2013'te temelleri atılan ve 2015 yılı bitmeden tamamlanan Anadolu Gayrimenkul'ün Kozyatağı AND projesi, HPP International İstanbul Ofisi tarafından hazırlandı.
Buğrahan Şirin, AND projesini anlatıyor:
AND, yüksek enerji korunumuna sahip, fonksiyonel bir kurgusu ve verimli kullanım alanları olan ticari bir ofis projesidir.
AND, İstanbul’un anadolu yakasında, gelişmekte olan bir iş merkezi olan Kozyatağı bölgesinde, yaklaşık 11.000 m²’lik bir arazi üzerine oturur.
Yapı esas üç kütleden oluşmaktadır; Kule, Podyum ve Lobi bloğu. Kule kütlesi 110.50m kotuna kadar yükselir. Üç katlı podyum zemin katta ticari birimleri barındırır.Lobi kütlesi de kule ile birlikte çalışan 7,50 metre kat yüksekliğinde bir birimdir.
Kule yerleşim itibariyle kuzey-güney aksına yaklaşık 45 derecelik bir açı ile yerleşmiştir. Topçu İbrahim sokağına paralel, otobana 30 derecelik bir açı ile bakmaktadır. Alçak kütle otobana paralel yerleşmiştir.
Bina kütleleri arazinin batı tarafında, E5 otobanına doğru yerleşirken doğu tarafa bakan bir kentsel meydan oluşturur. Bu meydan ofis kullanıcıları için bir toplanma, iletişim, yaşam alanı olarak kullanılırken, mahalleli kullanımına da açık kamusal bir alandır. Meydan Podyum bloğunun doğusunda kaldığı için otobanın gürültüsünden de korunmuştur.
Meydan etrafı, ve bina giriş alanları üç metre genişliğinde, 7m yüksekliğinde bir arkad strüktürü ile çevrelenmiş, hem yağmurdan korunum sağlanmış, hem de binanın ölçeği yaya ölçeği ile ilişkilendirilmiştir.
AND’nin yaya, personel, araç ve servis girişleri birbirinden bağımsız olarak planlanmıştır. Yayalar için biri plaza tarafından (Topçu İbrahim sokağından), biri de drop-off alanından (Umut Sokağından) olmak üzere iki ana giriş öngörülmüştür.
Araç otopark girişi drop-off alanından sonra, binanın prestij girişinden ötelenerek çift yönlü tek rampa olarak düzenlenmiştir. Malzeme, çöp ve benzer büyük araçların binaya ulaşımını sağlamak üzere tek yön olarak -1 katına doğrudan ulaşımın sağlandığı bir battı/çıktı yol düzenlenmiştir. Yükleme yapılan alanlar tamamen zemin kotunun altındadır.
Binanın ana kullanım amacı ofistir. Bu fonksiyon kule zemin katta lobi arkasındaki ofis alanından başlayarak 25.kata kadar devam eder. Podyum bloğunun zemin katı hariç, üst iki katı da ofis fonksiyonu ile kule katlarına bağlanır.
Ofise hizmet veren ana lobi, iki girişi olan şeffaf bir kütle olarak kuleye bitişiktir. Lobinin kule çekirdeğine yaslanan tarafı hariç diğer üç yanı şeffaf ve dış alan ile sürekli görsel etkileşim halindedir. Lobiye sokaktan düz ayak girilir.
Konferans ve toplantı salonları fonksiyonu birinci bodrum katta, lobi ile direkt ilişkiliki olarak yerleşir. Çatı ışıklığı ve lobi ortasındaki atrium sayesinde bu alanların fuayesi gün ışığı almaktadır.
Ticari üniteler, restoranlar ve kafeler, zemin kot ile ilişkili podyum alanlarında, lobide ve kule çekirdeği ile ilişkili birinci bodrum kat alanlarında yerleşir. Benzer olarak 350 kişi kapasiteli yemekhane mahali de birinci bodrum kattadır.
Bina çekirdeği sekiz yolcu, bir servis/yangın asansörü, iki kaçış merdiveni, iki adet tuvalet, bir adet servis odası, iki adet tesisat şaftı ve bir adet elektrik odasını barındırır. Konum olarak binanın simetri eksenindedir.
Çekirdek formu temelden çatıya kadar aynı prensiple, binanın ağırlık merkezi olarak devam eder. İki dilimli bina tipolojisinin bir yansıması olarak çekirdek de iki yapı taşından oluşur. İki kütle arasında üç metre genişliğinde bir kat holü bulunur. Asansörler bu hole simetrik olarak kapılarını açarlar.
Brüt kat alanının çekirdeğe oranı %80 civarındadır.
AND binası tip katı, tek veya iki kullanıcı için de kullanılabileceği gibi, dört bağımsız bölüme de ayrılabilir şekilde planlanmıştır. Bu bölümler de kendi içlerinde, 1.35m cephe modülasyonu ile, farklı ofis tipolojilerine elveren esnekliktedir.
Açık ofis alanlarında net kat yüksekliği üç metredir. Böylece indirekt aydınlatma ve akustik olarak ideal konfor ortamı sunulabilmektedir. Brüt kat yüksekliği dört metredir.
Ofis zemini onsekiz santim brüt yüksekliğinde yükseltilmiş döşeme ile bitirilmiştir. Güç ve data dağıtımı döşeme altından yapılır. Ofis alanı içerisinde oluşturulabilecek ıslak hacimlerin borulaması da bu alandan yapılır.
AND’nin cephesi panel sistem aluminyum doğramalı giydirme cephedir. Cephe %50 oranında opak, tipoloji olarak modern bir “loch fassade” delikli cephe önermesidir.
İklimsel cephe yüksek enerji korunumu sağlayan bir performans cephesidir. Opak yüzeylerin arkası yoğun izolasyon ile kapatılmıştır. Bu cephenin üzerine ikinci bir katman daha giydirilmiştir. Yine aluminyumdan üretilen bu giydirme iklimsel cepheden 35cm uzaklaşarak, dış gölgeleme vazifesi görmektedir. Dikey ve yatay üçgen formlardan oluşan bu aluminyum elemanlar özellikle güneş ışığının açılı alındığı durumlarda geniş izdüşümleri ile alanının %35’i kadar daha geniş bir alanda gölgeleme sağlamaktadır. Profillerin yerleştiği opak yüzeylerden bazıları açılabilir planlanmış, bu sayede katlara doğrudan taze hava girişi mümkün kılınmıştır.
Üçgen profiller fonksiyonel olmanın yanında estetik olarak da bina kütlesine dinamizm katmaktadır. Cephe, güneş açısına, havanın durumuna göre gün boyu farklı görsel efektlere ulaşmaktadır.
Giydirme cephe ve üçgen profileer, birlikte yüksek performanslı bir iklimsel şartlandırma sağlamaktadır.
Enerji korunumu, AND’nin temel tasarım kriterlerinden biri olarak her aşamada karar mekanizmasına katılmıştır. Binanın araziye oturumu, güneşe yönelimi, cephe performans özellikleri, teknik ekipman verimlilikleri, kullanılan yapı malzemelerinin karbon izleri, geri dönüşüm durumları, yansıtıcı yüzeylerin kriterleri, gri su kullanımı, doğal ışık kullanımı, ve benzeri pek çok kalem tasarıma dahil edilmiştir. Bina, referans binadan (standart özelliklerdeki bir yapı) toplamda %25 civarında daha yüksek performanslı, yüksek enerji korunumlu bir bina olarak işlemektedir.
10 yorum
Yapi gercekten olmasi gerektigi sekilde kentin bir parcasi olarak tasarlanmis… Duvarsiz, engelsiz, kentin icerisinde, kentin parcasi… Kamusal meydan konusu ise eger samimi bir yaklasimsa hem tasarimci hem de isveren tarafinda apayri bir tebrigi hakediyor.
Yasami ve cevreyi duvarlarin arasinda -hatta dikenli tellerle- sunanlara iyi bir ders niteliginde.
Benzer orneklerin artarak devam etmesi, kentin kentle etkilesen binalardan olusmasi dilegiyle…
turkiyemizin parlayan stari olarak algiladigimiz guzel istanbulu dusununce soyle modern tasarimlarin acil yapilmasi gerektigini vurgulayarak ayni zamanda asil kulturumuzu tasiyan tasarimlarinda unutulmamasi gerektigini unutmamak gerek.guncel ve modern tasarimlarin yanisira kulturel zenginliklerimizi tasiyan tasarimlar yapilmasi gereken istanbulumuzda gelecek cok parlak.
saygilar
Nerdeyse olacakmış. Ama binanın en büyük esprisi olan cephedeki üçgen elemanların hareketi o kadar keyfi kullanmışlarki biraz düşününce insan üzülüyor kaçan fırsata . Bir ofis binası, en büyük problem güneş ışığı, cephede bu güzel hareketi, rölyefi yakalamışssın ve bunu farklı cephelerin güneş ışığından nasıl korunması gerektiğine göre farklı tasarlamaktansa aynı temayı tüm cephelerde kullanmışsın. Tamamen algı mimarlığı. Aynı cepheyi üç kat batı ışığına üç kat doğu ışığına gölgelemişsin. Hem de bunu yapan Almanya gibi ekolojik mimarinin kitabının yazıldığı ülkenin bir mimarlık firmasının Türkiye ofisi. Estetik açıdan hoş ve son zamanlarda yapılan ofis binaları arasında öne çıksa da önemli bir fırsatı kaçırmış. Uydurma puanlar ve paranın enerji sertifikası alıp reklamını yaptığı Mimarlık dünyası böyle bir şey. Bkz Çelik hocanın geçen gün Arkitera da yazdığı yazı…
Can Bey Merhaba,
Kısıtlı bir bilgi ile yaptığınız çıkarımlar, yanlış olmasından öte üzücü ve gereksiz yere yıpratıcı. Önce bilgilenelim, donanalım sonra eleştirelim ki notlarınızın hepimize faydası olsun.
İyi çalışmalar.
Mimardan sert cevap
Bugrahan bey bulgilendirin lutfen. Elestri neden kimi yipratsin. Amac muhabbet elestri ogrenim. Beni lutfen aydinlatin
CC Go rahat dur bi.
Satamadığın reyting senin değildir. Bir Murdoch atasözü.
kılıçlar çekildi bu bir düello
öyle deme reytingler artıyor