Proje Raporu
Geçmişi milattan önce 1500’lere dayanan Talas’ın arkeolojik ve tarihi çok katmanlı yapısının yanı sıra doğal anıt niteliğindeki Ali Dağı ve Derevenk Vadisi gibi doğal karakteristiği ile dikkat çekerken aynı zamanda coğrafi konumundan kaynaklı farklı özellikte kültürel miras öğelerini yerleşim içinde barındırmaktadır. Yarışmaya konu “Talas Millet Bahçesi ve Kültür Merkezi” alanı da tüm bu çeşitliliğin odağında yer almaktadır. Proje kapsamında, yerleşimin çok kültürlü ve çok katmanlı ilişkilerine vurgu yapmak aynı zamanda kent yerleşiminin kırsal alanlar üzerinde kurduğu baskının yerel üretimi tehdit altında bırakmasının önüne geçmek adına, bu “değer/varlık”ların ön plana çıkarıldığı ve iz”lerinin proje alanında kendini gösterdiği bir yaklaşım modeli geliştirilmeye çalışılmıştır.
“Millet Bahçesi” kentsel kullanımı kentsel ölçekte kamusal açık alan olarak tarif edilebilir ve kamusal açık alanlar, kent içinde yaratılan yapılı çevre dolu- boş dengesi, kentsel sirkülasyon ve geçirgenlik ile insan ile doğanın uyumunu gösteren kentsel yaşam ve doğal çevre arasında bir nevi “kentsel arayüz” olma durumu göstermektedir. Proje kapsamında, Talas için bu “kentsel arayüz” olma durumu, kentin yoğun kentsel dokusundan daha seyrek dokusuna geçişte, modern yapı dokusundan tarihi yapı dokusuna geçişte, kentsel izlerden kırsal izlere geçişte kendini bulmaktadır.
Bu arayüz halini eşik olma potansiyeli üzerinden değerlendirerek tasarım kararlarındaki fiziksel müdahalelere ait konsept yaklaşım geliştirilmiştir. Böylece mevcutta bulunan doğal doku ile kentten gelen yapısal baskı arasında yarışmada istenilen programların fiziksel karşılıkları kurgulanmaya çalışılmıştır. Özellikle Talas’ın yeni yapılaşma bölgesinden millet bahçesine geçişte, _topoğrafyanın olanakları doğrultusunda_ araştırılan zemin, yüzey ve örtü organizasyonları kent tarafından sıfır kotunun uzantısı olan bir kent parkı ilişkisi üretmektedir. Aynı yapısal kurgu doğal doku yönünden programların topoğrafyaya yayılan fiziksel örüntüsü ile ilişkilenen ortamlar üretmektedir. Bu örüntünün yol tarafından gelen akışta tekil bir dahil oluş gerçekleştirmesinden kaçınılmaktadır. Buradaki amaç içerdiği programların kamusal içeriklerine dayanarak kütlesel parçalanmaları aracılığıyla eşik-mekanlar üretmesidir. Bu doğrultuda programlar kendi ilişkisel dinamikleri dahilinde alana dağılım göstererek ortaya çıkan kot ilişkileri aracılığıyla iç-dış ilişkilerini üretmektedir. Bu hamle üst kotlardan alt kotlara taşıyan teraslanmalar ve basamak örgütlenmeleri aracılığıyla gerçekleştirilerek kentin mevcut dokusunun ürettiği manzara yönlerini çerçeveleyen kütle organizasyonları yapılmıştır.
Bu organizasyonun dil bütünlüğü korunarak alanın eğitim yapılarına yönelik kısmı da aynı mekansal örüntüyü sunmaktadır. Topoğrafyanın ürettiği eğimin bir potansiyel olarak görüldüğü bu eğitim kompleksi vaziyette bütüncül bir yapısal varlık gösterirken zemin kotu ilişkilerinde karşılık geldiği eğitim seviyelerine göre mekansal dağılımı örgütlemektedir. Kentsel kamusal eşik organizasyonu ve uzantısı olarak eğitim kompleksinin ortak kullanım alanı ise millet bahçesi olarak sunulan yerdir. Çünkü eğitim kompleksinin doğal yaşamı destekleyen ekolojik verileri niceliksel değil niteliksel değerleri ile eğitim sistemine dahil eden bir içeriği olması hedeflenmektedir. Buna yönelik olarak hem öğrencilerler hem de bütün kentlilere aidiyet fikrini aşılayabilecek bellek izlerini ekolojik değerler aracılığıyla kazandırmak projenin temel prensibini oluşturmaktadır. Dolayısıyla peyzaj kararlarında detayları açıklanan bağ terasları millet bahçesinin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu amaçla bahsi geçen teraslarda kentin coğrafi değerlerinin uzantısı olan üzüm bağları, cehri yetiştiriciliği ve diğer endemik türlerin bulunabileceği bir parçalanma görülmektedir. Bu bitki türlerinin yetiştirilmesi ve değerlendirilmesinin hem gündelik yaşamın hem de eğitim sisteminin dinamiklerine katkı sağlayabileceği düşünülmektedir.
“Talas’ın Kentsel Arayüzü” konumundaki yarışma alanı, yerleşimin kimliğine atıfta bulunan ve yarışma alanında fiziksel olarak birbirlerine temas eden dört öneri rotanın kesişimi üzerinde konumlanmaktadır. Bunlardan birincisi, mevcutta da var olan ve proje kapsamında proje alanı için de yer alan kültür merkezi ile entegre edilerek revize edilen “Kültür Rotası”dır. Han Meydanı, Harman Meydanı, Tablakaya Meydanı ve Gölbaşı Meydanı arasında bir ring olarak mevcutta izleri düşünülen bu rotaya proje alanı içinde tasarlanan “rotalar ve düğümler” ile ilişkisi sağlanarak millet bahçesi bu rotaya dahil edilmektedir.
İkinci olarak, aksın bir ucunu “Harman Yeri Yeraltı Şehri ve Sarnıçlı Yeraltı Şehrinin tanımladığı diğer ucunun ise proje alanı içinde tasarlanan “geçici açık sergi alanı” ile sonlanan, rota üzerinde Kayseri İl Jandarma Komutanlığı’nın batısında yer alan yeni kazı alanları, Gölbaşı Meydanı ve Han Meydanı bulunan bu noktaları birbirine bağlamakta Kazım Paşa ve Ali Saip Paşa caddelerini kullanan “Tarih ve Arkeoloji Rotası” önerilmiştir.
“Eğitim ve Spor Rotası” üçüncü olarak öneri rotayı oluşturmaktadır. Kayseri Erciyes Üniversitesi Yerleşkesi ile Kayseri Üniversitesi 15 Temmuz Yerleşkesi arasında Talas Bulvarı- Atatürk Bulvarı- Halef Hoca Caddesi- 15 Temmuz Caddesi üzerinden düşünülen Eğitim Rotası üzerinde proje alanında yer alan “Millet Bahçesi Eğitim Kampüsü”nün yanı sıra ilk- orta ve lise eğitim tesisleri ile halk eğitim merkezleri ve kültür merkezleri yer almaktadır. Yürüyüş ve tırmanış parkurlarının mevcutta bulunduğu Derevenk Vadisi ile Deliçay Deresi ve akabinde Ali Dağı yamaç paraşütü parkurları arasında alternatif doğa sporlarını barındıran bir “Spor Rotası” Sayer Caddesi- Hoca Ahmed Yesevi Caddesi ve Atatürk Bulvarı üzerinden planlanmaktadır. Bu iki rotanın kesiştiği noktada da proje alanı yer almaktadır. Proje alanı içinde yer alan “inovatif yaratıcı atölye birimleri ile bağ terasları olarak adlandırılan üretim zeminleri ” her yaş grubundaki öğrencileri bir araya getiren ve birlikte düşünme-geliştirme ve üretme” deneyimi sağlamayı amaçlamaktadır.
“Ekolojik Rota” olarak tarif edilen dördüncü ve son rota ise Kayseri kent merkezinde yer alan Sümer Park, Mimar Sinan Parkı, Kaleiçi, İnönü Parkı ve Gültepe Parkı gibi kentsel açık ve yeşil alanlar ile Ali Dağı yamacında yer alan Talas Bağları arasında Talas Bulvarı- Atatürk Caddesi- Halef Hoca Caddesi ve Aşık Veysel Bulvarı üzerinden kurulması düşünülmektedir. Muhsin Yazıcıoğlu Parkı- Paraşüt Parkı ve Hacı Bektaş Veli Parkı gibi yeşil odaklarının yanında proje alanı Millet Bahçesi olarak planlanan kurgusu ile bu rota üzerinde yer almakta ve kentin karşılaşma, buluşma, üretim, eğitim olanaklarını önerdiği zemin ve boşluklar üzerinden artırmaktadır.
Öneri olarak geliştirilen bu dört rota dahilinde proje alanı çeperlerinde ulaşım çeşitliliğine yönelik olarak bazı öneri hatlarda kurgulanmıştır. Turgut Özal Bulvarı ve Atatürk Caddesi üzerinde yer alan mevcuttaki tramvay hatları proje alanının kuzey sınırını oluşturan Hoca Ahmed Yesevi ve devamında Sayer Caddesi üzerinden yeni bir hat ile birleştirilerek proje alanı olan Millet Bahçesi ve Kültür Merkezi noktasında bir tramvay durağı oluşturularak alan ile ilişkilendirilmiştir.
Kayseri Erciyes Üniversitesi Yerleşkesi ile Kayseri Üniversitesi 15 Temmuz Yerleşkesi arasında yer alan 15 Temmuz Caddesi’nden üniversite yerleşkelerini karşılayarak başlayan kuzey- güney yönlü yaya ve bisiklet entegre hattın devamında Halef Hoca Caddesinden geçerek proje alanına varan ve yeni kültür rotasına entegre olarak öneri Bağ Meydanları ve Meydanı- Gölbaşı Meydanı, Han Meydanı, Harman Meydanı ve Tablakaya Meydanları boyunca devam etmesi kurgulanmıştır. Ayrıca Derevenk Vadisi ile Deliçay Deresi arsında da doğu- batı yönlü yaya ve bisiklet entegre hat Sayer Caddesi- Hoca Ahmed Yesevi Caddesi ve Atatürk Bulvarı üzerinden planlanmaktadır.
Topoğrafyanın olanaklarını kullanarak eşik fikrini oluşturmaya çalışan vaziyet kurgusunun açık alan organizasyonları kentsel belleğin peyzaj ilişkilerinden başlayarak bugünün dinamiklerini bünyesine katan bir anlayış içerisinde geliştirilmiştir. Buna yönelik olarak mevcut ağaçların yoğun olduğu bölge korunmuş ve zemin doğal döngüsüne bırakılmıştır. Oturma, dinlenme, seyir gibi programlara karşılık gelen yapısal müdahaleler projenin genel yaklaşımı doğrultusunda bu alanda minimal bir müdahale sunmaktadır. Doğanın sunduğu olanakların izlencesinin bu yolla edinilebileceği düşülmektedir. Bunun dışındaki alanlarda bağ terasları, kent parkı ve yeni bir sınır yorumu olarak su bandı gibi lokal hamlelerle vaziyetin peyzaj kurgusunun mekan organizasyonları birlikte işlemesi beklenmektedir.
Tarihi katmanlardan gelen ekolojik bilginin çağdaş yaşam dinamikleri içerisinde yer bulması adına, alana özgü ancak günümüzde üretim faaliyetleri gerçekleşmeyen bitkilerin örneğin cehre bitkisinin alanda hem üretimi hem de eğitiminin gerçekleşmesi üzerine üretim zeminleri ve olanakları önerilmiştir. Tarihsel sürece bakıldığında Talas’ın öncelikle coğrafi koşullardan ötürü geçim kaynağı olamayan tarım faaliyeti üzerine düşünme, çeşitli yöntemler geliştirme ve bu alanda eğitimler ile atölyeler düzenleme olanakları sunulmasının kamusal alanı üretmede aktivatör görevi göreceği öngörülmüştür. Tasarlanan bu kentsel üretim merkezlerinin –bağ terasları- Ali Dağı’nın yamaçlarında ve yukarı Talas mevkilerinde görülen ve coğrafyanın kent üzerindeki kaydı –bellek- olarak kavranan meyve bahçeleri ve bağlar ile algısal süreklilik ve etkileşim sunması hedeflenmektedir. Ayrıca üretimin desteklenmesi adına burada ortaya çıkan ürünlerin değerlendirilerek satışının yapılabileceği bir pazar ortamı da hedeflenmektedir. Bu bağ pazarı üretim ve eğitim teraslarının aralarındaki yollara dağılarak atmosferle bütünleşmenin sağlanması hedeflenmektedir. buna yönelik olarak alan içerisindeki yaya ve bisiklet yolunun ana omurgasının bağ teraslarına temas ederek servis vermesi istenmektedir.
Talas kent parkı, Halef Hoca caddesine paralel gelişen kentsel eşik fikri ile topoğrafyaya yayılan hacim organizasyonun örtüleri ile birleşmesinden ortaya çıkan ve sıfır kotu olarak kabul edilen cadde yönünden alana doğru genleşen ve eriyen bir sert zemin örgütlenmesidir. Zemin kurgusunda alandaki mevcut ağaçları korunmasına özen gösterilmiştir. Vaziyet organizasyonunda millet bahçesinin sert zemin ilişkilerini üstlenen bu kısımda ağaç altı gölgelik alanların oturma, dinlenme, buluşma gibi programlara karşılık gelen kent mobilyaları ile bütünleşmesi hedeflenmektedir. Ayrıca zemin kurgusunun alt kotlara yöneldiği ve etkinlik avlularını oluşturduğu alanlardaki basamak organizasyonlarının farklı etkinliklere cevap vermesi beklenmektedir.
Alanda Kayseri İl Jandarma Komutanlığı ile arasında güvenlik amaçlı bir duvar bloğu bulunmaktadır. Eşik fikri üzerinden hareket eden tasarım yaklaşımı bu duvarın güvenlik amacını kabullenmekte ancak yapısal varlığının alana oluşturduğu algısal baskıya karşı bir tavır almaktadır. Duvar öğesinin iki yüzlü olma durumunu değerlendirerek millet bahçesi yönünün bir su bandı ile sınır algısının elimine edilmesi hedeflenmektedir. Kıyısı için önerilen zemin organizasyonunun su ile kurulacak ilişkileri çeşitlendiren ilişkiler kurması beklenmektedir. Alanın eğiminden kaynaklanan zemin sularını bünyesine toplayacak şekilde kurgulanmaya çalışılan bu bandın zemin sularını gömülü havuzlarda toplayarak alanın su kaynağı olarak değerlendirilmesi istenmektedir. Ayrıca bu bandın eğitim kompleksi yönünde bir de bitki yağmur hendeği oluşumu önerilmektedir.