BARN arch, Bomontiada'da atıl durumdaki bir alanı kullanıma açan bir enstalasyon tasarladı.
Tasarımcılar anlatıyor:
BARN, mimari tasarım projelerinde ölçekler arası ayraçları tamamen kaldırmaktan ve materyali bilinen kullanım alanları dışında değerlendirerek tekrar konumlandırmaktan keyif alır. Rasyonel ve sezgisel duruşun net okunduğu BARN mimari yerleştirmelerinde düşünsel ve deneysel tavır ilk bakışta göze çarpar.
Projede talep edilen; atıl potansiyel alanları tekrardan kullanıma açabilmek ve var olan bölgesel yoğunluğu homojen bir şekilde dağıtarak avlu kullanımını optimize edebilmekti. Tartışmalı bir konu olarak mekan, mimarın ilk yaptığı gibi kalamıyor. Eklenenler ve değişenler ise mimari düzlemde irdelenmeden yapılıyor. Bu nedenle halihazır mekanı yalınlaştırarak yeni gelişen ihtiyaçlar ile birlikte sonraki 10 senenin senaryosuna cevap verebilecek, avlu mantığını fiziksel bir şekilde güçlendirecek ek-mekan yaratılmak istendi.
Çevresel parametreye göre şekillenen form sezgisellikle birlikte sek bırakılarak, ana işlev ve alt senaryoları oluşturuldu. Projede kurgulanan yeni cephe ile 3 farklı mekan oluşturuldu. Kütlenin ucunda, tüm avlunun merkezinde kalacak şekilde performans sahnesi yerleştirildi. Kütlenin merkezinde yer alan iki kule ile yerel ve global markaların kısa süreli programlarla işbirliği yapabileceği mikro mekanlar oluşturuldu. Kütlenin diğer ucu, kalıcı (geçici sürecin içinde) F&B noktası olarak işlevlendirildi. Bu 3 mekan cephe kesitinde öne çıkartılıp, kendi mekanlarını net tarifleyerek avlunun her noktasından görünür kılındı.
Kararların kendini beyaz kütle olarak var etmesi ile strüktür ve malzeme seçimi halihazırda sahada bulunan birimler üzerinden kurgulandı. Scaffolding sistemi ve bitkiler, tüm sistemin ana karkasını oluşturdu, mevcut scaffolding elememanlarına metraja göre ek yapıldı. İleri dönüşümün mümkün olabildiği materyal seçimleri ile scaffolding-kütle formu ön plana çıkarıldı. Açıları dikkate alınarak opak ve transparan skalasında seçilen materyaller, kütlenin kendi içinde geçişken ve geçirgen olmasını sağladı. Cephede yerleştirilen bitkiler form ve türlerine göre projelendirilip, geçici peyzaj kurgusunun plantasyonunu oluşturdu.
Gündüz daha sakin bir peyzaj yerleştirmesi olan strüktür, yerleştirilen aydınlatma armatürleri ile akşam saatlerinde performans sahnesine dönüştürüldü. Her scaffolding bölmesinde konumlanan RGB led armatürler otomasyon ile adreslenerek, sakin meditatif kurgudan canlı sahne aydınlatmasına kadar bir çok farklı senaryo yazıldı.