İç mekan tasarımı M-Ofis Mimarlık tarafından yapılan Türkiye Finans Katılım Bankası yeni genel merkez binası İstanbul Ümraniye'de bulunuyor.
Tasarımcıları, projeyi anlatıyor:
İstanbul Ümraniye’de yapımı tamamlanan toplamda 60.559 m² brüt inşaat alanına sahip olan ve bunun yaklaşık 40.000 metrekaresi ticari brüt kullanılabilir alana sahip olan yapı Türkiye Finans Katılım Bankası’nın yeni genel merkezi olarak tasarlanmıştır. Büyük ortaklık payı Suudi Arabistan’ın en büyük kamu bankası olan National Commercial Bank (NCB) olan kurumsal yapının diğer ortakları, Ülker Grubu ve Boydak Grubudur. Bu sebeple tasarım aşamasında bankanın ortaklı yapısı ve bir katılım bankası olmasına vurgu yapılması önemsenmiştir. Toplamda 33 kata sahip olan yapının 28 katı kule katı iken geri kalan 5 baza katının 3 katı kapalı otopark olarak planlanırken 1. ve 2. bodrum katları ofis ve sosyal aktivite alanları olarak tasarlanmıştır. Yapı genel olarak betonarme karkas olarak planlanmasına rağmen baza bloğunun 1. ve 2. katları çelik konstrüksiyon olarak inşa edilmiştir.
TFKB markasının “Tüketim yerine artı değer” oluşturma hedefi ve sloganı konsept tasarımın ana fikrini oluşturmuş, katılım kavramının artı değer üretimi bir geometri ile betimlenmiştir. Bu bağlamda bankanın mevcut logo formundan hareket edilerek dört yönden gelip bir merkezde toplanan farklı kuvvetlerin birleşerek oluşturduğu güç ana eşkenar dörtgen ile ifade edilmiş, oluşan unsurun yaratılan üretime dayalı artı değeri temsil etmesi kurgulanmış ve sonuç olarak oluşan 3 boyutlu figür mekanlarda kurumsal kimlik imzası kabul edilerek kullanılmıştır.
Binaya iki adet giriş planlanmıştır. Bunlardan birincisi kule bloğa girişi sağlayan zemin kat girişidir. İkinci giriş ise daha çok personel girişi ağırlıklı olan hem yaya hem de servis araçları ile ulaşılan 2. Bodrum katta planlanan giriş lobisidir. Her iki giriş lobisinde de kurumsal kimlik algısı mekanın yalınlığı ile vurgulanmaya çalışılmıştır. Zemin lobisinde zeminde kullanılan doğal taş kaplama aynı şekilde duvarda kullanılırken tavanda da aynı dokuyu içeren tavan baskılı PVC tabanlı gergi tavan ile gerçekleştirilmiştir. Yine aynı malzeme yapısı ile tasarlanan danışma bankosu zeminin bir parçasından oluşmuş izlenimi verecek şekilde tasarlanmıştır. Mekan içinde derinlik hissi oluşturmak amaçlı banko arkasından başlayan ve lobi ile hemen arkasında bulunan kafe hacmini bölen orta çekirdek boyunca çepeçevre devam eden duvar hattı siyah renkli cam ile kaplanmış, bu şekilde zemin ile duvar hattında devam eden doğal taş malzeme yalnızca banko arkasında kesintiye uğratılarak giriş bankosunun vurgusu artırılmıştır.
Kule lobi kotunda aynı zamanda bina dışından direk bağlantılı olan merkez şube tasarlanmıştır. Zemin lobi katından yukarı çıkıldığında toplantı katları ve çeşitli banka birimlerinin dağıldığı açık ofis esaslı katlar bulunmaktadır. Açık ofis katlarında bina çekirdeği etrafı gizli bir dolap sistemi ile çevrelenmiş bu şekilde hem arşiv yükünün ileriye dönük olarak karşılanması hem de açık ofis içi dolap separasyonlarının mekanda oluşturacağı yoğunluk engellenmiştir. Bu ölçekteki büyük ve parçalı mekanlardan oluşan binada kurumsal kimliğin mekanlar arası bütünlüğü sağlaması amaçlı olarak oluşturulan eşkenar dörtgen form aplik olarak bu çekirdek etrafı dolap sistemine entegre edilmiştir. Zeminde kullanılan örgü vinil ve tavanda uygulanan mesh asma tavan sistemindeki baskın gri ton çekirdek etrafındaki mütemadi ahşap dolap ve duvar kaplama sistemi ile sıcaklaştırılmış, hem zemindeki podima havuzu hem de tavan izdüşümündeki gizli ışık hatları etkisiyle duvar ile zemin/tavan geçişleri vurgulanmıştır. Kule katlarında oluşturulan küçük mescitler -1 baza katındaki büyük ana mescitler gibi beton efektinin vereceği sadelik ve yalınlık ile tasarlanarak ana ofis hacimleri ile bütünlüğü sağlanmaya çalışılmıştır. Kule katları boyunca binanın TEM otoyoluna bakan cephesinde katların bir kat aralıkla galeri olarak bir aks geri çekilmesi ile tasarlanmış olması, tasarımda bu alanlarda sosyal alanlar oluşturulmasına olanak vermiştir. İç mekan tasarımında geri çekilmiş bu alanlarda orta alanda merkezi iki adet toplantı odası tasarlanmış, bu şekilde oluşturulan toplantı odalarının iki yanında simetrik sosyal alanlar elde edilmiştir. Bu alanlarda İstanbul’un sonbaharına vurgu yapmak amaçlı tekil kızıl yapraklı ağaç unsurları kullanılmış, oluşturulan ışık efekti ile bu ağaçların özellikle geceleri binanın dış alanından algılanması sağlanarak binanın bulunduğu bölgede bir simge bina (landmark) olarak ön plana çıkması amaçlanmıştır.
Kule katlarında üst katlara çıkıldıkça yönetim katları yer almakta, standart katlarda oluşturulan yeşil kat bahçeleri bölümleri bu yönetim katlarında daha büyük ve kent parkı kimlikli lobi alanlarına dönüşmektedir. Yönetim kurulu toplantı odası özellikle bu büyük yeşil alanlı lobiye bakacak şekilde tasarlanmış, bu şekilde hem yönetimin şeffaf yapısı vurgulanmak istenmiş, hem de en önemli toplantı salonu olan hacmin olduğundan geniş ve açık bir yeşil bahçenin içinde olması hissi yaratılmıştır. Kule bloğunun üst bitiminde yer alan 27-28. katlarının çatı örtüsü şeffaf cam olarak tasarlandığı için bu alanda oluşan geniş ve ferah mekan ayrı bir şekilde ele alınmıştır. Bu alan üst yönetime hitap eden bir sosyal alan olarak ele alınmış, aynı zamanda önemli buluşmaların ve etkinliklerin yapılacağı, yeme içme fonksiyonlarının da ön planda tutulduğu bir alan olarak planlanmıştır. Bir asma kat olarak planlanan 28. kat özel bir oturma alanı olarak ve merkezinde Norman Foster tasarımı olan şömine etrafında odaklanılan panoramik olarak tüm İstanbul’un görülebildiği bir mekan olmuştur.
Ağırlıklı olarak personelin giriş yaptığı -2 baza kattı lobisi de kule blok lobisi ile aynı anlayışla kurgulanmış, farklı olarak bu katların çelik konstrüksiyon olması ve bu çelik konstrüksiyonun görünür kılınması isteği sebebiyle zemin ve duvarda kullanılan taş dokusu bu alanda tavanda kısmi olarak kullanılmıştır. Kısmi kullanılan doğal taş baskılı PVC gergi sistem tavan giriş aksında devam ettirilerek merkezinde kullanılan ve TFBK kurumsal kimliğinin en önemli parçalarından biri olan kırmızı rengin bir gizli ışık hattı ile lobi alanını ortadan ikiye ayırması sağlanmıştır. Bu tavanın iki yan alınlarına yerleştirilen gizli projektör tipi aydınlatmaların çıplak bırakılan çelik kiriş yüzeylerine yerleştirilen açık reflektörlere ışık vurdurulması ile başka aydınlatma armatürü kullanılmadan lobi aydınlatılmıştır. Genel olarak baza katlarında toplam iki adet iç bahçe bulunmaktadır. Bu iç bahçeler, üzerindeki ışıklık ile kapanmış aydınlık mekanlardır. Bu mekanların biri yemekhane hacmi olarak mekan içine alınarak yemekhanenin aydınlık bir mekan olması sağlanırken, diğer iç bahçe; çevresinde planlanmış eğitim sınıflarının ve giriş lobisinin fuayesi niteliğinde dış mekanı iç mekana taşıyacak ve bina kütlesinin akciğeri olacak şekilde planlanmıştır. Bu iç bahçeler aynı zamanda -1 baza katlarındaki açık ofislere ve 500 kişilik bölünebilir büyük konferans salonuna doğal ışık sağlamaktadır. Baza -1 katı çatısında açılan küçük ebatlı çatı pencerelerinden gelen doğal ışığın baza -2 katındaki eğitim salonlarına ulaşması için baza -1 katında bu ışıklıkların cepheleri cam ile kapatılarak ışık huzmesi hacimleri oluşturulmuştur. Farklı büyüklükte ve oturma düzeninde tasarlanan 15 adet eğitim salonu, 500 kişilik bölünebilir ve 200 kişilik sabit oturmalı konferans salonu, seminer odaları, tematik oda, sanal şube, sinema ve kütüphanesi ile bir okul niteliğinde tasarlanan eğitim birimi binanın kalbi niteliğindedir. Bununla birlikte 3 ayrı fitness salonu, kiralanabilir alanlar ve iki büyük mescit bina bünyesinde tasarlanmıştır.