Bursa'da bulunan tekstil fabrikası projesi STUDIOKA tarafından tasarlandı.
Ofis projeyi anlatıyor:
BZJ Tekstil, yurtiçi ve yurtdışı için özel jakarli dokuma kumaşlar üreten AR-GE tabanlı bir şirket. Üretim faailiyetlerini Bursa’da yürüten şirket, 2014 yılı başında ortaya koyduğu “dünya çapında kaliteli üretim ve yenilikçi vizyon” doğrultusunda yaptığı üretim yatırımlarının yanı sıra, şirket kimliğinden binasina kadar bu değisikliği yansıtacak bir oluşuma gitti.
Bursa Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde 5.120 m2’lik eğimli ve köşe bir arsa üzerinde yaklaşık 8.000 m2’lik kapalı alan ihtiyacına cevap veren BZJ’nin yeni binasında, fabrikanın üretim, sevkiyat ve idari fonksiyonlarının aynı çatı altında birleştirilmesi amaçlandı. Farklı fonksiyonlari içinde barındıran bir yapı olması sebebiyle bina birbirine entegre 3 ayrı bölümde tasarlandı. Kumaş üretim ve depolama bodrum katında, sevkiyat zemin katın 2/3 lük kısmında ve idari kısım ise yine zemin katın 1/3 kısmında konumlandırıldı. İdari kısım ise yine kendi içinde 8 metrelik zemin katı yüksekliği kullanılarak asma kat ile idari ofisler ve showroom/müşteri ağırlama olarak ikiye ayrıldı.
İşveren ve aile bireylerinin şirketin yönetiminde olması ve zamanlarının büyük bir kısmını şirket içinde geçirmeleri veri olarak ele alındı ve ev rahatlığında bir fabrika konsepti belirlendi. Bununla birlikte yurtiçinden ve yurtdışından gelen misafirlerin ve çalışanların bina içindeki ve dışındaki farklı sosyal ortamlarda gün boyu rahat vakit geçirmeleri de diğer bir veri olarak kararlaştırıldı. Bu sebeple kafeterya, mutfak, mescit, balkon, showroomlar ve ortak buluşma mekanları gün boyu kullanıma açık olacak şekilde çalışma ve müşteri ağırlama alanları arasında dağıtıldı.
Prefabrik taşıyıcı sistem, hızlı üretimi ve ekonomik avantajları sebebiyle işveren tarafından tercih edildi. Binanın bu yapısal özelliği özgün bir veri olarak kullanıldı ve tüm idari kısımda taşıyıcı sistemler açıkta bırakıldı; elektrik ve mekanik tesisatları da açıkta olacak şekilde tasarıma eklendi. Özel olarak tasarladığımız mid-century ağırlıklı ahşap mobilyalar ile eğlenceli ve renkli yönlendirmeler bir araya getirilerek ofis ve showroom mekanlarının gerektirdigi konfor ve incelik, endüstri yapısının ruhundan gelen karakteristik özelliklerle bir araya getirilerek yeni bir denge sağlanmaya çalışıldı.
Endüstriyel binaların fonksiyonellik ve sağlamlık gibi önceliklerden dolayı doğası gereği hantal ve ağır yapısını hafifletmek ve cepheye fonksiyonellik kazandırmak için birbirini tamamlayan iki çözüm tasarıma eklendi;
Delikli bükme sactan olusan ikinci cephe, geometrisi ve yarı geçirgen özelliği ile gün içinde ışığı farklı açılarla kırarak içeride kullanıcılarına daha dinamik ve ısı konforlu bir mekan sunarken, aynı zamanda dışarıdan da cepheye derinlik kazandırmak suretiyle yapının algısını çeşitllendirmiş oldu.
Binanın diğer bir özelliği ise bulunduğu eğimli araziyle etkileşimli şekilde tasarlanmış olması. Hem fabrikanın fonksiyonları ve cephesi, hem de arazi bu etkileşim sonucunda birbirlerine tasarım girdileri oluşturdu; dış mekanların ve çevresinin de fabrikanın bir uzantısı olarak bir bütün içinde algılanması amaçlandı.