Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencisi Fatma Zeynep Altınbaşlı'nın, Mimari Tasarım Sorunları Yüksek Lisans Programı MTS-proje 2 dersi kapsamında hazırladığı projesi.
Bomonti Semtinin Tarihçesi ve Çalışılan Yapılara Dair
Bomonti Bira Fabrikası ve Ek Yapıları:
Bomonti İstanbul’un Şişli İlçesine bağlı, adını 1890 yılında İsviçreli Bomonti kardeşler tarafından kurulan Bomonti Bira Fabrikası’ndan almaktadır.
Son yıllarda yapılan düzenleme ve inşaatlar sonucu Bomonti’nin çehresi değişmiş, İstanbul’da sermayenin dikkatini çeken bir bölge haline gelmiştir. Semt 2000’lerin başından bugüne gayrimenkul yatırımcılarının ve idarelerin gayretiyle bir talan bölgesi durumuna gelmiştir.
Bomonti eskiden bir sanayi bölgesiyken, İstanbul kentinin büyümesi sonucu birçok ana ulaşım arterinin arasında kalmış, dolayısıyla çeperde bir sanayi semtiyken günümüzde alternatif bir kent merkezi haline gelmiştir.
Bomonti Bira Fabrikası, 1902 yılında işletmelerini bugün İstanbul Tekel Bira Fabrikası, eski adıyla Bomonti Bira Fabrikası’nın bulunduğu yere naklettiler. 1912’de Bomonti ve rakipleri olan Nektar Şirketleri birleşerek Bomonti-Nektar Birleşik Bira Fabrikaları şirketini kurdular.
Bomonti Bira Fabrikası ana binasına zaman içinde yeni üniteler eklenmiştir. Eklenen bu ünitelerle fabrika bugün 40 dönümlük bir arazi üzerinde yer almaktadır.
Fabrika 1938 yılında Tekel yönetimine girmiş, uzun bir süre sonra Efes Pilsen tarafından satın alınmıştır. 1976 yılında 37 milyon litre üretime ulaşmış fabrikada 1991 yılında üretim durdurulmuş ve boşaltılmıştır. Binayı ve arsasını alan “IC İçtaş İnşaat”, 2010 yılında bu alan üzerinde yeni bir otel projesine başlamıştır. 2015 yılından itibaren bina eğlence merkezi olarak kullanılmaktadır.
Mevcut yapılar hakkında, meslek odalarınca, bu yapıların ”Korunması Gereken Kültür Varlığı” olarak tescillenmesi gerekliliğiyle açılmış dava sonuçsuz kalmıştır. Sonuç olarak bu yapılar otel, gökdelen, cami vb. programların inşası amacıyla bölgedeki rant savaşlarının kurbanı olmuşlardır. Bölgenin Endüstri tarihine ışık tutan bu önemli yapıların bu şekilde hibe edilmesi bir yana, yerlerine yapılacak yeni yapıların alana getireceği kullanıcı yüküyle, yaşam konforu da zarar görecektir.
Tescillenmesi gereken yapıların rant uğruna tescillenmemesi sadece Bomonti’ye özgü değildir. Günümüzde ülkemizin birçok şehrinde benzer durumlarla karşılaşılmaktadır. Bir yandan tescillenmeyen kültür varlıkları bir yandan kentsel dönüşümle yok edilen ve şantiyeye dönüşen mahalleler kentteki yaşam haklarını ihlal etmektedir.
Dolayısıyla, çalışma alanında bulunan Bomonti Bira Fabrikası ek yapılarını yansıttıkları tarihle birlikte kente geri kazandırmak, bir kurumun himayesi altında ”özel” bir mekana dönüşmesine engel olmak amacıyla bir kamusal strüktür önerilmiştir.
Koruyucu Strüktür/ Bomonti’nin Yeni Şantiye Alanı veya Sahte Restorasyon İskelesi
Metafor Olarak Şantiye
Yapı dili; İnşaat İskelesi veya Restorasyon İskelesi imgesi ile, şantiyelerin hüküm sürdüğü kentler üzerine bir atıfta bulunulmuştur.
Koruyucu strüktür ile özne (deneyimleyen) etkileşime geçtiğinde, öznenin (deneyimleyen) deneyiminin doğal (duygusal, içgüdüsel, vb.) sonucunun mekanın sahiplenilmesi olması amaçlanmıştır, dolayısıyla amaçlanan koruma seviyesi sadece fiziksel düzeyde kalmayacaktır.
Prensip