3. Ödül (ZAAS & Yerce Mimarlık), YAC 2019 – Sport Citadel Competition

3. Ödül (ZAAS & Yerce Mimarlık), YAC 2019 – Sport Citadel Competition

ZAAS ve Yerce Mimarlık, YAC-Young Architects Competitions’ın düzenlediği “Sport Citadel” adlı yarışmada 3. ödülün sahibi oldu.

Doğaya Reverans / A Bow to Nature

Modern medeniyetin erken aşamalarında olimpiyatın ünlü sloganı olan ‘Citius, Altius, Fortius’ – Daha Hızlı, Daha Yüksek ve Daha Güçlü, insanlığın çeşitli inşaa faaliyetleri ile benzer şekilde doğayı fethetmeye karşı olan bastırılamaz hırsını yansıtan ifadelerden biri olarak yorumlanabilir. Bunun sonucunda ortaya çıkan hızlı kentsel değişimlere karşı ise insanoğlu ve doğa arasında daha uyumlu bir ilişkiye ihtiyaç var. Avrupa’nın ilk ve en yeşil spor alanı olması beklenen ‘Sport Citadel’ / Spor ve yaşam merkezi, doğaya bir reverans yaparak; insanlar, hayvanlar, bitkiler ve diğer canlı türleri için eşit koşullarda bir yaşam alanı sunmayı hedefliyor. Hareket ve sürekliliğin doğayla uyum içinde tasarlandığı öneride; mevcut bataklık alanın, yeni bir spor ve yaşam merkezine dönüşerek; atletlerin, sporcuların ve her yaş grubundan bölge sakinini ağırlanması planlanıyor.

Spor ve yaşam merkezi, çevresindeki Alplerden esinlenerek, kendi topografyasını yeniden yorumluyor. Mimari yapılar, katı birer kütle olmaktan çıkıp; insanların içinde, altında, üstünde hareket edebildikleri bir topografyaya dönüşüyor. Tasarım, binaların çatılarının; açık spor sahaları, oyun parkları ve konser alanları gibi farklı kullanımlara sahip, erişilebilir kamusal alanlara dönüşmesine imkan tanıyor. İnsanları koşmaya, tırmanmaya ve yuvarlanmaya davet ederken, insanların bu alanlarda deneyimledikleri mimari ve doğa ile daha yakından bağ kurmalarını mümkün kılıyor. Çatılarda güneş panelleri ile güneş enerjisinden maksimum derecede faydalanılabilirken, önerilen farklı tür bitkiler ile de biyo – çeşitlilik sağlanıyor. Yağmur suyunun toplanarak, efektif kullanımı öneriliyor.

Kapalı arena, spor müzesi, otel, atölyeler, kapalı ve açık spor sahaları, sınıflar ve konut alanlarını içeren merkezin; yarattığı mimari peyzaj ile hareketin sürekliliğini sağlaması ve toplumsal farkındalık yaratarak, spora teşvik etmesi amaçlanıyor.

Misafirler, spor ve yaşam merkezine girdiklerinde ilk olarak müze ile karşılaşıyorlar. Misafirlerin arenaya ve otele doğru olan güzergahlarında, çeşitli kapalı spor alanları ile birlikte dükkanlar, atölyeler ve sınıflar yer alıyor. Önemli maç ve yarışmaların yapıldığı kapalı arena ya da ‘Red Bubble’ / Kırmızı nokta ise, spor ve yaşam merkezinin röper noktası olarak ortaya çıkıyor. Üzerinde yer alan çatı ışıklıkları; doğal ışığın içeri girmesini ve görsel devamlılığı sağlıyor. Yapı, üzerinde barındırdığı tribünler ile olimpik atletizm pistine doğru yöneliyor; en büyük açık ve kapalı spor alanı ile birlikte bir bütünü oluşturuyor. Kapalı arenanın yanında konumlanan otel, doğaya ‘reverans yaparak’, çatısında açık spor ve rekreasyon alanları sunuyor. Benzer mimari dil ile tasarlanan konut alanları da, Mappano içinden geçen yol ile diğer işlevlere bağlanıyor; doğanın ve programın devamlılığı sağlanıyor.

Sporun ve insan vücudunun akışını ve dinamizmini yansıtan tasarım; kent ile doğanın, geçmiş ile geleceğin, mimari ile peyzajın, bilimin, kültürün ve sporun sentezini yaratmayı hedefliyor.

__

A Bow to Nature

From the early stages of modern civilization, Olympics’ famous motto ‘faster, higher, stronger’ reflects the unquenchable appetite of humankind to conquer nature through constructions of different sorts leading to rapid urban developments. However there is a need for a more harmonious relationship between humanbeings and nature. The sports citadel aiming to become Europe’s first and greenest citadel in Europe, will act as a ‘bow to nature’. It will become a habitat for people, flora and fauna in equal measure.

From a swampland into a new sports citadel that will host athletes, different sportspeople and residents from all ages, this complex aims to bring and host ‘movement and continuity’ in unity with nature.

Inspired by the surrounding Alps, the buildings create their own topography and blend into the natural local scene. As people move through the citadel, they drift, climb and traverse the terrain, as well as the architecture.

The roof of each building is designed to be accessible to vibrant public spaces such as open air courts, playgrounds, concert areas, etc. usable for a multitude of activities. They invite people to climb them, to stroll or run through them while establishing a closer physical and emotional tie with architecture and nature. The roofs of the buildings are designed to harvest the maximum amount of solar energy through PV cells, while hosting different plants and grass to encourage biodiversity and secure good rainwater management.

The complex of buildings comprising the citadel include an arena, sports museum, residences, hotel, classsrooms all of which create the architectural landscape designed to enable the continuity of movement in social life and foster public awareness and engagement in sports.

The visitors entering the citadel, are first met by the museum. Through their route to the indoor arena and hotel, they are accompanied by different indoor sports areas as well as outdoor spaces for diverse activities, shops and classrooms. The indoor arena, the ‘red bubble’, is a symbolic landmark of the citadel. This is the place where important matches, competitions, etc. will take place. Skylights positioned on its roof, allow natural light to enter into the interior creating a visual connection to continuity. The hotel is positioned next to the indoor arena. Embracing the same kind of architectural gesture and bowing to nature, the hotel respectfully offers its roof as an open sports and recreational area.

The residential zone designed in the same concept, is well-connected with the other constructs of the citadel through a path that passes from inside Mappano and the program is thus rendered continous as is nature.

Reflecting the dynamism of sports and the dynamics of the human body, the design of the citadel aims to create a synthesis of city and nature, of history and future, of building and landscape, of sports, leisure, culture and knowledge.

Etiketler

Bir yanıt yazın