Özyeğin Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü öğrencisi Tuğba Kefoğlu'nun; MİM202 Stüdyosu'nda Doç. Dr. Güliz Özorhon ve araştırma görevlisi Gülbin Lekesiz yürütücülüğünde “Kadıköy’de Müze” projesi doğrultusunda, “ara-da, yer-ile yer-den inşa etmek” başlığı altında tasarladığı dönem projesi.
Kadıköy 18.yüzyılda bağ ve bostanların ağırlıkla bulunduğu bir sayfiye yeriydi. Haydarpaşa Garı’nın açılmasıyla Kadıköy, sayfiye yeri olma konumundan çıkarak zamanla günümüzdeki merkezi, kalabalık ve buluşma noktası kimliğine bürünmüştür. Bu değişiminde önemli bir rol oynayan Haydarpaşa Garı ise günümüzde âtıl durumdadır. Bu projeyle de Kadıköy’ün hafızasına işlenmiş olan Haydarpaşa Garı’nın tekrar gün yüzüne çıkarılması amaçlanmıştır.
Bir kısmı Bahariye’den geçen Moda tramvay hattı ve Kadıköy’e yapılan diğer demiryolları (metro ve Marmaray hattı) ile Haydarpaşa Garı arasındaki ilişkiler ele alınmıştır. Proje ve müze alanının seçiminde özellikle ağ, bağlantı, kesişim ve düğüm noktaları kavramlarına odaklanılmıştır. Bu kavramlar projenin yürütüldüğü Bahariye Bölgesi ile ilişkilendirilmiş ve var olan izler takip edilerek yer-ile yer- den inşa edilmiştir. Bu sebeplerle de müze, bu kavramların görüldüğü Mehmet Ayvalıtaş Meydanı’nın karşısında konumlandırılmıştır. Burası bölge için bağlantıların kesiştiği bir düğüm noktası teşkil etmektedir. Bu doğrultuda var olan düzeni daha ön plana çıkartmak amacıyla müzenin formu, farklı üçgenlerin kesişimlerinden oluşturulmuştur. Çünkü her bir üçgen kendi içinde kesişim oluşturduktan sonra diğer üçgenlere bağlanır ve sonuçta bir ağ ortaya çıkar.
Müzenin giriş katında buharlı ve hızlı tren vagonları sergilenerek demiryolu teknolojisindeki dönüşüm vurgulanmıştır. Müzedeki üçgen galeriler ile katlar arasında hem vagonların hem de insanlar arasındaki etkileşimin parçalı bir şekilde görünmesi sağlanmıştır. İnsanların birbirleriyle ve ekipmanlar, trenler ile etkileşimini kuvvetlendirmek amacıyla gün ışığını dengeli bir şekilde içeri alan bir cephe tasarlanmıştır. Cephede cam ve fibrobeton birlikte kullanılmıştır. Mehmet Ayvalıtaş Meydanı da yeniden düzenlenip mevcut dairesel formundan çıkarılarak müzenin formuna uyumlu hale getirilmiş, tarihî tren rayları meydana döşenerek caddenin müzeyle devamlılığı sağlanmıştır.