğal hava ve ışıkla ilişkisi sağlanmıştır. Bodrum katta farklı kotlarda yer alan mekanlarda zeminle ilişki farklılaştırılmıştır. Sergi salonu üst kotta yakın bir görsel iletişime imkan verirken daha alt kotta bulunan meclis salonu açılır kapanır kepenk sistemi ile dolaylı bir ilişki kurmaktadır. Aynı prensip yemekhanede de uygulanarak tek bir yüzeyde yığılmanın önüne geçilmiş, farklı yüzeylerden mekanın algılandığı ve görüş açısının genişletildiği parçalı bir planlama öngörülmüştür. Dolayısıyla iç bahçeler ile bodrum kattaki mekanların yeşil ile bir arada olma durumu her mekan için tanımlanmıştır.
Plan şeması iki merkez arasında, kuzey-güney doğrultusunda bir sirkülasyon hattı üzerinde bir araya gelen birimlerden oluşmaktadır. Bu sirkülasyon hattı üzerinde oluşturulan bekleme hollerinde bulunan kat bahçeleri ile avludaki yeşil üst katlara taşınarak yapının içine dahil edilmiştir. Böylelikle İzmir’in hava şartlarına uygun olarak yılın her ayı kullanılabilecek açık mekanlar yapının bütününe dahil edilmiştir. Dolaşım hatlarının başlangıç noktaları olan çekirdeklerde galeriler açılarak yapı içinde alt ve üst katlarla, avluyla ve avlu ötesindeki mekanlarla görsel iletişim sağlanmıştır. Çekirdeklerin bulunduğu iki merkez arası bağlantı üst katlarda koparılarak iki ana kütlenin ortaya çıkması ve özerkleşmesi sağlanmıştır.
Belediye yapıları kamusal yapılar arasında kritik bir yere sahiptir. Bu kritik durum da belediye yapılarının kentliye hizmet verirken aynı zamanda kentin üretilmesi için tasarlanan yapıların ilk uğrak yeri olmasından doğar. Dolayısıyla çok ciddi bir sorumluluğa da sahiptir. Bu anlamda, tasarlanması beklenen Konak Belediyesi ve yakın çevresi, öncelikle bulunduğu kentin yaşama alışkanlıklarını ön planda tutarak kentin azımsanmayacak bir büyüklükteki bir parçasına kayda değer bir yaklaşım kararı ile başlangıç yapar. Bu da İzmir’lilerin dış mekan ile kurdukları ilişkinin farkında olmayı gerektirir. Bu anlamda yakın çevrenin tasarım yaklaşımı özellikle zemin kot ile tarif edilecek alanı öncelikli kılmaktadır. Çevrede tasarlanan konut, ticari, ofis, park alanları gibi mekanların tasarım kararları belediye hizmet binası ile bir bütün oluşturacak şekilde ele alınmıştır. Belediye binası çevresi ile kurduğu ilişkiyi hem zemin kotunda hem de kitleler arasındaki harmoni ile sağlamış olup zemin kotunun oldukça boşaltılmış hali ile tüm kentlinin içine karışabildiği bir başlangıç hamlesi yapar. Adeta, kentli yapının bulunduğu alana sızar. Bu geçirgenlilik hali yapının 1. bodrum katına yerleştirilen mekanların tercihinde de kritik bir hal alır ve büyük ölçekli mekanların dağılmış bir şekilde tasarlanır. Çökertilmiş bahçelerin varlığı sayesinde kentlinin yapının avlusuna girerken tercih ettiği her bir yol başka bir deneyim yaşatmaktadır.
Meclis salonunun kullanılmadığı zaman zarfında veya toplantı öncesi yahut sonrası açılan kepenkleri ile kent ile bütünleşir ve zemin kotunda dört tarafından sarmalanmış pasaj, avlu ve sokak ile doğrudan ilişki kurar. Bu durum ise belediye binasının şeffaf bir yapı olduğuna dair iyi bir gösterge sağlar. Meclis salonunun kent hayatı ile kurduğu ilişkinin başka türlerini yemekhane, sergi alanı, spor salonu ve toplantı odaları gibi mekanların tasarımında ve yerleşiminde de görmek mümkündür.
Avluda olmak kendinizi bir boşlukta hissetmenizi sağlarken aynı zamanda sarmalanmış olma hissini de yaşatır. Zemin kat kapalı alan kullanımı neredeyse %10’larda olmasına karşın bu kadar geçirgen olan yapı, avluda iken sizi kademelenmiş bir mekanın içerisinde hissettirir. Yapının, kimi parçalarını yaya geçişlerine izin verir bir biçimde üst kotlara taşınması ve avlu oluşturulması, gündelik yaşam için doğal havalandırmaya sahip gölgelikli, serin, tam da İzmir ikliminin ihtiyaç duyacağı açık alanlar üretir. Çökertilmiş bahçeler ve zemindeki sokak ve avlu ilişkileri, üstüne katlara yerleştirilmiş bahçeler ve düşey sirkülasyonu sağlayan merdivenlerin galeriler yaratması marifeti ile yapı içerisinde tepeden aşağı zengin bir deneyim imkanı sunulur. Bodrum kattaki bir insan tamda üretilen yerin merkezindedir. Bu hissiyat kat bahçelerinde de kendini sürdürür. Yapı sizi içerisinde adeta bir yolculuğa çıkarır. Belediye yapıları gibi, kentin üretiminin adımlarının atıldığı yapıların, tasarımcılara ve kentliye zengin mekansal deneyimler sunması, bu yapıda üzerinde durulan temel unsurlardandır. Tüm bu mekansal akışkanlık ve devinim yapının son derece rasyonel bir plan şemasına sahip olan zengin iç ve dış mekanlar ile kullanımı keyifli bir yapı olmasını sağlamıştır.