Rakun Mimarlık'ın "Balavca Deresi ve Yakın Çevresi Fikir Projesi Yarışması" için hazırladığı proje 5. mansiyon ödülünü kazandı.
“Az sözle çok şey anlatma sanatı”
Milas, derin tarihi izleriyle göz kamaştıran bir şehirdir. Kökleri M.Ö. 3000’lere uzanan ve eski adı Mylasos olan bu şehir, günümüzde zengin bir mirasa sahiptir. Milas’ın kendine has doğası, zengin kültürü, yöresel lezzetleri ve yaşam tarzı incelikleri, adeta bir öğreti niteliğindedir. Bu şehirde gezinirken tarihin ve doğanın bütünsel bir uyum içinde olduğunu görmek mümkündür. Binlerce yıl boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Milas, doğanın cömertliği ve kucaklayıcılığıyla farklı milletlere yuva olmuştur. Şehir, tarihi dokusunu koruyarak günümüze kadar taşıdığı önemli eserlerle doldur. Bu eserler, geçmişten günümüze uzanan bir zaman yolculuğu sunar ve tarihi katmanlarıyla zenginleşmiş bir kültürel mirasın izlerini taşır.
Milas’ın mimari yapısı, doğanın sunduğu kaynaklar ve çevresel koşullar göz önünde bulundurularak şekillendirilmiştir. Kırmızı kiremit çatılar, beyaz duvarlar ve yeşil ağaçlarla bezeli manzaralar, doğal dokunun korunmasına ve mimari ile çevresel uyumun sağlanmasına örnek teşkil eder. Bu tür yapısal unsurlar, geçmişten gelen geleneksel bilgi ve becerilerin doğayla uyum içinde nasıl işlediğini göstermektedir.
Kültürel ekoloji, aynı zamanda Milas’ın tarihi ve kültürel mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılmasıyla da ilgilidir. Şehirdeki tarihi eserlerin korunması, doğal çevrenin sürdürülebilir bir şekilde kullanılması ve yerel halkın bu süreçte aktif bir rol oynaması, kültürel ekolojinin temel prensiplerindendir.
Sonuç olarak, Milas’ın tarihi ve kültürel mirasıyla doğal çevresi arasındaki uyumlu ilişki, kültürel ekoloji kavramını somut bir şekilde yansıtmaktadır. Bu kavram, insanların doğayla uyum içinde yaşadığı, kültürel değerlerin ve çevrenin korunduğu bir yaşam tarzını ifade eder ve Milas bu açıdan önemli bir örnek teşkil etmektedir.
‘‘.. O gün bugün döner dünya küresi gene taşar mı Balavca Deresi ..’’
‘’.. Kışın yağmur yazın sıcakbizim oraların havası sel bastı mıydı taşar Balavca Deresi ..’’
Balavca, şair Nahit Ulvi Akgün’ün Milas’ta geçen çocukluğundan kalan büyük bir iz olarak çıkar karşımıza. Dizelerden de anlaşılıyor ki, Balavca Deresi kent için önemli coğrafi unsurlardan biridir…
Zaman akar. Akan zaman, şairin aklında kalan birkaç coğrafik olgudan biri olan Balavca Deresi’ni, kentten kopuk bir duruma sokar. Oysa, yaklaşık altı kilometrelik uzunluğunun büyük bir bölümü Milas’ın içinden geçip Sarıçay’la buluşan Balavca’nın, kentte derin izler bırakmış olması kaçınılmazdır. Bu iz, geçmişin Milas’ında sürekli karşımıza çıkar. Öte yandan, bu kopukluğun beraberinde getirdiği ilgisizlik, Balavca’yı sorun üreten dere olarak algılamamızı sağlar. Ama geçmişinde içinde kazlar yüzdüğünü biliyorum. Nereden mi? Elbette şair Nahit Ulvi Akgün’ün dizelerinden; ‘’.. Milas’ın içinde Çatalçeşme Balavca Deresi’nde kazlar anılarda o geçmiş yazlar sesler doluşur pencereme ..’’
Milas’taki dereyi 7 farklı odak noktasına ayırarak şehrin hikayesini deneyimlemek. Her bir odak noktası, şehrin farklı bir katmanını temsil ederek ziyaretçilere geçmişten günümüze bir yolculuk sunabilir.
Milas’ın tarihi mirasının en köklü katmanı olan antik dönemler, bu odak noktasında ziyaretçilere sunulabilir. Antik döneme ait kalıntılar, yapılar ve eserler burada bulunulabilir. Bu noktada, antik dönem Milas’ının yaşam tarzı, ticaret yolları ve kültürel pratikler hakkında bilgi veren interaktif sergiler düzenlenebilir.
Milas’ın Osmanlı dönemine ait izlerinin gözlemlenebildiği bu odak noktası, şehrin Osmanlı dönemindeki yaşam tarzını ve kültürel değişimlerini yansıtır. Osmanlı mimarisine ait eserler, konaklar, çeşmeler ve hamamlar bu alanda öne çıkabilir. Ziyaretçiler, Osmanlı dönemi kültürü ve yaşam biçimini keşfetme fırsatı bulabilir.
Milas’ın Cumhuriyet dönemi katmanı, modernleşme sürecini ve Cumhuriyet’in getirdiği değişimleri yansıtır. Cumhuriyet dönemi mimarisine ait yapılar, okullar, devlet binaları ve kültürel kurumlar bu odak noktasında önemli bir rol oynar. Bu alanda düzenlenen etkinliklerle Cumhuriyet Döneminin ruhu ve değerleri aktarılabilir.
Milas’ın zengin kültürel mirası bu odak noktasında vurgulanabilir. Geleneksel el sanatları, yerel festivaller, halk dansları ve müzikleri gibi kültürel unsurlar ziyaretçilere sunulabilir. Ayrıca, yerel mutfak ve gastronomiye dair deneyimler de bu alanda yaşatılabilir.
Doğal güzellikleriyle ünlü Milas’ın doğa ve çevre katmanı, bu odak noktasında vurgulanabilir. Doğal parklar, yeşil alanlar, dere kenarı aktiviteleri ve doğa yürüyüşleri gibi etkinliklerle ziyaretçiler doğayla iç içe bir deneyim yaşayabilirler.
Milas’ın gelecek vizyonu ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri bu odak noktasında ele alınılabilir. Sürdürülebilir mimari projeler, yenilenebilir enerji kaynakları, çevresel koruma çalışmaları ve toplumsal katılım projeleri bu alanda vurgulanabilir. Ziyaretçiler, şehrin geleceğe dair planları ve çevresel duyarlılık konularında bilgi edinebilirler.