Proje Raporu
“Ben Samsun’u ve Samsun Halkını gördüğüm zaman, memlekete ve millete ait bütün düşünce ve kararlarımın yerine getirilebileceğine dair bir defa daha kuvvetle inanmıştım. Samsunluların hal ve durumlarında gördüğüm gözlerinden okuduğum vatanseverlik ve fedakarlık; ümit ve tasavvurlarımı olumlu bir inanca götürmeye yetmişti.”
Mustafa Kemal Atatürk
Giriş
19 Mayıs 1919 tarihinde 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal’in Bandırma Vapuru ile yapılan yolculuk sonrası Samsun’a ulaşması ve Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı, Samsun’un kentsel belleğinde önemli bir yere sahiptir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolun ilk adımı olarak kabul edilen bu adım Türk tarihinin dönüm noktalarından biridir.
Var olan bu tarihi potansiyelini yeterince kullanamayan kent aynı zamanda kıyıyla olan kopuk ilişkileri, sorunlu yaya-taşıt erişimi ve kentsel açık alan sürekliliğinin sağlanamaması gibi problemlerle karşı karşıyadır.
Proje ile varılmak istenen nokta problemleri; tarihsel belleği ön plana çıkartarak, sorunlu yaya-taşıt ilişkilerinin ayrıştırıcı niteliğine son vererek, kullanıcıları kıyı ile kesintisiz bir biçimde buluşturan 19 Mayıs İzleği Kentsel Omurgası ile yeniden yorumlamaktır.
Amaçlar
1. Tarihi Bellek ve 19 Mayıs İzleği Kentsel Omurgası
Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkış ve Mıntıka Palas’a varış hikayesi, 19 Mayıs İzleği Kentsel Omurgası ile kesintisiz bir hat şeklinde kurgulanmıştır. Alanın tarihi ve kültürel değerlerinin ortaya çıkarılması ile “tarihi belleğin” vurgulandığı bir çözüm hedeflenmiştir. Bu çerçevede genel yaklaşım öncelikle, alanın sahip olduğu potansiyelin yeniden keşfedilmesi ve tarih belleğinde sahip olduğu önemli yere yaraşır bir şekilde değerlendirilmesi olarak belirlenmiştir.
Anıt ve anımsatma mekanı olarak düşünülen izlek tasarımı net ve yalın bir ifadeye sahiptir. İzlek boyunca Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkış hikayesi bilgi panelleri, fotoğraflar ile zenginleştirilerek ziyaretçilerin dolaşım esnasında kapalı sergi mekanlarından teraslar ve rampalar aracılığıyla dış mekana çıkarak, diğer açık-kapalı mekanlara ulaşmaları, görsel ve fiziksel algılarında, farklılıklar deneyimlemelerini sağlayacaktır. İzlek ile kesintisiz bir şekilde Bandırma Vapuru’ndan Gazi Müzesi’ne ulaşım ise umut, sonsuzluk ve mücadeleyi simgelemektedir.
2. Kıyı – Kent Bağlantısını Güçlendirmek
Var olan durumda yaya bölgeleri, parklar ve kıyı bandındaki düzenlemelere rağmen kıyı ile kent bağlantısı oldukça zayıf durumdadır. Kıyı şehri olan Samsun’un önemli bir potansiyeli olan deniz kıyısını kullanım çeşitliliği açısından güçlendirerek, yayalar için bir çekim merkezi haline getirmek projenin önemli amaçlarından biridir.
3. Odak Alanlar ve Açık Alan Sürekliliği
Batı Park’tan Doğu Park’a kadar Kıyı ve Atatürk Bulvarı arasında kalan alan boyunca, farklı kullanımlara olanak sağlayacak potansiyel odak noktaları bulunmaktadır. Proje kapsamında bu potansiyel alanlara yeni işlevler yüklenerek kıyı boyunca değişik nitelikte odak noktaları oluşturulmuş ve kıyının sürekliliğinin sağlanması amaçlanmıştır.
4. Kentsel Tasarım ve Ulaşım Kararları
Tasarımdaki ana hedef kıyıya kesintisiz olarak ulaşabilen bir yaya kurgusu oluşturmaktır. İstiklal Caddesi’nden başlayarak yoğun yaya bölgeleriyle beslenen meydanlar ve sokaklar, Atatürk Bulvarı, Fuar Caddesi gibi taşıt ulaşımının hızlı ve yoğun olduğu caddeler ile kıyı ulaşımı konusunda kesintiye uğramaktadır. Tramvay, bisiklet ve yaya bağlantıları güçlendirilerek, trafik yavaşlatma ile oluşturulan yeni kurguda yol karakterleri farklı boyuta taşınmıştır. Fuar Caddesi her iki tarafı otoparklarla beslenerek yaya öncelikli bir taşıt yoluna çevrilmiş, Atatürk Bulvarı ise kıyı bağlantılarının olduğu noktalarda trafik yavaşlatma ile kıyıya daha entegre hale getirilmiştir. Bulvar boyunca oluşturulan odak noktalarının temelinde işlevsel zenginlik ve kullanıcı çeşitliliği göz önünde bulundurulmuştur.
Cumhuriyet Meydanı içinden geçilen bir meydandan, içinde yaşanılabilir bir meydana evrilmiş, bunu destekleyecek şekilde Kazımpaşa Caddesi’nin Saathane Meydanı’na kadar olan kısmı yayalaştırılmıştır. Büyük yangından sonra Fransız mimar Mösyö Briyo tarafından yapılan yeni kent planının gridal yapısı, meydanlardan başlayarak bütün kıyı bandına ve odaklara yansıtılarak kentsel bir kimlik oluşturulmaya çalışılmıştır.
Batı Park’tan itibaren başlayan Yeşil açık alan sistemi kesintisiz bir kurguyla, ekolojik bir omurga şeklinde kurgulanarak çeşitli kullanımlarla zenginleştirilmiştir. Bu omurga kıyıdaki yaya akışını sürekli canlı tutması ve bütüncül formu ile bir kimlik yaratması açısından önemlidir. Odak alanlar her biri merkezi işlevler programı barındıran eğlence, tarih, kültür, sanat, alışveriş, spor odakları olarak yeniden tanımlanmıştır.
Bu bağlamda Adnan Kahveci Parkı’na balık pazarı, yeme içme birimleri yerleştirilmiş, Kültür Park Arboretum, Tema Bahçeleri, açık hava taş eserler sergisi ve açık hava sineması ile çeşitlendirilmiştir. Atatürk Parkı bu kararlar doğrultusunda yeniden düzenlenmiş, Onur Anıtı vurgulanmıştır. Muzaffer Önder Parkı, çocuklara yönelik olarak yeniden düzenlenmiş, Ses ve İletişim Parkı, Bilim ve Matematik Parkı, Macera Parkı gibi işlevlerle yeni bir çekim merkezi haline getirilmiştir. Eski fuar alanı ve kıyı bölgesi satış birimleri, restoran ve kafe birimleri ile desteklenerek kıyı kullanımı desteklenmiştir. Sahil Park spor aksı olarak kurgulanmıştır.
5. Peyzaj Kararları
Projede oluşturulmuş olan yeşil kuşak sistemi içerisindeki ekolojik omurga ve odak alanlar mevcut yeşil dokular ile birleşerek kentin bütününde bir yeşil süreklilik elde edilmiştir. Alan peyzaj değerleri açısından zengin bir yapıya sahiptir. Mevcut parklar ve kıyı alanındaki mevcut ağaçlar korunarak arttırılmıştır. Açık – kapalı, gölge – güneş, yeşil – sert zemin oranları dengeli oluşturulmuş, düzenlemeler engelliler dikkate alınarak yapılmıştır. Bölgeye ait iklimsel ve çevresel veriler göz önünde bulundurulmuştur. Dört mevsim kullanılabilecek mekanlar oluşturmaya gayret edilmiştir.
Bitkisel tasarımda Samsun ili doğal bitki örtüsüne uygun türler seçilmiştir. Bitkisel tasarımda görsel zenginliğin yanı sıra iklimsel ve kıyı kullanımında ortaya çıkabilecek olumsuzlukların da en aza indirgenmesi hedeflenmiştir.
Alanın ağaçlandırmasında yapraklı türlerden, Acer negundo ‘variegatum’, Aesculus hippocastanum,Fraxinus angustifolia, Ulmus glabra, Crataegus monogyna, Tilia cordata, Quercus robur, Juglans nigra, Cercis siliquastrum, Laurus nobilis; İbreli türlerden, Cedrus deodora, Cupresus arizonica, Cupresus sempervirens, Picea orientalis, Pinus pinea, Pinus brutia kullanılmıştır. Çalı türlerinden Berberis thunbergii atropurpurea, Chaenomeles japonica, Cornus alba, Nerium oleander, Pennisetum setaceum, Ribes aureum, Viburnum opulus, Syringa vulgaris, Tamarix tetrandra. Sazl türlerinden Carex elata, Stipa pulcherimma, Typha angustifolia tercih edilmiştir.