98-100 De Beauvoir Road

98-100 De Beauvoir Road

Henley Halebrown, De Beauvoir Road üzerinde yer alan 19. yüzyıl ortasında yapılmış endüstriyel yapıyı stüdyo/çalışma alanına dönüştürdü.

Londra’nın bu bölgesinde çoğunlukla konutlar bulunuyor ve Benyon Estate 200 yıldan uzun süredir, dönüştürülen yapının yanı sıra bölgede yaklaşık 300 mülke sahip. Tam olarak da bu sebepten dolayı Henley Halebrown 98-100 De Beauvoir Road’un mimarisini sosyalliğe ortam sağlayacak şekilde kurgulamış. Yapı çalışma alanının yanı sıra insanların tanışıp sosyalleşebileceği bir alan da sunuyor.

Örneğin mekanda, ortak alanlar ve insanları bir araya getirmeye elverişli, paylaşımlı dış mekanlar bulunuyor. Bu durum aynı zamanda keyifli bir yaşam ortamı ve doğal havalandırma ile bolca dış mekan sirkülasyonu oluşturmayı sağlamış.

Bu güçlendirme çalışması, Henley Halebrown’un eski teknoloji yapım tekniklerine olan ilgisini de gösteriyor.

100 yıllık orijinal yapıda olduğu gibi yeni yapılmış kısımlar da sade ve sağlam şekilde inşa edilmiş. Bu sayede hem geleneksel mimari niteliklerin çağdaş mimariye nasıl aktarılabileceği gösterilmiş hem de uzun süre boyunca az bakımla ayakta kalabilecek sağlamlıkta bir sonuç elde edilmiş.

98-100 De Beauvoir Road, piyasayı domine eden, masraflı ve çevre için zorlayıcı olmasının yanı sıra hermetik ve pürüzsüz ticari ofis mimarisi ile zıtlık oluşturuyor. 98-100, zamansız ve sürdürülebilir niteliklerde tasarlanmış bir yapı.

Yakın zamana kadar, yalın tuğla cephe; 98-100 De Beauvoir Road’un, bir asırdan fazla süren ekleme ve değişikliklerin sonucu olan bina yığınını örtüyormuş. Bu kapsamda alan yeniden şekillendirilmiş ve hem iç hem dış sirkülasyonu birbirine bağlamak için stüdyo/çalışma alanları için küçük bir yerleşke yaratılmış.

Tasarım, sırayla sokaktan ayrılan birbirine bağlı avlular (ön avlu, kapalı geçit, avlu) oluşturuyor. Avlular bina sakinlerini daha sessiz bir dış mekan yaratan bu “odalara” yönlendiriyor. Odalar, pembe fletton tuğlasından duvarlarla hizalanmış ve zemin, mat pembe renkli betondan yapılmış.

Merdiven inşa edilirken orijinal kereste zeminde bir dizi kesim yapılmış. Çelik merdivenler, içbükey ve dışbükey kemerlerin içerisine asılmış. Her bir kemer, eğriye teğet olan bir çelik kirişle kesilmiş. Her bir kiriş, döşeme tahtası ve dolgu, hatta her bir merdiven basamağının negatif alanı görünür kılınmış.

Bütün yüzeylerde, kesit boyunca ışığı içeri alan çatı pencerelerinin yarattığı ışık gölge oyununu öne çıkaracak şekilde, soluk tonlar kullanılmış.

Yenilenmiş cephenin arkasındaki yeni merdiven, asansör, mutfaklar ve tuvaletler; restore edilmiş ön ve arka binalara hizmet ediyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın