5. Mansiyon, İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzelbahçe Yerleşkesi Mimari Proje Yarışması

PROJE RAPORU

İzmir Ekonomi Üniversitesi Evrensel düzeyde, kaliteli eğitim-öğretim ve bilimsel araştırmalarla topluma öncülük eden seçkin bir yükseköğretim kurumu olmak” vizyonu ile hareket eden, “Liderlik vasıflarıyla donanmış, girişimci ve eleştirel düşünebilen, öğrendiğiyle yetinmeyip sürekli sorgulayan, yenilikçi ve nitelikli bireyler yetiştirmek, özgün araştırmalarla bilime katkıda bulunmak” ilkelerini kendine misyon edinmiş bir yükseköğretim kurumudur.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzelbahçe Yerleşkesi tasarlanırken her yönüyle iyi işleyen eğitim-sosyal- spor- kültür tesislerinin ötesinde kullanıcı için yeni ve sosyal bir yaşam alanı yaratmak hedef edinilmiştir. Nitelikli bir yerleşke yaşantısı elde etmek için arazinin tüm verileri değerlendirilerek, kampüs yaşantısının temeli olan toplu yaşam alanlarının tasarımı öncelikli sorunsal olarak kabul edilmiştir. Buradan hareketle kampüsün yalnızca üniversiteye ait değil farklı zaman dilimlerinde tüm kentin kullanabileceği yüksek mekân kalitesine sahip kamusal alanlardan oluşan bir kent parçası olarak algılanması hedeflenmiştir. Bu bağlamda üniversite alanının içinden bilinçli olarak geçirilen sokaklar ve odaklar etrafında üretilen akademik / kültürel / rekreasyonel mekanlar kentsel tasarımın ana kararı haline gelmektedir. Yapılar zemin kotunda kısmen boşaltılarak açık ve yarı açık alanlarla ilişkileri kurulmuştur. Böylece süreklilik arz eden gölgeli açık mekanlar ve sosyal alanlar üretilmiştir. Kampusun yoğun ihtiyaç programına rağmen olabildiğince açık ve yarı açık mekanlar oluşturmak tasarımın en başından itibaren ilke olarak benimsenmiştir.

TEMEL DEĞERLER:

Eğitim içinde bulunulan sosyo-ekonomik, siyasal ve kültürel sistemlerle ilişki ve etkileşim içindedir. Eğitim yapılarının da belirtilen sistemlerde meydana gelen değişim ve gelişmelerden etkilendiği görülmektedir. Günümüzde eğitim sisteminde meydana gelen değişiklikler, eğitim yapıları mekânsal kurgusuna ilişkin kuramsal ve pratik araştırma konularını beraberinde getirmiştir. Eğitim yapılarına yüklenen bu anlamlar, eğitim yapılarının değiştirilebilen, esnek ve etkili bir yapıda olmasını zorunlu kılmaktadır. Belirtilen özellikler eğitim yapılarının mekânsal özelliklerinin değişmesi ile mümkündür.

Eğitim yapılarında mimari esneklik kavramı; eğitim yapılarının kullanıcıları olan öğretmenlerin ve öğrencilerin değişen ve gelişen ihtiyaçlara, farklı koşullara uyum sağlayabilmesi olarak ifade edilebilmektedir. Kleberg, öğretmen ve öğrencilerin hayatlarının önemli bir dönemini geçirdikleri fiziksel mekânlar olan eğitim yapılarının kişisel gelişimi ve öğrenmeyi teşvik eden ve artıran özellikler göstermesi gerektiğini ve bu bağlamda eğitim yapılarından; öğrencilerin ders çalışabilmesine olanak sağlayacak şekilde işlevselliğe sahip olması, öğrenme eyleminin yüksek olabilmesi için öğrencide duygu yoğunluğunu artırması ve mekânın birden fazla değişik amaca hizmet edebilecek şekilde esnek olması beklentisinde olduklarını ifade etmiştir. Eğitim yapılarında mekânlar, eğitim sistemlerine ve eğitim yöntemlerine uygun olarak düzenlenmelidir. Büyük sınıfların, küçük boyutlardaki toplantı odalarına ya da öğrencilerin bilimsel bir konuda tartışma yapabilecekleri mekânlara dönüşebilmesi yani esnek olması gerekir.

Bu nedenle, üniversite kampüs tasarımında düşünülmesi gereken ya da kampüslerde var olması gereken en önemli özelliklerden biri esneklik olanaklarıdır. Bu olanakların sağlanması, kampüse zaman içinde değişimlere uyum sağlayabilecek, uyum sınırlarının zorlanması durumunda da büyüyebilecek ve çağının gereklerine cevap vererek işlevini en iyi şekilde sürdürebilecek bir karakter kazandırabilecektir. Akademik, sosyal ve fiziksel planlama birbirine yakından bağlı olmakla birlikte, bir alandaki kararlar, bir diğerindeki problem ve çözümleri belirleyici nitelik taşımaktadır. Üniversite binalarının planlanması ve tasarımı, akademik ve sosyal hedefleri gerçekleştirmede güçlü ve pozitif bir rol oynayabilir. Dağınık bir yerleşim yerine, entegre ve kompakt bir tasarım, akademik ve sosyal ilişkilerin kurulmasını daha çok teşvik edici nitelik taşıyacaktır. Üniversite birimlerinin birbirlerine yakın mesafelerde olduğu ve akademik yaşamın iççice bulunduğu bu düzen, bir fikirler pazarı yaratacaktır.

KURUM KİMLİĞİ

Günümüz dünyası ve onun getirdiği dönüşümler içinde eğitim yapılarını kentin bir simülasyon ortamı olarak görmek, kentsel yaşamın ve kent kültürünün süreklilik içinde var olduğu bir alt yaşam ortamı olarak algılamak gerekmektedir. Kentte ve üniversite bünyesinde bulunan toplumsal işlevlere yönelik imkânların kent halkı tarafından da üniversite halkı tarafından da kullanılabilmesi sağlanabilmelidir. Üniversite öğrencileri, öğretim üyeleri ihtiyaçlarını kentten sağlarken, kent halkı da aynı şekilde, üniversitenin sunduğu değişik kullanım imkânlarından yararlanabilme imkanı bulabilmelidirler.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Sürdürülebilir eğitim yapıları çevreye bir takım mesajlar vererek sürdürülebilirlik bilincini oluşturmalı ve öğrencilerle birlikte toplumun diğer bireylerinin de bunu bir yaşam şekli haline getirmelerini sağlamalıdır. Burada eğitim yapıları, sahip olduğu sürdürülebilirlik kriterleriyle çocuklar ve gençler için uygulamalı bir laboratuvar görevi görmektedir. Böylesi önemli bir amaç için tasarlanacak olan eğitim yapılarının belli kriterler çerçevesinde şekillenmesi gerekmektedir. Enerji gereksiniminin azaltılması için oluşturulan pasif sistemler (Seralar, çatı pencereleri, ısı depolayan duvarlar, güneş bacaları vb.) sistemlerin yapıya entegre edilmesi. Yağmur suyu toplama, çatı bahçeleri, doğal havalandırma sistemleri, yeterli gün ışığı, ekolojik ve yerel malzeme ile inşa etme, akustik konfor, iyi bir iç hava kalitesi gibi sürdürülebilir özelliklere sahip olması. Binanın aynı zamanda sürdürülebilirlik bilinci açısından bir eğitim aracı olması ve eğitim programlarının içine dahil edilmesi. Öğrencinin doğayla ilişkisini sağlayan açık alanların tasarlanması ve farklı deneyim ortamlarının sunulması önemlidir.

AÇIK ALAN KULLANIMI:

Toplumun değişen ve gelişen ekonomik, sosyal, kültürel ve rekreasyonel gereksinimleri üniversitelerin kentlerin dışında, geniş alanlar üzerinde küçük bir kent modelinde planlanmalarını zorunlu kılmıştır. Böylece günümüzün “kampüs-yerleşke” kavramı doğmuş ve üniversiteler kentin uzağında geniş alanlarda belirli sistemlere dayalı olarak kurulmaya başlanmıştır. Üniversitelerin temel işlevleri olan eğitim ve araştırma dışında, günümüz eğitim sisteminin gerektirdiği; çalışma, beslenme, alışveriş, eğlence, spor, rekreasyon, sağlık vb. işlevlere cevap verecek fizikî oluşumları da bünyesinde bulundurması gerekmektedir. Üniversite yerleşkelerinin değişik işlevleri (çalışma, barınma, rekreasyon, iletişim) barındıran kompleksler oluşu ve bu işlevler arası ilişkilerin aksaksız yürütülebilmesi ihtiyacı sistematik bir düzen içinde ele alınmalarını gerektirmektedir. Üniversite yerleşkelerinde ise yapılar dışında kalan alanların önemli bir bölümü yeşil alanlara ayrılmıştır.

Yerleşkelerdeki açık ve yeşil alanlar; ulaşım sistemini, sınırlarını, giriş kapılarını, bahçeleri, açık hava oturma alanlarını, spor ve oyun alanlarını, üniversite yerleşkesine ait mobilyalar ile yerleşkenin doğal varlıklarını içermektedir. Kampüs yapılacak alanda makro iklim özelliklerine karşı hassas bir peyzaj tasarımı yapıldığında ekolojik olarak da doğru bir yaklaşımda bulunulmuş olur. Yerin özelliklerini doğru yorumlayan, dış mekan kullanımlarının yoğun olduğu Ege Bölgesi’nin yaşantı alışkanlıklarını dikkate alan, iklim ve ihtiyaç programı birleşiminde açık alanları bağlayan, ayıran ve toplayan mekanlar olarak yerleşkenin açık alanlarının niteliği sorgulanmalıdır.

ERİŞİLEBİLİRLİK VE YÜRÜNEBİLİRLİK:

Sirkülasyonun ana ögesi harekettir. Kampüs içinde dolaşımın en iyi şekilde sağlanabilmesi ve çevresinin de iyi algılanabilmesi, sirkülasyonun en elverişli şekilde planlanması ile mümkün olabilecektir. Başarılı bir yerleşim planı, kampüsü oluşturan bölge ve birimlerin işlevsel ilişkileri bağlamında etkin bir şekilde gruplanmalarına ve aralarında etkin bir dolaşım sisteminin kurulmasına bağlıdır. Bu veriler ışığında yaklaşık 15 dakikalık yürüme mesafesinde kullanıcı kampüsteki hizmetlerden maksimum düzeyde yaralanabilme imkânı bulmaktadır. Bu konuyu üniversite kampüslerinde ele alırsak, kampüs içinde öğrenciler iki ders arasındaki süre içinde (10- 15 dakika) kampüsün bir ucundan diğer ucuna ulaşabilmelidir. Bu da yaklaşık 1000- 1200 m lik bir uzaklığa karşılık gelmektedir. Topografya, arazi sınırları, gibi kriterler buna imkân vermiyorsa, belirtilen süre içinde en azından kampüsün en uzak noktasından merkeze yaya olarak ulaşılabilmesi imkânın sağlanması olumlu olacaktır. Bu ilkenin dayandığı temel üniversite kampüsü gibi bir bütün oluşturan kent parçasının ulaşımının yaya olarak sağlanmasının en geçerli, gerçekçi ve ekonomik çözüm oluşudur.

KONUM

Yarışmaya konu olan alan; İzmir ili, Güzelbahçe ilçesinde yer alan ve mülkiyeti İzmir Ekonomi Üniversitesi’ne ait olan 2030 ada, 33 ve 85 numaralı parsellerdir. Yarışmanın konusu, İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzelbahçe Yerleşkesi eğitim ve araştırma binaları ile bu binalara hizmet edecek sosyal-kültürel tesisler ve barınma amaçlı yapıların yerleşke yaşantısı bütünlüğü içinde tasarlanmasıdır. Arazinin konumu, topografik ve ekolojik özellikleri kampus yerleşkesinin şekillenişi açısından yerleşkenin biçimlenişinin oluşmasındaki en önemli etkenlerdir.

SOSYAL YAŞAM

Tasarıma yaklaşımdaki en derin kaygılardan olan ve alanın şekillenmesinde de ön plana çıkan sosyal alan yerleşimleri, öncelikle alanda tariflenen ana ve alt odaklar etrafında organize edilmiş ve bu odakları birbirine bağlayan sokaklar öngörülmüştür.

Arazinin orta noktalarındaki ana giriş, geniş bir yeşil alan ile karşılanmaktadır. Bu alan merkezi toplanma ve dağılma yönelimini de organize eden bir boşluktur. Girişten itibaren kullanıcıyı karşılayan yeşil omurga yerleşkede bulunan fonksiyonlar ve yönelimler ile ilgili tüyolar vermekte ve yaya odaklı kullanım şemasını örgütlemekte ve yönlendirmektedir.

Ana giriş meydanının devamında merkezi kütüphane etrafında organize edilen sosyal ve kültürel etkinlik avlusu karşımıza çıkmaktadır. Bu avlu, merkezinde dere kenarı rekreasyon alanları ile birlikte her türlü sosyal ve kültürel faaliyetin yapılabileceği bir sosyalleşme alanıdır.

Eğitim sokakları, tüm eğitim birimlerinin kullanabileceği, yeşil alanlarla da bağlantısı kurulan köprülerle desteklenen sosyal alanlardır. Öğrencilerin doğrudan ulaşabileceği açık alanların yanında sosyalleşme ve etkileşimi de sağlayan boşluklar elde edilmiştir. Zemin katlarda kurgulanan bahçe-sokak-boşluk ilişkileri geleceğe şekil verecek gençlerin yeni fikirlerini destekleyecek, birbirinden öğrenme mekanları olarak düşünülmüştür. Bu sokak ve boşluklar iklimsel veriler açısından değerlendirildiğinde gündelik hatayı organize eden gölgelik alanlar sağlarken kampüs bütününde rüzgar koridorları da oluşturarak doğal iklimlendirme sağlamaktadır.

Ayrıca tüm akademik ve sosyal birimler dere kenarı rekreasyon öğesiyle desteklenerek suyun yönlendirici niteliği kullanılmıştır. Diğer taraftan açık spor alanları birçok farklı spor dalına hizmet veren sahalarla kurgulanırken buradan doğrudan etkileşimi olan yurt blokları ile akşam kullanımlarına da organize etmektedir.

EĞİTİM BLOKLARI ZEMİN KAT KURGUSU

Çoklu zemin kat kurgusu sürekli ve kuvvetli bir bant etkisiyle kampüse bir kimlik kazandırmakta ve ortalarında oluşturulan eğitim sokağı kurgusuyla ilişkileri etrafında organize edecektir.

Bununla birlikte program, birbirinden ayrı olarak gelişip büyüyebilen kendi karakteristiklerine ve esnekliklere sahip ayrı bloklarda çözülmüştür. Bu bloklar kendi aralarında parçalanırken kuzey-güney doğrultusunda birbirleri ile bağlanırken bu parçalar, doğu-batı ekseninde yeşil alan ve sokak geçişleriyle ilişkilenmektedir.

Yatay etkiyi veren ve kampüsün kimliğini oluşturan yatay bloklarda pek çok yerde boşluklar yaratılarak gözenekli ve nefes alan bir bir yapı grubu ortaya çıkartılmıştır. Bu şekilde hem farklı eklem noktalarından binalara giriş için imkanlar verilebilmekte hem de Ege bölgesinin farklı rüzgarlarını sürekli olarak sokak içinde dolaştırmak hedeflenmektedir. Bu boşaltılan alanlar toplu halde oturma, amfiler, kafeteryalar gibi ortak işlevler için kullanılmıştır. Hem gölgelerle hem de rüzgar etkisiyle havalanan bu alanların oluşturacağı mikro klimanın yapıların genel alanlarının soğutma gereksinimini azaltacağı düşünülmektedir.

İKLİMSEL BAĞLAM ve ENERJİ ETKİN TASARIM

Ege Bölgesinin iklimsel karakteri yapıların tasarımını doğrudan etkilemektedir. İzmir ’in Batı kesimleri iklim sınıflandırılmasına göre Akdeniz İklimi yapısı göstermektedir. Aynı zamanda bir Akdeniz iklimi karakteri taşımasından dolayı yaz mevsimi sıcak ve kurak, kış mevsiminde ılık ve az yağışlı geçer. Dolayısı ile güneş kontrolü önemli bir tasarım girdisidir. Yapıların yönlendirilmesinde optimum çözümler elde edilmeye çalışılmıştır. Cepheleri karakterize eden güneş kırıcı delikli metal yüzeyler ve geniş teraslar yöne bağlı olarak farklı yoğunluk ve şekillerde kurgulanmıştır. Diğer bir önemli tasarım elemanı ilk bakışta öne çıkan yeşil koridorlardır. Kampus yapılarının arasında tasarlanan yeşil alanlar binalar ile dış alanlar arasında serin ve gölgeli buluşma mekanları oluşmaktadır.

PEYZAJ

Arazi, geliştirilen iç sokak ve avlularla zenginleştirilirken, dere kenarı rekreasyon alanları ve fay zonları ekolojik koridorlar olarak ele alınmıştır. Doğal endemik türlerin tüm kampus bütününde bu omurgalarda toplanması ve yaygın olarak kullanılması amaçlanmıştır. Ege her mevsim değişik renklere bürünen şaşırtıcı güzellikteki bitki örtüsüne sahiptir. Kullanılan bitkiler yukarıda açıklanan işlevlerine ek olarak sokak ve avlu yaşantısını zenginleştirecek, kampüs bütününe bir kimlik kazandıracaktır.

ULAŞIM ve SERVİSLER

Kampus İzmir-Çeşme Otoyolu’na paralel konumlanmaktadır. Açık otopark üretimi arsanın kısıtlı olanaklarından dolayı parçalı yapıdadır. Arsa çeperlerinde oluşturulan belli sayıda açık otopark cebi ihtiyacın belli bir kısmını karşılayabilecektir. Kapalı Spor Salonu altında organize edilen bir kapalı otopark tasarlanmıştır. Kapalı otopark kurgusu eğimin olanak verdiği yapı blokları altında fazla kazı gerektirmeyecek noktalarda organize edilebilecektir. Bu kapalı otoparklar kampüs sosyal ve kültürel mekanlarının gece kullanımlarına da hizmet edebilecektir. Gece kullanımı açısından otopark bağlantısı kontrollü bir yol vasıtasıyla sağlanmıştır. Kampüs girişlerinde kentin toplu taşıma ağına bağlı otobüs durakları ve servis bekleme cepleri öngörülmüştür. Öğrenci servisleri tasarlanan servis ceplerinde hizmet verebileceği gibi günün farklı saatlerinde kampüs çevresinde oluşturulan ring yolunu da kullanabilecektir. Yemekhane, laboratuvarlar, gibi yoğun servis isteyen birimler için ek servis ve acil müdahale yolları önerilmiştir.

ARAZİ KULLANIMI- PROGRAM

Kampus arazisi farklı yönlerde gelişen tepelerle tanımlıdır. Ancak yapısal program kuzey-güney aksının her iki yanı boyunca net bir şekilde ayrılmıştır. Derslikler, kuzey-güney aksında uzanan eğitim sokakları etrafında doğu-batı yönünde açılımlar vermektedir. Diğer tüm birimler (Sosyal/Kültürel tesisler, Kütüphane, Çok Amaçlı Salon, Amfitiyatro) dere koridoru üzerinde konumlandırılmıştır. Yurt blokları alan içerisinde mahremiyete ve kendi sosyal mekanlarına olanak verecek şekilde konumlanır.

MİMARİ DİL

Nitelikli ve kimlikli bir kampüs kurgusu elde etmek amacıyla irdelenen arazi verileri, bağlam değerleri ve eğitim fonksiyonu için öngörülen işleyiş şemasıyla birlikte; elde edilmek istenen mimari dilin yalınlığı önemsenmiştir. Tüm tasarım anlayışı bu yalınlık üzerinden esnek program öğelerine cevap verecek; çağdaş mimari kriterleri barındıran, özgün bir dille oluşturulmaya çalışılmıştır.

Yapılar güneş kontrolü ve doğal havalandırmayı maksimum düzeyde fayda sağlayacak şekilde konumlandırılmış ve iç mekân çözümlerinde buna dikkat edilmiştir.

Sonuç olarak baskın bir mimari anlayış yerine kullanıcısı olan genç beyinler tarafından şekillendirilen zengin mekansal işlevleri ve sosyal alanları ile yaşayan bir kampüs tasarlanmaya çalışılmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın