Baan Pomphet

Baan Pomphet

Onion Co. Ltd. ve M.L.Chittawadi Chitrabongs tarafından tasarlanan Baan Pomphet Tayland’da, tarihi Pom Phet hisarının yanında inşa edilmiş.

8 odalı bir otel ve restorandan oluşan bina tasarlanırken hem yapı kütlesi hem de onun parçalarının konumlanışı, manzara ve mahremiyet arasındaki bir denge ile kurgulanmış. Bu bağlamda, vaziyet planında restoran ve otel binaları birbirinden ayrılmış ve iki yapıyı birbirine bağlayan ana dolaşım aksı tamamen manzaraya açılmış.

Davetkar bir mekan olarak kurgulanmış olan Baan Pomphet projesi her adımda bir başka manzara sunmayı amaçlıyor. Ana dolaşım aksının baktığı nehir manzarasının yanı sıra, ziyaretçi yerleşkenin içinde hareket ettikçe, Pom Phet hisarı ile ve yüzme havuzunun hemen yanında -ancak yalnızca otel konuklarının görebileceği bir konumda- devasa Bodhi ağacı ile karşılaşıyor.

Ana dolaşım aksı ile yüzme havuzu, otelin ana ahşap merdivenin bir devamı şeklinde tasarlanmış olan ahşap bir duvar ile birbirinden ayrılmış. Yapının temeli, Bodhi’nin köklerine zarar vermemek adına, olabildiğince uzağa inşa edilmiş. Ağaç bir koruma ve seyir ögesi olmanın yanı sıra üç boyutlu mekan kurgusu konusunda tasarımcılara ilham vermiş. Hem havuzun hem de otel içi dolaşım yollarının zemin kotu, ziyaretçilerin Bodhi ağacını rahatça görebileceği şekilde kurgulanmış.

Malzeme olarak da tuğla üstüne beyaz alçı boya ile inşa edilmiş Pom Phet hisarını örnek alan tasarımcılar kendi yapılarında, Ayutthaya bölgesinde oldukça yaygın bir malzeme olan tuğla ile çalışmaya karar vermiş. Baan Pomphet, uzun kenarı 4, 5, 6 ve 15 santimetre arasında değişen (diğer boyutları sabit) 4 farklı ölçüde özel yapım tuğla ile inşa edilmiş. Yapıya yarım saat mesafede yerel bir tuğla fabrikasında üretilen tuğlalar, ısısı manuel olarak kontrol edilen fırınlar sayesinde kendine has bir turuncu renge sahip.

İşveren Saralee Rattanapuchpong, mutfağın üstüne kendisi ve ailesi için yatak odaları da talep etmiş. Böylelikle tasarımcılar projeyi, 160 masa ve 8 oda kapasiteli basit bir otel ve restorandan ziyade, bir aile evi gibi düşünmüş; işverenin nazik ve misafirperver karakterine de uygun olarak, küçük ölçekli ve samimi mekanlar tasarlamaya karar vermiş.

Hem odalar hem de restoranın iç mekanından kullanılan renkler, restoranda pişen yerel lezzetlerin renginden geliyor. Tasarımcılar, yeşil ve sarı renklerin hakim olduğu, sade iç mekanlar ve tuğla ve ahşap renklerinin ağırlıkta olduğu, daha karmaşık bir tasarıma sahip olan dış mekanlar arasında tezat oluşturmayı amaçlamış.

Etiketler

Bir yanıt yazın