Babylon Soundgarden Festivali 2016'da kurulan sahne BARN arch. tarafından tasarlandı.
Tasarımcıları, projeyi anlatıyor:
2015 etkinliğinde Red Bull Music Academy (RBMA) sahnesi, festival alanının en yoğun aksı olan ve denize paralel uzanan yolun (ahşap deck yolu) hemen önünde, kumun üzerinde yer almaktaydı. Bu konumda sahne mutfağı tamamen seyirci tarafından görülebilmekteydi ve sahne etki alanı hedeflendiği gibi tüm kumsal değil, yalnızca deniz yakınında dar bir alandı. Bu nedenle; sahnenin kum üzerine, deniz kıyısı ile kıyıya paralel uzanan yoğun festival aksının arasına, tam ortaya yerleştirilmesi kararlaştırıldı. Sahne akışında yalnızca dj performanslarının oluşunun avantajı düşünülerek, sahnenin tüm kumsala paralel bir şekilde etki alanını daha da artırmak adına; sahnenin tek yüzünden değil, dört yüzünden iletişim sağlayacak bir hacim olmasına karar verildi.
Bu iletişimi kuvvetlendirmek, sahneyi planda daire ve türevlerinde düşünmeye yönlendirdi.Ortadaki sahne biriminin etrafında konumlandırılan, festival ihtiyaçları ile işlevlendirilen 4 kütle ile, sahnenin geniş mekânsal algısının seyirci tarafından hissedilmesi amaçlandı. Barlar, yoğun akstan uzaklaştırılarak, sahneye simetrik olarak deniz kıyısına konumlandırıldı. Sahneyi en rahat yerden görebilen, kitlesel dolaşımdan görece uzak, diğer sahnelerle mesafesi en kısa olan nokta belirlenerek, yoğun aks kenarına sahne ses-ışık kulesi (front of house) yerleştirildi. Ses-ışık kulesinin sahneye göre simetriğine, yaz festivallerinde bir ihtiyaç hâline gelen ücretsiz su dağıtım noktası yerleştirildi.
Layher Speedy Scaffolding’in hızlı kurulumu ve sağladığı kütlesel ve hacimsel varyasyonların avantajı ile, kütle-hacim-seyirci ilişkisinde form arayışları çeşitlendirildi. Bölgesel veriler ele alındığında, seçilen malzemeleri en çok etkileyen parametreler deniz, doğa ve rüzgâr oldu. Festival konseptinin en güçlü yanlarından denizin ve kumun etkisinin, yapılarda daha fazla hissedilmesi amacıyla alüminyum profilli aynalar yerleştirildi. Kilyos rüzgârının alanda kuvvetli olması nedeniyle, aynalar parçalı olarak yerleştirildi. Bu parçalılık, farklı açılar ile farklı perspektifler oluşmasını sağladı. Alandaki tüm bu kurguya ters düşmemesi adına sahne ışık ve ses sistemi, yalnızca sahne üzerinde değil, 5 yapıya da dağıtılarak, BARN arch’ın amaçlamış olduğu, sahnenin alana değil, alanın sahneye hakim olduğu tasarım başarıyla gerçekleştirilmiş oldu.