Karamürsel Belediyesi Balık Adası Sosyal Tesisleri Projesi

İbrahim Türkeri ve Gönül Karademir Türkeri tarafından tasarlanan sosyal tesis yapısının inşaatı 2018 yılında tamamlandı.

Tasarımcıları, projeyi anlatıyor:

Proje Alanı

Marmara Depremi (1999) sonrası Karamürsel sahil şeridinin devamlılığında ve kıyı kenarında beliren bir kara parçası, 2007 yılında Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından ıslah edilerek kentin kullanımına açılmıştır. Geçimini balıkçılık ile sağlayan bölge halkı için sandallarını çekebileceği bir marina, İzmit Körfezi ve Marmara Denizinden elde edilen bu balıkların satılabileceği büfeler, bir çay bahçesi ve ilçenin en büyük bayrak direğinin bulunduğu bir ada olarak kentin gündelik hayatında yer almaktadır.

Özellikle yaz aylarında yoğun bir şekilde kullanılan Karamürsel sahili, bu sahile haftanın Cuma günleri eklemlenen Cuma Pazarı, kafeler, yelken kulübü, bu artifaktların devamlılığında yer alan vapor iskelesi ve kültür merkeziyle ilçenin tüm kültürel ve sosyal ihtiyacını karşılayan lineer bir hat durumundadır. Bu aralıktaki kentsel mekân kalitesini artırmayı hedefleyen yerel yönetim, balıkçıların balıklarını satabileceği ve Karamürsel mutfağının sergilenebileceği bir alan olarak bu kıyı parçasını kente kazandırma kararı almıştır. Bu doğrultuda geliştirilen Balık Adası Sosyal Tesisleri Projesi, ada üzerinde geliştirilen 7 farklı proje arasından belediye meclisinin onayıyla seçilmiş ve uygulanmak üzere ihale edilmiştir.

Tasarıma Yaklaşım

Tasarım “yer’e” ait iki niteliğe tutunma ve bu nitelikleri strüktürel ve mekânsal olarak var edebilme üzerinden geliştirilmiştir. Birinci nitelik; proje alanının Samanlı Dağları ile İzmit Körfezi ara kesitinde bir konuma sahip olmasıdır. İkinci nitelik ise İzmit Körfezinin temas ettiği diğer yerleşmelerden farklı olarak Karamürsel sahil yaşantısı sonucu belirginleşen sosyolojidir. Birinci niteliğe bağlı olarak proje alanının bulunduğu coğrafi konum, mimari tasarım bağlamında çözümlenmesi gereken bir “büyüklük” sorunsalını işaret ederken diğer nitelik önerilecek olan bu büyüklüğün program ile kıyı yaşantısı bağını kurabilme zorunluluğudur. Yapının lineer bir kütle olarak şekillenmesi, hem yapı düzenini kurmakta hem de mevcut yapılı çevrenin aksine yapıyı coğrafi büyüklüklere bağlamaktadır.

Suyun sadece kenarında değil aynı zamanda içinde olmak, proje alanı üzerinde inşai bir faaliyet gerçekleştirmek için güçlü bir bağlam sunmaktadır. Açık, yarı açık, kapalı mekân kurgusu ile yatayda süreklilik sunarak bir tıpkı bir vapur & iskele bütünlüğü içerisinde mevsimsel bağlama atıfta bulunmaktadır. Bu anlamda yapının bir gemi gibi kıyıya yanaşması ve erişimin köprülerle yapılması hedeflendi. Yapının denize bakan cephesi çatısıyla birlikte şeffaflaştırılarak bu etki devam ettirildi. Tasarımsal yaklaşımda hedeflenmiş olan çok katmanlılık, konstrüktif oluşumlarda da devam ettirilmeye çalışılarak yapı tektonikleri belirmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın