5. Mansiyon, Saray Alüminyum “Yükselen Yetenekler” Yarışması: Ataşehir – İstanbul Finans Merkezi Mimari Fikir Projesi Öğrenci Yarışması

5. Mansiyon, Saray Alüminyum “Yükselen Yetenekler” Yarışması: Ataşehir – İstanbul Finans Merkezi Mimari Fikir Projesi Öğrenci Yarışması

Son zamanlarda mimarlık gündeminde sıkça yer alan Ataşehirin Türkiyenin yeni finans merkezi ilan edilmesinden sonra alanın varlığı önem kazanmıştır.Ziraat Bankasına ait parselde düşünülen finans merkezi çevresel hareketleri önemseyen,kamusal yönüyle kullanıcıyı bu noktada buluşturan bir merkez olması düşünülmüştür.

Projenin temelinde ihtiyaç programında belirtilen finans merkezi çalışanları ve halka açık birimlerin ayrışması kurgulanmıştır.Bu sayede finans merkezi çalışanlarına ait mekanlar kuzeybatıda kurgulanırken halka açık birimler güney doğu kısmında düşünülmüştür.Bu ayrışmayı sağlayan ofis kulesi kütlesi parçalanarak üçlü bir ofis bloğuna dönüşmüştür.Bu parçalanmanın temelinde çok fazla yükselmeden insan algısının kaybolmadığı ofis kulesinin incelerek plastiğini kazanması ve katlar arasında belli kotlarda kat bahçeleri tasarlanması vardır.

KAMUSAL KARAKTER
Alanın kamusal karakteri yaratılırken kullanıcı profillerinin ayrışması sağlanmış,kamusal mekanın niteliği olarak içe dönük avlulaşma biçiminde düşünülmüştür,bu avlularda kullanıcının kendini performe edebileceği bir alana dönüşmüştür,ofis kuleleride bu alanlara döndürülerek görsel temasın sağlanması amaçlanmıştır.Güneydoğu kısmında giridiğimiz alanda,kotun altına gömülmüş+71.00 kotundaki sanat galerisi ve çok amaçlı salonun üzerinden finans merkezine ulaşmak mümkündür,aynı şekilde halka açık birimlere rampa ile erişim mümkündür.

MEKANSAL KULLANIM
Finans merkezinin genelinde düşünülen insan algısının önemi,katlar arasındaki görsel temas,kamusal alan ve ofis kuleleri arasındaki ilişki mekansal olarak bu yönde tasarlanmıştır.Ofis kulesinde belli bir modül sisitemi üzerinden kendini var ederken üretilen yarı açık mekanlar ile kullanıcı için mekansal süreklilik sağlanmıştır.Aynı şekilde zemin kotta fazla yapılaşmaya gidilmede üretilen kamusal mekanlar topoğrafyanın bir parçası olarak işlemektedir.Ofsi kulelerinde yaklaşım olarak izlediğimiz modül sistemin bir benzerini kamusal alanda uygulayarak kullanıcıya mekansal temas yüzeyini artırdığımız bir kurgu düşünülmüştür.

İKLİMSEL VERİLER KARŞISINDA STRÜKTÜREL YAKLAŞIM
Ofis birimlerinde maksimum gün ışığından yararlanmak için blok kütleleri birbirinin bakısını kesmeyecek şekilde yönlendirilmiştir. Çelik – cam cephe açılabilir paneller ile oluşturulmuş, böylelikle hava sirkülasyonu doğal yollardan sağlanmıştır. Mekan içi ayırıcı paneller harici set oluşturacak duvar tasarlanmadığından mekan içi rüzgar sürekliliği elde edilmiştir. Her bir ofis katı döşemeleri ile birbirinden bağımsız hareket edecek şekilde tasarlanmış, böylelikle döşemeler arası boşluk bırakılarak yükseltilmiştir. Oluşturulan geçirgen alan katlar yükseldikçe artan rüzgar basıncını döşemeler arasından diğer tarafa ileterek azaltmayı sağlamış, böylelikle yapı doğal şartlara uyum sağlayarak yükselmiştir. Döşemelerin dikeyde birbirinden ayrılması prensibi taşıyıcı sisteme de kolaylık sağlamış, iyi yüzey makas şeklinde çelik sistemle birbirine bağlanarak güçlendirilmiş çelik elde edilmiştir. Bu sayede her bir ofis kütlesi şaşırtmalı olarak dikeyde yükselmiş ve ofis kullanıcılarına teras bahçeler oluşturulmuştur. Her biri kendi içerisinde teras döşemeleri ile birlikte yatay bir vurgu yaparak yükselen birimler, birbirine dış cephede dikey olarak paneller ile bağlanmış, böylelikle farklı bir yaklaşım olarak fiziksel algıda dış mekan galerileri oluşturulmuştur.

Etiketler

Bir yanıt yazın