5. Mansiyon, Çanakkale Savaşı Araştırma Merkezi Mimari Proje Yarışması

MİMARİ RAPOR

A. Kültürel Sorumluluk/Kolektif Hafıza

Çanakkale Savaşı Türk milletinin Anadolu’daki kaderini belirleyen en önemli savaş olması ve Türk tarihinde olduğu kadar dünyada emperyal güçlerin mağlubiyete uğrayarak sömürülen milletlere umut ışığı olması bakımından, dünya tarihinde de çok önemli bir yere sahiptir. Bu sebeple Türk milletinin kolektif hafızasındaki yeri, genç nesillere milli kimliklerinin oluşumundaki önemli katkıları ve dünya tarihinde araştırılmaya değer ilkerinin bulunması ve yaşatılması gerekmektedir.

Günümüzde sözlü, yazılı ve elektronik kültür ortamları, bilgi paylaşımının ve akışının ana kaynağını oluşturmaktadır. Bu paylaşım ve akışın bir merkezde toplanması amacı ile Çanakkale Savaşı Araştırma Merkezi tasarımı hayata geçirilecektir. Özel olarak 1915 savaşı için tasarlanan bu merkezde Türkiye ve Dünya’daki yazılı, sesli ve görüntülü kayıtların, mümkünse orijinallerinin değilse kopyalarının toplanacağı merkeze, konunun farklı boyutlarıyla ilgilenen o yörenin topraklarından ve dünyadan farklı kullanıcılarının olması hedeflenmektedir.

B. Kavramsal Yaklaşım / Bağlam

Bu tasarım, algıladığımız dünyanın ötesinde bir dünyayı, tarihi kökleri ve hikayeleriyle ziyaretçiye aktarmak, bir çatı altında kollektif bir ruh yaratmak üzerinden doğmuştur. Tasarım problemi, bir araştırma merkezi ve onun yakın çevresi ile kuracağı ilişkileri düzenlemekle beraber, savaşlar, yıkımlar, memoratlar, efsaneler, destanlarla yeniden o günleri hatırlatır bir biçimde ele alınmıştır.

Bu noktada tasarımda tercih edilen yol, ziyaretçiyi sanki bir anıt yapısını geziyormuşcasına bir bellekle karşılamaktır. Ziyaterçiyi kısmen ve bazen tamamen fiziki bağlamdan koparmak ve tekrar bağlamak üzere kurulan kavramsal yaklaşımla, toprak önce kazılıp sonra tekrar doldurularak bina anıtsal bir biçimde yerle bağlanmıştır. Yeniden tasarlanan bu topoğrafya, tekrar savaş alanını temsil etmek üzere mekanlaşır. Tasarım denize açılan kamusal alanda yoğun olarak her iki yanda bulunan AVM’den gelecek insanları da alarak, yerden 1.75 m aşağıda tasarlanan sokakla serüvene başlar. Bu sokak atölyeleri ve ana kütlede yer alan fonkisyonların gezilip bağlandığı bir yer ve aynı zamanda bir sergi mekanıdır. Sokağın başında tasarlanan enstalasyonla beraber Çanakkale savaşı hatırlanmaya başlanır. Bu sokağa otoparkın yerladığı koldan da girmek mümkündür. Giriş –çıkış hattı diyebileceğimiz bu sokak duvarları birer anı duvarlarıdır aynı zamanda.

Tasarımın üst kattalardan girişleri ise, birer yarık niteliğindedir. Yarıklar alt katta savaştaki hendek metoforundan yola çıkılarak oluşturulmuş ve ana binada fonksiyonların ayrıldığı aralıklara bağlanarak orada yine savaş entalasyonlarının olduğu açık geçiş alanlarına/boşluklara ulaşmaktadır. Yağmurun güneşin hissedildiği bu boşluklar, iklimsel konforun sürekliliğine de hizmet ekmektedir.

Tasarım, diğer sosyal – kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapmaktadır. Ortak kültürel açık-yarı açık alanlar, farklı senaryolarla kentlilerin gece ve gündüz kullanımına açıktır. Tasarım yakın çevresine her yönden bağlanarak  kamusal yaşantıyı desteklemektedir.  Tasarım her ne kadar kamuya açık olsa da bilhassa randevuyla girilebilen özel kısımları ve yönetim bölümü özel köprü girişiyle ayrıştırılmıştır.

C. Kitlesel Varoluş  Kararları /İşlev

Yaşandığı döneme ait olmasa da malzemenin ve mimarinin geçmişi, günümüz ve gelecek arasındaki bağa dair bir şeyler söylediğini hissettirir. Bu nedenle bina, şimdiki zamanın anıtsallığına işaret edecek bir malzeme ile tasarlanmıştır. Binanın uzun ve lineer olması aynı zamanda onun bir peyzaj ögesi olarak da durmasını sağlar. Binanın tekil yalnızlığı, etrafını saran kolonatlarla giysilenir. Bu kolonotlar yarı açık alanların varoluşuna izin veren ara mekanlardır. Kollektif çatının altında fonksiyonlar kütüphane-araştırma alanı, sergi mekanı ve konferans mekanı olmak üzere sokak katında sıralanır. Araştırma-kütüphane kütlesi ve sergi kütlesi içinde yer alan boşluklar ziyaretçinin gün ışığına çıktığı, nefes aldığı, aynı zamanda savaş enstalasyonları ile karşılaştıkları alanlardır. Duvarları gökyüzüne uzanırcasına devam eden boşluk, bir işlevden diğerine geçişte zamanı ziyaretçiye başka bir yönden yaşatır. Sıcak bir günün ortasında rüzgarın girdiği aralık, hüzünlü bir savaş memoratında ise, ağlayan bir gökyüzüdür boşluklar. Zemin kattan sokak katına geçişi sağlayan yarıklar ise, tıpkı savaş hendekleri gibi kütleyi yere saklamaktadır. Hendekler de bu yönden ziyaretçiyi ana kütleye girişte hazırlayan enstalasyon alanlarıdır. Sokak kotunda yer alan diğer mekanlar ise, tekil kütlenin karşısında yer alan atölyeler, görsel laboratuvar (visual lab), depo, satış birimleri ve cafedir. Bu işlevlerin ana kütleden bağımsız olarak yer alması, sokakta gün boyu farklı zaman dilimlerinde gece-gündüz kullanımına da imkan tanımaktadır. Ayrıca sokak bu işlevlerin etkisi ile her daim canlıdır.

Zemin katta özel çalışma alanlarının ve yönetimin girişi köprülerle özelleştirilmiştir. Araştırma-kütüphane kütlesinin üst katında özel çalışma mekanları, sergi kütlesinin üst katında özel toplantı odaları ve konferans kütlesinin üst katında da yönetim mekanları yer almaktadır.

Zemin suyu ve durumu gözönüne alınarak toprak altında yapılması planlanan bodrum katta işlevlendirilecek sığınak çözümü, gerekli etütlerin yapılmasından sonra tasarlanacaktır.

D. Rekreasyon alanları

Ziyaretçinin önüne ilk çıkan, üzerinde dolaşarak, gördüğü geniş yeşil tarlayı seyredeceği bir platformdur. Bu platformda, üzerinde yeşilin içinde kaybolan yürüme yollarının olduğu, arada, bir ufak sıra, veya bir duvarcığın göründüğü; oturup ziyaterçilerin dinlendiği yerler mevcuttur.

Rekreasyon tasarımı İngiliz bahçesinden esintilerle yapılmıştır. Doğal ile geometrik ya da informal ile formal olanı başarılı bir biçimde dengeleyen bu yaklaşıma “mimari – botanik/ doğal” ile, “romantik kırsal /duygusal “’ın karışımı denebilir. Alanda bitki türü sayısını azaltmakla beraber, her bitkinin doğal formunda ve tüm kapasitesince büyümesine olanak tanınmakta, yer yer kırpılmış ağaçcıklar, mazı, saksı ve geometrik biçimli yeşil elemanlar kullanmaktadır. Bir yanda salt informel arazi-bahçe, öte yanda salt formel bahçenin aksine, içinde yaşanılır nitelikte çevreler yaratılmıştır. Rekreasyon alanlarında tasarlanan çim amfiler yakın çevrede yer alan konut alanlarına da hizmet verecek fonksiyonlarla dinlenme, toplanma, eğlenme, anma gibi işlevleri barındıracaktır.

Binanın çeperlerinde yoğunlaştırılmış her daim yeşil ağaçlarla bir yeşil çerçeve oluşturulurken, parkın çayırlığı üzerinde tarihi İngiliz bahçeciliği tarzında özel ve anıtsal ağaçlar tek tek veya gruplar halinde yerleştirilmiştir. Sokak boyunca ise, belki de Çanakkale savaşının sessizliğini simgeleyecek selvi ağaçları dikilecektir. Aktif yeşil alanlarda, Çanakkale’nin yaz aylarındaki  sıcak iklimi dikkate alınarak az su isteyen ve sıcağa dayanıklı çim karışımları kullanılması önerilmektedir. Rekreasyon alanının tek canlı renkleri yörenin simgesi olan günebakanlardır.

E. Sonuç

Bugün herhangi bir yer gibi duran tasarım alanı, yapılmakta olan iki alışveriş merkezi, yeni hizmete giren İl Özel İdare Binası, Vali Konağı, yeni yurt yapıları ile şehrin önemli odaklarından biri haline gelme potansiyeli taşımaktadır. Yakın tarihte yıkılan kıyı bandındaki eski Tekel depo yapılarının arsasında Çanakkale Belediyesi tarafından kamuya açık bir alan oluşturulmasıyla beraber bu tasarım, çevresi ile kuracağı ilişkilerle kentsel örgütlenmenin kuvvetli  bir parçası haline gelecektir.

Etiketler

Bir yanıt yazın