Afyon'da bulunan 38° 30° Çiftliği Slash Architects ve arkiZON Mimarlık tarafından tasarlandı.
Tasarımcılar, projeyi anlatıyor:
38° 30° Butik Peynir Fabrikası, ismini bulunduğu arsanın koordinatlarından almaktadır. Afyon’un Tazlar Köyünde, 38 30 çiftliği ve sanat vadisi girişinde ikonik bir peynir tadım merkezi olarak kendini gösterir.
Sanat ve tasarımın iç içe geçtiği bu lokasyonun kalbinde yer alan bu peynir üretim merkezi; çiftliğin süt ürünlerinin işlenişini ve peynir üretim sürecini ziyaretçisine görsel ve tadımsal deneyimlerle yaşatan bir yapıdadır.
“Klasik” fabrika yapısının gerektirdiği tüm işlevleri dairesel bir bantta maksimum verimle sağlamanın yanı sıra anıtsal formu, davetkar saçağı ve sunduğu avlulu tipoloji ile kendini bir çeşit peynir müzesine (showroom’a) dönüştüren yapı iç-dış ilişkisini yeniden sorgulayarak “çağdaş” (contemporary) bir tavır sergiler.
Çağdaş mimarlığın üretim yapısı ile buluştuğu ve fabrika tipolojisinin yeniden yorumlandığı üretim merkezi, formu sayesinde ziyaretçilerin katılımına olanak sağlayarak interaktif ve dinamik bir kullanım sunar.
Butik üretim yapısının eliptik forma sahip kurgusu program anlamında üretim bandının ilişiklerinin verimliliğini gözetirken, dış mekanla kurduğu ilişkiler açısından da merak uyandırıcıdır. Yapı dairesel formu sayesinde hem iç hem dış olarak algılanabilecek bir iç avlu oluşturulurken, ziyaretçisinin ve personelinin peynir üretiminin 360’ gözlemlenebileceği bir deneyim sunar. Yapının iç cephesi bir ekran niteliğindedir ve üretim bandının dışarıdan gözlemlenebilmesine olanak sağlamaktadır.
Kapalı bir form olmanın ötesinde satış biriminin bulunduğu girişi sayesinde kucaklayıcı ve davetkar bir tavır sergiler. Bu tavır kullanıcıyı satış birimine doğru yönlendirirken, yeşil iç avlu da tüm çekiciliği ile merak uyandırır. Yeşil ile entegre, zaman zaman sanatsal etkinliklerin, tadım davetlerinin ve kokteyllerin düzenlenebileceği iç avlu yapının yaşamasını sağlar. Ziyaretçiler peynir üretimini izlerken personel için de konfor koşulları yüksek, keyifli bir çalışma ortamı oluşması hedeflenmiştir.
Yapının izdüşümü ile aynı dilde şekillenen ve anıtsal bir yüksekliğe sahip brüt beton saçak, üretim merkezinin tüm girişlerini altında toplar. Yapının mahallerinin saçağın giriş tarafında beş buçuk metre yükseklikten başlar, paketleme ve soğuk depo alanlarının metreküp olarak optimizasyonu için üç buçuk metre yükseklikte sonlanması sağlanmıştır. Formu ile ilgili parametrelerini işlevsellikten alan yapı, fabrika tipolojisine yeni bir yorum katarak kullanışlı mekanlar sunar.
Fabrika, peynir üretim bandının yapının formu boyunca sıralı biçimde yerleştirilmesi ve birbiri ile ilişkili mahallerin bu kurguda en doğru şekilde yer alması ile planlanmıştır. Bu program yerleştirilirken yapının kontrollü kamusallığı ve üretim birimlerinin mahremiyet ihtiyacı dengeli bir şekilde kurgulanmış, yapının formu malzemeler ve bir araya geliş biçimleri ile desteklenmiştir. Yapının ana girişinin yer aldığı saçak iç avluya ve personel girişine ev sahipliği yapar. Ziyaretçilerin etkileşime (interaction) geçebileceği satış birimi ve iç avludan izlenebilir peynir üretim bölümü (alanı) yapının en geçirgen kısımlarıdır. Yapı, kamusal kullanımlardan özel kullanımlara doğru geçtikçe yapının geçirgenliği mahremiyetle doğru orantılı olarak azalır. Personelin sıkça kullandığı teknik mahallerdeki koridorun mahremiyeti güneş kırıcı korten latalar ile sağlanır.
Yapının dış cephe algısı, yer yer açıklıklar sayesinde kontrollü gün ışığını alacak şekilde geliştirilmiştir. Kütlede yer alan bu yırtıklar arsanın çevresine 360 hakimiyet sağlar ve yer yer arsaya kontrollü vistalar oluşturur.
Üretim Merkezinin doğa ile iç içe yapısı, toprak tonlarındaki renkleri, doğal malzemelerin kullanımı, arsaya yerleşim biçimi ile güçlendirilmiştir. Yapı yeşil dokuyu ve peyzajı avlunun içine alarak, çalışanlarına ve ziyaretçilerine konforlu bekleme, dinlenme ve etkinlik alanları sunar.
Doğal malzemenin kullanımı Afyon yöresinden çıkan yerel taşlar ile sağlanırken, detaylar ve birleşimlerde kullanılan korten malzeme yapının çağdaş ve endüstriyel kimliğini vurgular. Yapıda kullanılan brüt beton, doğal taş, şeffaf cam ve korten malzemelerinin bir araya gelişleri tesadüfi olmaktan uzak, birbirleri ile kurdukları ilişikler anlamında detaylarda zenginlik yaratacak şekilde bir araya gelmektedir. İşlevsel gereksinimleri yapının doluluk boşluk ilişkilerinde ortaya çıkar. Malzeme tercihleri ve kullanım biçimleri geçirgenlik, yarı geçirgenlik ve opak yüzeylerin ortaya çıkmasına araç olur.
Çağdaş fabrika yapısında kullanılan malzemeler yerellikten ve gelenekselden referans alır. Örneğin Patlatılmış kesimi ile tercih edilmiş yerel andezit taşının, yapının dairesel formunun etrafında dönmesiyle mimari öğelerin birleşimlerindeki güncel tavır yapıyı çağdaş ile modern arasında bir yerde konumlandırır.