Mimari Açıklama Raporu
Gaziantep il sınırları ve çevresindeki bölgede yapılmış olan geleneksel mimari karakteristiği anlatmak için en iyi örnek muhtemelen geleneksel Antep evleridir. Elbette her dönemin ihtiyaç ve özelliklerini yansıtan çeşitli türde yayılar var olmuştur. Lakin yaşantıya ilişkin mimari karakteristiği en güzel yansıtan örnekler konutlardadır. Yapım teknolojisinin ve dönemin şartlarının el verdiği ölçüde düşük katlı olmasının yanı sıra kültürel ve iklimsel nedenlerden olsa gerek yapıların dört bir yanı kapalı veya mekânlarla çevrilidir ve tüm eylemler yoğunluklu olarak “hayat” adı verilen bu avluda geçer. Bahçe kapısından itibaren karılama mekânı olup, bütün iç mekânın baktığı ve çıkabildiği tek ortak mekândır. Aslında bu durumu Anadolu’nun çeşitli yerlerinde formal anlamda avlu biçiminde bulabilmek mümkündür. Tek farklılaşabileceği nokta hayat adı verilen avlunun sadece bir sert zeminden ibaret olmayıp kot farklılıklarıyla mekânsal zenginliğe sahip olabilen ve aynı aileden birden fazla hanenin de bakabildiği esnekliğe ulaşabilmesidir.
Proje kapsamında hayat adı verilen mekândan söz edilmesindeki maksat tasarıma kitlesel şeklini verebilecek olması değildir. Sanat merkezi olarak tasarlanan bir yapının sanatsal ve kültürel manada bir araya getirici, eyleyici ve canlandırıcı özelliğinin kullanılmasıdır. Bunu yaparken de hayatın sanat merkezinde olması düşünülen karşılığı, kullanıcıları bir araya getirirken çeşitli etkinliklere olanak vermesi ve yapının kalbi gibi işlevleri birbirine bağlayabilen bir noktada olmasıdır. Ancak bugünün şartları özelinde daha sosyal, geniş kullanımlı ve katılımcı bir mekân olabilmesi adına dışa açık olmasına karar verilmiştir. Amfi düzeninde tasarlanan bu alan sergi, fuaye ve bekleme bölümü ile hem zemin olup aradaki geçirgen bölücüler açıldığında tek bir mekan olarak kullanılabilmektedir. Bu da etkinlik biçiminin çeşitlendirilmesi adına esneklik sağlamaktadır. Çok amaçlı salonun hayata bakan kısmı bir projeksiyon yüzeyine dönüştürülerek hayattan seyir imkanı da sağlanabilir. Hayata varılan bölümün öncesinde geniş bir saçakla giriş bölümünün mimari etkisi kuvvetlendirilmiştir. Ayrıca üst kotta seyir terasına dönüşebilmekte ve hayatın etkinliklerine eklemlenebilmektedir.
Çok amaçlı salon üst katta düşünülmüş olup alt kısmı hayat bölümüne açılan sergi, fuaye ve bekleme alanıdır. Bu alanın zemin katta cadde cephesine bakan kafeterya ile doğrudan ilişkisi olup batı cephesinden sanatçı ve atölye kullanıcıları için sağlanan ikincil giriş ile bağlantılıdır. Tiyatro ve müzik çalışma bölümleri zemin katta sanatçı girişi ile ilişkili olup bu girişten düşey sirkülasyon vasıtasıyla sahne bölümü ile bağlantılıdır. Atölye ve yönetim birimleri üst katta konumlandırılmış olup tek bir koridorla birbirlerine ve doğrudan zemin kata bağlanmışlardır. Ana salonun iç mekânı akustik gereksinimlere cevap verebilecek nitelikte olup, teatral performans çeşitliliğine ve esnekliğine olanak verebilmesi adına arka ve yan sahnelerin olmasına özen gösterilmiştir.
Mevcutta yer alan zemin altı otoparkı şartnamede belirtildiği üzere olduğu şekliyle korunmuş, sığınak dışında teknik birimler zemin kat amfi bölümünün altında kör bir noktada konumlandırılmıştır. Otoparkın girişi amfi bölümünün altında bırakılmış olup mevcut durumundan farklı olarak izole edilmiştir.