Proje Raporu
Uludağ ya da Olimpos Dağı, Bursa ili sınırları içinde, 2.543 m yüksekliği ile Türkiye’nin en büyük kış ve doğa sporları merkezi olup , eski bir yanardağdır ve Marmara Bölgesinin en yüksek dağıdır. Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan Uludağ’ın uzunluğu 40 km’yi bulur. Genişliği ise 15-20 km’dir. Toplu ve heybetli bir görünüşe sahip olan bu dağın Bursa’ya bakan yamaçları kademeli, güneye Orhaneli’ne bakan tarafları ise düz ve daha diktir. En yüksek noktası Uludağtepe’dir (2.543 m). Dağın kuzey tarafında Sarıalan, Kirazlı, Kadı, Sobra yaylaları vardır.
Bursa’nın 32 kilometre güneyinde, karayolu ile Bursa’ya 40, havaalanına 60 dakikadır. Antik dönemde Olympos Misios adıyla tanınan Uludağ, Troya Savaşı’nı tanrıların izlediği yer olarak da mitolojideki yerini almıştır. 2543 metreye ulaşan doruğu ile Batı Anadolu’nun en yüksek dağıdır. Olağanüstü tabii yapısı, flora ve faunasının zenginliği ile 1961 yılında Milli Park ilan edilmiştir.
Türkiye’nin en önemli Kış Sporları ve kış turizmi merkezidir. Kayak tesislerinin yeterliliği ile konaklama imkanları Uludağın vazgeçilmez bir tatil yöresi olmasını sağlamaktadır. Yol durumunun uygunluğu,uzun kış mevsiminde (ekim-nisan arası) kar bulunması, eşsiz manzaraları buraya turist çekmektedir. Dağın doruk noktasından açık havada İstanbul, Marmara denizi ve civar yakın yerlerin görünmesi buraya ayrı bir özellik vermektedir. Yaz aylarında kampçılık, trekking ve günübirlik piknik alanı olarak yararlanılması Uludağ’ı her mevsim çekici kılmaktadır. Uludağ 20 Aralık – 20 Mart tarihleri arasında 120 gün/yıl süreli kayak mevsimine sahiptir. Merkezde 5 telesiyej, 7 teleski ve 1 adet teleferik vardır. Ulaşım Bursa’dan Uludağ Milli Parkı giriş kapısına (Karabelen) 22 km.lik asfalt yol ile ulaşılabilmektedir.
Buradan oteller yöresi ve kayak merkezine 10 Km.lik asfalt + parke yolla ulaşılmaktadır. Ayrıca Bursa’dan 20 dakikalık bir teleferik yolculuğu ile Uludağ Milli Parkı Sarılan kamp ve kullanım alanına ulaşılabilmektedir.
Milli parkta ulaşım karayolu, teleferik ve telesiyej ile yapılabilmektedir. Dağın Kuzey ve Güney yamaçlarında çok sayıda patika ile vadiler ve tepeler arasında ulaşım mümkündür. Milli parkın yol ve teleferik ile ulaşılabilen alanları toplam alanının çok küçük bir parçasıdır. Ayrıca ikinci oteller bölgesinden Wolfram Madenine uzanan yamaçlardan sonraki bölüm “Dokunulamaz Tabiat Alanı olarak” kabul edilmektedir.
Yarışmaya açılan alan Jeolojik yapısı itibarı ile civarından enterne olmuş bir lokal dır. Bu avantaj, özel yönetim, denetim ve koruma altına alınacak ‘Uludağ Kayak ve Eğlence Merkezi’ girişlerinin kontrolünü kolaylaştıracağı gibi, kurulacak cazibe merkezinin güvenliğini sağlama açısından da bir avantaj oluşturmaktadır. Yapılmış olan imar planı ve koruma altındaki doğal bitki örtüsü dışında kentselliğe dayalı elle tutulur veriler yoktur. Bu durum ve konum göz önünde tutulursa önerilecek kurgu bu ekolojik park cevresi içinde hakim, net, kendi bağlamını üretebildiği gibi kentsel tanımlamalarda ve yönlendirmelerde bulunabilecek kararlar içermelidir.
Sert iklim koşulları ve çevre durumu göz önünde buldurulursa tanımlanacak açık, yarı açık, örtülü, kapalı mekanların hem imar planının gelişim aşamasında hem de imar gerçekleştikten sonra kendi içinde ve park bütününde (büyük ve küçük ölçekte) yönlendirici düzenleyici niteliklere sahip olması gereklidir.
Öneri;
Bölge çevresinde mevcut olanları, tasarlanan ile bütünleştirme ve dönüştürme noktasındadır.Bu dönüşüm sürdürülebilir kullanım ilkeleri çerçevesinde ele alınmıştır.
Buradan hareketle tüm milli park alanını hayali bir grid sisteme bölüp gridlerin kesişim noktalarında milli park ile ilgili çeşitli rekreasyonel ya da işlevsel, fonksiyonel strüktürler ile donatılmasi öngörülmüştür. Milli park ve çevresini birbirine bağlayan ( dört mevsim ) aktivite modülleri ile çevresel veriler doğrultusunda dinamik bir yerleşim dokusu yaratılarak, var olanın ilişki kurabileceği ve devamı olan bir planlamaya gidilmiştir.
Bu strüktürler I. ve II. gelişim bölgelerinde (oteller bölgesi) yoğunlaşarak yer alırken, parkın geneline yayıldıkça seyrelip, şehre doğru gittikçe ve şehir içine girdikçe de farklı fonksiyonlara bürünmektedir (teleferik istasyonu ,otobüs durağı vs). Bu noktaların bazılarında kafeler, piknik alanları, kamp alanları, wc ler gibi fonksiyonlar yer alırken, bazılarında ziyaretçi merkezi, bilgi merkezi, bilgilendirme panosu gibi fonksiyonel yapı ve strüktürler konumlandırılmıştır. Tüm bu fonksiyonel yapılar ise modüler olarak kurulabilir ve sökülebilir şekilde tasarlanmıştır.
Tüm alanda, mevcut yeşil dokunun geliştirilerek, güçlendirilmesinin yanı sıra, önerilen arboretum, seralar, her yaş grubundan insana ve engellilere yönelik örnek tarım uygulama bahçeleri, Akdeniz coğrafyasına ait doğal bitkisel oluşumun izlenebileceği yüzeyler (mevcut maki alanı) gibi alanlarla yaşayan ve kullanılan bir doğal park oluşumuna yönelinmiştir. Bu yönelim, sosyal bir etkinlik omurgası ile desteklenmiştir.
Yapılaşma bandında, her mevsim, hafta içi ve hafta sonu, gündüz ve gece boyu kullanım gerektirecek işlevler bir arada düşünülmüştür. Güney Meydanı çevresinde, küçük göle ve Akdeniz’e hakim bir noktada restoran ve kafeterya bulunmaktadır. Ayrıca (örneğin çevre filmleri festivali gibi) etkinlik ve toplantıların, gösterilerin, sergilerin yapılabileceği çok amaçlı salonlar ve açık hava sineması düşünülmüştür. Çeşitli atölyeler ve özellikle burada üretilen eserlerin sergileneceği satış birimleri bu meydandan kullanılmaktadır.
Kuzey Meydanı’nın çevresinde ise çeşitli toplantıların ve tartışmaların yapılabileceği bir forum alanı; özellikle çevre ile ilgili bir koleksiyonu ve çocuk bölümü bulunan kütüphane bulunmaktadır. Sit Alanı Bilgilendirme Merkezi’nde bölgenin tanıtım maketi, planlar ve kazılar sonucunda ortaya çıkabilecek değerli objeler sergilenecektir.
Alanın güneyinde, önerilen küçük gölle doğrudan ilişkili olacak ve yalnızca Akdeniz canlılarını barındıracak bir akvaryum konumlandırılmıştır. Bu yapıda yalnızca balıklar değil, mercan, denizanası vb. hayvan ve bitkiler bir arada bulunacaktır. Ayrıca çocuklar için özel bir dokunma / deneyim alanı önerilmiştir.
Alanın en batısındaki kısımda ise (mevcut yerleşimlerden kolay ulaşılması bakımından) ekolojik ürünler alışveriş noktaları (yarı açık pazar), bisiklet kiralama istasyonları, spor alanları bulunmaktadır.
Akdeniz’e, önerilen küçük göle, sit alanına ve uzakta Toroslar’a hakim seyir terasları önemli soluk alma noktalarıdır. Ayrıca, önerilen düzenlemede; yeme içme üniteleri, çeşmeler, seyir kulesi, sportif istasyonlar gibi donanımlar, tüm alanı dolaşan yürüme yolları ve bisiklet parkurlarını önemli oranda destekleyen unsurlardır. Kentsel tasarım aşamasında alınan kararlar doğrultusunda oluşturulan mimari tasarımda öncelikle gölge / ışık, tasarımlanmış alan / doğal örtü, oranları gözetilmiştir.
Bölgeler bazında bakarsak;
I.Gelişim bölgesindeki otopark eksikliği uygun yerlerde tasarlanan, yer altında oluşturulan hemzemin otoparkla ile giderilmeye çalışılmıştır.Mevcut yerleşim ile ilişkili rekreasyon ve peyzaj alanları oluşturulmuştur.
II.Gelişim bölgesindeki yapılaşma ise yine hemzemin otoparklar, oteller, business oteller (toplantı, kongre vs. olnaklı) ve bölgenin daha güneyinde yer alan butik oteller ile sağlanmıştır.Bu bölgenin kuzeyinde ise seyir terasları yer almaktadır.
Öneri teleferik hattının gelmesi düşünülen noktada bir meydan oluşturularak teleferik istasyonu da burada konumlandırılmıştır. Bu bölgede ayrıca otellerin ve bölgenin ihtiyacını sağlayacak kadar açık otopark ve katlı hemzemin otoparklar mevcuttur.
Önerilen tasarım ilkeleri ile koruma-kullanma dengesi ilkesi doğrultusunda Uludağ Milli Parkı’nda, sit alanı, sosyal etkinlik noktaları , turizm ve ekosistem bağının kurulmasına çalışılmıştır.
Yerli ve yabancı turistlere ve kent insanına hitap edebilecek çağdaş mekanlar kurgusunun bütünlüğü hedeflenmiştir.
Bu bağlamda alanın, belirtilen kentsel ve mimari tasarım kararları ile peyzaj değerlerini zenginleştiren, ekoloji – çevre bilincini geliştiren, sürdürülebilir tasarımın denemelerini içeren bir kentsel çekim noktası oluşturacağı düşünülmektedir.
Uludağ yönetimini Parklar Müdürlüğünden geri alıp, Turizm Bakanlığı yönetim ve denetimine devredip, yeni bir projeleme yapıp, devletin tüm ilgili birimlerinin ve ilgili sivil toplum örgütlerinin, bakanlık koordinasyonu altında sorunlara el atıp, alt yapı eksikliklerini gidermesi, tesislerin disipline edilmesi, Uludağ için özel yetkili bir kamu yönetimi kurulması ve Uludağ’ı yalnızca bir kayak merkezi olarak değil, batı ülkelerinde bulunan örneklerine yakışan bir kayak ve eğlence merkezi adı ve imajı ile yeniden dizayn edilmesinde yüksek ulusal menfaatlerimiz vardır.
Etkili bir pazarlama için;
– Bursa havalimanın kapasitesini büyütüp, modernize ederek,
– Kolay ve hızlı ulaşım için, İstanbul-Uludağ-İstanbul ve Bursa-Uludağ-Bursa arası düzenli veya dolmuş helikopter seferleri düzenleyerek,
– Uludağ-Bursa arası teleferik hattını finalize edilerek,
– Uludağ-Bursa-Uludağ arası shuttle servisleri düzenlenerek,
– İstanbul, Bursa ve Çanakkale’ye günübirlik kültür turları düzenleyerek,
– Bölge termal kaynakları ile işbirliği yapılıp, sağlık turizminden de destek alarak,
Yapılacak öncelikli işler şunlardır;
– Uludağ için özel, düzenleyici ve koruyucu yasalar çıkarmak,
– Uludağ için özel yetkili bir kamu yönetimi kurmak,
– Altyapıyı güçlendirmek, veya kademeli olarak yenilemek,
– Uludağ’a ulaşımı kolaylaştırıp, hızlandırmak,
– Uludağ’ın cazibe merkezi olabilmesini sağlayacak, kademeli uygulamalı, yeni bir proje üretmek, (Oteller, show salonları, konser salonu, toplantı salonu, AVM, spor tesisleri, çok katlı garajlar, medya takip merkezi, turizm polisi noktaları, turizm danışma noktaları, yöneticiler ve personel için çağdaş lojmanlar v.s.)
– Niteliği düşük, görüntü estetiği olamayan, çevreye zarar veren işletmeleri kapatmak,
– 18 Misafirhaneyi Uludağ merkezi dışına taşımak,
– Tüm Uludağ’ın ihtiyacını karşılayacak bağımsız elektrik santralı kurmak,
– Uludağ’ın olanaklarının ve yeni imajının etkin tanıtımını yapmak.
Yarışma alanı genelinde konumlandırılan rekreasyonel birimler ve işlevsel park modüllerinin tümünde esas malzeme olarak ahşap kullanılmıştır.
Mekan dengesi, iç mekan kurgusu ve tasarımın genel hatları, malzeme doku, detay ve proporsiyon harektleriyle güçlendirilmistir. Girişe uzanan ahşap zemin arkaya doğru çekilerek servis duvarının malzemesini oluşturur. Platform ve servis duvarı, içerde olusturlan kurgu için nötrlestirilmis , hareketin gerçeklestiği bir sahne değerindedir. Sahneyi tanımlayan ve geneli kavrayan brüt beton ve beton panellerle oluşturulmus kabuk bir yandan sert ve rustik etkisiyle ahsapla beraber gerilim yaratır diger yandan üzerindeki deliklerle hafiflesip gözenekleserek ısık dengesini kurar.
Ic mekandaki kütleler kabuktan sonra kendi ikinci cam zarlarıyla yapı fizigi acısından ofis –calısma oratmı icin daha uygun kosulları olan bir mekan üretir. Cati altindaki kapalı alan belli bir sıcaklıga kadar ısıtılırken, ofisler ses ısık ve ısı kosulalrını saglayan daha stabil bir ortamda istendiginde görsel iliski kesilmeden yer alırlar .
Dört mevsim etkinlik aksı olarak adlandırdığımız bu omurgalar; bölgenin tüm sosyal aktivitelerini kapsayacak durumdadır. aynı zamanda bu aks doğaya ve yayaya öncelik veren, askeri alan, boğazköy ve sazlıdere havzasındaki mevcut yeşil dokunun kent koridorlarına açılmasını sağlarken, kent içinde doğal bir ekosistem oluşturur. Mevcut kent dokusu ve yolları yeni oluşturulan kent alanı ile ilişkilendirilerek alan ve çevresiyle bağlam oluşturulmuştur. mevcut kent izleri yeni oluşumda kullanılmıştır. bunun sonucu olarak mevcut ana arteri merkez alarak bölgenin kamusal alanlarının yer aldığı bir merkez oluşturulmuştur.