Mimari Proje Raporu
“Kentler mekan olarak güce sahip olmayanların bile şekillendirebileceği yerlerdir” S. Sassen
Büyükşehir kavramı, yapısal mekan bağlamında irdelendiğinde; onu oluşturan parçalardan en önemlilerinden birinin de o kentte yaşayan insanlar olduğu gerçeği ortaya çıkar. Kentin sıkışması, rahatlaması, nefes alması gibi tanımlar aslında kentin kullanıcılarını işaret etmektedir.
Yerel yönetim yapısı olarak belediye binalarının doğası gereği, kentin etkileşim alanı içinde bulunması gerekmektedir. Bahsi geçen etkileşim alanın farklı sebeplerden yer değiştirmesi bu alandaki önemli aktörleri de yanında taşımasına sebep olur.
Bir anlamda kentin ağırlık merkezi olan yerel yönetim binaları, yıllar içerisinde kentin diğer aktörleriyle geliştirdiği çok katmanlı diyaloğu, yeni yerleşkesinde ne hızla ve ne derinlikte kuracaktır merakı bu projenin ortaya çıkışındaki ana sorunsal olarak tanımlanmıştır.
Yer alması planlanan yeni yapı çevresinde inşa edilecek olan belediye hizmet binası, bulunduğu çevreyi yapısal çevre olma özelliğinden daha çok bir “semt” olma özelliği kazandırmalıdır. Yoğun programı içeren bu yeni yapı kütlesinin oluşturacağı “mütevazı” – ” samimi” mekanlar, yeni yapılaşma alanını şekillendirecektir.
Doğu- Batı aksı doğrultusunda uzanan proje arazisi üzerinde konumlanan yapı arazi ve çevresiyle mümkün olduğunca ilişki içerisinde bulunmaya çalışmaktadır. Güneyinde oluşacak kent parkına yüzünü dönen yapı içerisinde bulunduğu kent parkını bir kent meydanı gibi benimseyerek yapıya yaklaşımın bu “kırsal meydan”dan olmasını önermektedir. Arsanın batısında bulunan ve kentle bağlantısını sağlayan araç yolunun üzerinde önerilen toplu taşıma durağından parka dağılan yaya yaklaşımı, kuzeyindeki yoldan direk olarak -3.00 kotuna araç yaklaşımı sağlanmaktadır. Yapının yeni oluşacak konut dokusuna bağlantısı; yapı içerisinden geçen yaya aksının köprüye dönüşmesiyle kuzey – güney bağlantısıyla kurulmuştur
Yapının güney cephesi Balıkesir kentinin iyi bir şekilde algılandığı yönüdür. Kütle oluşumunda kent manzarasının algılanması ve güney cephesinin fiziki özelliklerinden yaralanma isteği ön güney cephesinde ki hareketli kütle oluşmasında ki önemli faktörlerdir. Oluşan hareketli kütlenin, özellikle zemin kattaki geçirgenliği, yüksek yoğunlukta ki yapının kentle kuracağı samimi ilişkisi için önem teşkil etmektedir. Program yerleşimi kararları da bu yapısal geçirgenliği arttırır nitelikte seçilmiştir.
Yapının kuzeyinde gerek yönünden kaynaklanan fiziksel negatif özellikler ve yeni yapılaşmanın belirsiz durumu göz önünde tutularak daha “çekingen” bir tavır sergilemektedir. Ofis işlevlerinin yoğunlukta bulunduğu cephede fonksiyonun bağlı bir karakter sergilemekte, pencere açıklıkları ve teras boşluklarıyla çevre manzarasından yararlanmaktadır.
Kuzey ve güney kütleleri birbirine bağlayan atrium, program işlevlerini birbirine bağlarken yapı geçirgenliğini üst katlara taşımaktadır.
Araziye yerleşim ve kütle oluşumunda bahsedildiği üzere sürdürülebilirlik olgusu, verilen kararlarda önemli rol oynamıştır. Yapı güney cephesinde ikinci cidar yaratan cephesiyle güneş kontrolünü sağlamakta, kuzeyde sağır yüzeyi çoğunlukta olan yapıyı saran bir çeper yaratılmıştır. Her iki yönde yaratılan bu cidarlar yoğun rüzgar ve etkisiyle değişecek sıcaklık farklılıklarının yapı içinde minimize edilmesini sağlar. Güney cephedeki birbirine yakın kütleler gölge oluşan alanlar yaratarak ofis mekanlarında yaz aylarında aşırı ısınma faktörünü azaltacaktır.
Geçirgenliği farklı yüzeyler arasında kalan atrium yapının iklimsel anlamda en rahat kontrol edilebilir mekanıdır. Günlük kullanıcıların en sık kullanacağı mekan olan bu mekanda çatı ve cephelerden doğal havalandırma yapmak mümkün olacaktır.
Günümüz sürdürülebilirlik katkıları, bu yapıda da kullanılabilmektedir. Yağmur suyu biriktirme, bitkisel çatı örtüsü, genel mekan havalandırmasının otoparklarda kullanılması gibi işlemler bu yapıda da kullanılması düşünülmektedir.
Yapının kent parkından geçirgenliği ve bir atrium omurgası üzerinde kurulmuş geçirgen özelliği, yapı içerisinde yönlenme durumunu kolaylaştırmakta, yapıyı kullanıcı dostu bir hale getirmektedir.
Balıkesir İlinde yapılması düşünülen Büyükşehir Belediye Hizmet Binası kullanımının yanı sıra programa dair çevre ilişkileri, mevcut ve öneri kentsel doku ile yapı bloğunu bağlayıcı/tanımlayıcı niteliği ile önemli bir merkez noktası olarak düşünülmüştür. Proje alanındaki az katlı durum ve bu alanları ulaşımında / kullanımındaki farklı kot algısı ve buna bağlı çevre ilişkilerindeki tutarlılık, peyzajdaki kararlarla birlikte öngörülen tasarımı özgünleştirmiş, kullanımdaki zenginlikler / çeşitliliklerle 24 saat kullanımları desteklenmiştir.
Yapının ana yaya yaklaşımını sağlandığı “kırsal meydan” önermesi, belediye kompleksinin yeşil örtüyle bütünleştiği alanları tarifler. Yapı yaklaşım alanlarında kullanılan su öğesi yaz aylarında ferahlatan etkisinin yanı sıra sert peyzaj düzleminde referans olma özelliği taşımaktadır.
Mimari projenin tarif ettiği kütle – boşluk ilişkisi dikkate alınarak yeşil alanlar tariflenmiş, yapı ile kamusal alan geçiş eşikleri kentsel yeşil alan sistemine dahil edilmiştir. Kot ilişkisini de sağlayan yeşil alanlar yapı / yol kesitindeki zengin ara alanlardır. Keskin geometrik hatlar ile tanımlanan yeşil alanlar, yer örtücüler ve çalı grupları önerisi yeşil kullanım alanlarına dahil edilmiştir. Çim / çayır alanlarla üzerinde potansiyel boşluklar / kullanım alanları oluşturan aks yılın oniki ayı farklı aktivitelerin konumlandırılacağı alan olarak tariflenmiştir. Bölgede kullanılacak plantasyon karakteri yönlendirici, ayırıcı, mekan tarifine katkıda bulunan elemanlar olarak düşünülmüştür. Bölgedeki ağaçlar Platanus occidentalis, Quercus ilex, Fagus sylvatica, Aeusculus hippocastanum, Betula alba, Albizia julibrissin gibi altında mekan / gölge oluşturan, hareket imkanı sağlayan ve mevsimsel farklılıklardaki geçişi yansıtan bitkisel elemanlar öngörülmüştür. Bunlarla birlikte Prunus domestica, Corylus maxima, Prunus armeniaca gibi bölgede yetişen meyve ağaçları ile plantasyon karakteri zenginleştirilmiştir. Aksın genel yer örtücü karakteri çim / çayır alanlar olacağı gibi, şev veya kot farklarındaki eğimli yüzeyler Pyracantha coccinea, Cotoneaster dammeri, Juniperus horizontalis, Cerastium tomentosum gibi kök yapısı kuvvetli plantasyon karakteri entegrasyonuyla yeşilin farklı tonlarında bahçeler kazandırılması hedeflenmiştir.
Diğer bir taraftan öneri kentsel dokudaki, kullanım fonksiyonlarına göre konumlanan avlulu yapı tipolojisindeki bahçe tarifleri iç bahçeler olarak öngörülmüştür. Zeminde hareketi engellemeyecek bitki dokuları öngörülmüştür. Yapıların emsalden gelen basık ve uzun algısını kıracak şekilde dikeydeki etkisiyle Populus alba, Cupressus macrocarpa, Cupressus sempervirens avluların belirleyici plantasyon karakterleridir. Aynı zamanda bitkilerin düşeydeki formundan dolayı bulundukları dar mekanlarda bitki formunu kaybetmeden yaşamına devam edebilmektedir. Yapıların avluları görsel zenginliğinin yanı sıra, bu alanlar öneri dokunun nefes alma alanlarına dönüşerek hava / ışık ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Yeşil alanlar, kesitine uygun drenaj ve bitki destek elemanları ile tariflenerek azami verim alınması sağlanmış ve yapı ısı kaybında tampon vazifesi görmektedir. Kat bahçeleri, üst kotlarda sunduğu farklı mekanlar ile yapı içi kullanımına zenginleştirmektedir. Sert yapı bölgeleri tüm kullanıcılara uygun şekilde eğim / kot ilişkisi irdelenerek yapılara ulaşım yolları rampalar, merdivenler ile tariflenmiştir. Tüm malzemeler kumlanmış / yakılmış bitişlerle önerilerek kaymaz yüzeyler elde edilmiştir. Kentsel tefrişteki dil birliği kent peyzajına katkı sağlamaktadır. Oturma elemanları, çöp, çeşme gibi tefriş ve bu elemanların sağladığı mekanlar kentsel kullanımlardaki kaliteyi artırmaktadır.
Araç yolları ve otopark alanlarında ise plantasyon karakteri altından araç / yaya sirkülasyonunu sağlayacak şekilde konumlandırılan Acer platonaides, Fraxinus excelsior, Betula utilis, Tilia tomentosa, Acacia dealbata ile tariflenecektir. Aynı zamanda araç ve yaya yollarının ayrımında yol boy kesitlerinde kesintisiz devam eden Cornus alba sibirica, Cornus stolonifera, Laurus nobilis, Photinia fraseri gibi bitkiler ayırıcı olarak kullanılarak yol kesiti zenginleştirilmesi önerilmiştir.
2 yorum
Ne saçma sapan linkler bunlar, ben sana soruyor muyum proje yaparken nereden ‘esinlendiniz’ diye?
Işık hızıyla kaldırılmış tekrar koyalım
https://goo.gl/4vhmlu