Çarşı Caddesi Çevre Düzenleme Projesi

Çarşı Caddesi Çevre Düzenleme Projesi

Az Uz Mimarlık tarafından tasarlanan "Çarşı Caddesi Çevre Düzenleme Projesi", Bağcılar'da yer alıyor.

Proje alanı, İstanbul’da kentsel yoğunluğun en fazla olduğu yerleşimlerden biri olan Bağcılar’da bulunan ve eskiden “Yürüyüş Yolu” adıyla bilinen araç trafiğine kapalı, zemin katta ticari işletmelerin bulunduğu konut bloklarına komşu Çarşı Caddesi’dir. Alan, 2021 yılında tamamlanan İstanbul’un en büyük meydanlarından biri olan Bağcılar Meydanı’na açılmaktadır. Esasında bu meydana açılan caddeler içinde trafiğe kapalı bir çarşı alanı olan yegâne eksendir. Bu yönüyle aslında hem meydanı besleyen hem de meydandan beslenen bir kamusal alan uzantısıdır. Cadde bilhassa hafta sonu çok yoğun bir kullanıcı akışına sahiptir. Günün erken saatlerinde ticari birimleri beslemek üzere belirli bir süre için araç trafiğine açılır. Çarşı Caddesi yaklaşık 600m uzunluğundadır, eni 14m ila 25m arasında değişmektedir. Caddede yaklaşık %2’lik bir eğim vardır. Bir uçtan bir uca 600m’de yaklaşık 13m’lik bir fark söz konusudur. Projeden evvel cadde, bütünlük arz etmeyen yıpranmış ve hasarlı oldukça nötr andezit bir döşeme kaplamasına, belli bir düzeni takip etmeyen aralıklarla yapılmış (ağırlıkla ıhlamur) ağaçlandırmaya, askı aydınlatma elemanlarına ve bazı asma dekoratif aydınlatma unsurlarına sahipti. Projede kapsamında tüm caddenin yeni bir yaklaşımla ele alınması istendi. İşveren (Bağcılar Belediyesi) ve teşkilatlanmış kullanıcıların (Çarşı Caddesi Esnaf Derneği) istekleri dikkatle ele alınarak sürece başlandı.

Proje Girdileri:

Bağcılar Belediyesi, Cadde’deki sosyal, kentsel niteliği artmasını, Halkın bu kamusal alanda daha güzel vakit geçirebilmesini amaçlıyordu. Tüm caddeyi birleştirebilecek ortak bir kimlik, cephe tabela sistemi üzerinde duruyordu. Esnaf ise caddenin girişlerinde kemerli bir cephe tasarımı olmasını istiyordu. Proje aktörlerinin bazı teknik istekleri ise şu şekilde idi: Belediye, kullanılacak malzemelerin bilhassa döşeme kaplamalarının temininde sorun çıkmayacak yerli ürünler kullanılmasını istiyordu zira olası bakım onarım faaliyetlerinde aynı malzemeleri tedarik edememenin tasarım bütünlüğünü bozabilecek sıkıntıları olacağını öngörüyorlardı. Esnaf ise aktif ticari yaşamlarının zedelenmemesi için (bilhassa kiralık dükkân sahipleri) tüm sürecin çok hızlı bitirilmesini istiyordu. Ayrıca yoğunluktan ve yer yer caddenin daralmasından ötürü cadde üzerinde oturma alanları istenmiyordu.

Proje Girdilerinin Tahlili:

Söz konusu proje girdileri hassasça incelendi.

Belediye’nin istekleri değerlendirildiğinde şu sonuçlar ortaya çıktı:

Bağcılar kentsel dönüşümün süratle devam ettiği bir ilçe olduğundan Çarşı Caddesi’nin de bu durumdan etkilenmemesi kaçınılmazdı. Dolayısı ile dükkân cephelerine getirilecek standartlar yahut duvarla göre tasarlanmış aplik/askı türü aydınlatma sistemlerinin her bina yıkıldığında zedeleneceği durumu karar vericilere izah edildi. Zira kentsel dönüşüme giren yapılar farklı çekme mesafeleri ile eski izlerinden geriye doğru çekilebiliyordu. (Caddede oluşan yaklaşık 10m’lik en farkının sebeplerinden biri de bu idi.) Dolayısı ile yapılacak tasarımda caddenin fiziki çeperleri olan blokların kalıcı olmadığı ve tasarımın bunlardan bağımsız ayakta kalabilmesi gerekliliği ortaya çıkıyordu. Bu nedenle iki tedbir alındı: 1. Döşeme kaplaması orta kısımda sabitken kenarlarda yapıların zamanla yıkılıp tekrar yapılması göz önünde bulundurularak daha esnek bir dille ele alındı. 2.Aydınlatma sistemi bloklardan bağımsız strüktürlerle çözüldü.

Esnaf’ın istekleri değerlendirildiğinde şu sonuçlar ortaya çıktı:

Esnaf’ın caddede görmek istedikleri imgelere saygı duyulmakla birlikte caddeye yapılacak herhangi bir cepheli giriş tasarımının meydandan yoğun kent dokusu içine doğru uzanan çok kıymetli kentsel boşluğun kapanmasına sebep olacağı kendilerine izah edildi. Meydandan bakıldığında caddenin sunduğu kentsel boşluğun ve akışın çok mühim olduğu ve bu potansiyelin değerlendirilmesi gerektiği kendilerine anlatıldı. Ayrıca %2’lik eğim meydandan yukarı doğru yükseldiğinden girişte bu eğimin de çok etkileyici bir perspektif sunma potansiyeli olacağının altı çizildi. Dolayısı ile kendilerine ‘cephe’ yerine kent kullanıcılarının içine girip parçası olacağı bir ‘perspektif’ tasarımı vaat edildi.

Tasarım Kararları:

1. Projenin ve alanın kentsel tahlili yapıldığında bu caddeye aslında organik bir alışveriş merkezi denilebilir. Hemen güneyinde açıldığı büyük meydanın altında oldukça geniş bir yeraltı otoparkı mevcuttur. Metro durağı yakındır. Dolayısı ile kullanıcılar için kolay erişilebilir bir noktadır. Bir alışveriş merkezinde olabilecek hemen tüm ticari faaliyetler cadde üzerinde hâlihazırda mevcuttur. Dolayısı ile Çarşı Caddesi’ne açık havada, ağaçlar içinde meydanla bütünleşik, kullanıcılarına çok daha geniş seçim ve hareket özgürlüğü veren bir alışveriş merkezidir denebilir. Ancak Cadde’nin alışveriş merkezinden farklı olarak bir kimlik/bütünlük eksikliğinin mevcut olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenle mimari/peyzaj kararlarından evvel kentsel bir tahlille grafik tasarımına yönelinmiş ve buraya bir isim ve bir logo tasarlanmıştır: “Çarşı Cadde”… Logo aslında fraktal olarak tasarlanan aydınlatma kemerleri ile aynı oranlara sahiptir.

Dolayısı ile kullanıcılar artık bir bütünlük arz eden, kimliği olan ama özel bir girişimin de sahibi olmadığı kamusal bir alanda bulunma, alışveriş etme ve gezinti tecrübesine sahip olacaklardır. Böylelikle halkın bu alan için kentsel bilincinin ve sahiplenme duygusunun artması hedeflenmiştir.

2. Alanda yapılan incelemelerde ilk göze çarpan yoğunluğa bağlı “akış” hissidir. Caddede özellikle hafta sonu şaşırtıcı bir dinamizm göze çarpmaktadır. Bu hissin meydanla bütünleşmesi ve kentsel boşluğun meydanla bağlanması hedeflenmiştir. Akışın izinin büyük bir tasarım girdisi olduğu varsayılmıştır. Dolayısı ile döşeme kaplamasında diyagonal iki sıranın birleştirilmesiyle merkez hattı tasarlanarak meydandan içeri doğru akış hissi somutlaştırılmak istenmiştir. Bu nedenle merkezde ön plana çıkması istenen yeşil-gri diyabaz taşı tercih edilerek bu hissiyat başrole konulmuştur. Güvenlik tedbirleri nedeniyle cilalanmasa da diyabazın komşusu mat ve dokulu bergama grisine göre yansıtıcılığı daha yüksektir. Böylelikle caddedeki hafif eğimle daha görünür hale gelecek merkez hattı aynı zamanda daha parlak olacaktır.

3. Yukarıda değinilen tahlillerden hareketle caddeyi kuşatan yapıların kentsel dönüşüm sebebiyle geçiciliğinin farkında olarak bir tasarım geliştirilmesi gerekmiştir. Esnafın “kemerli giriş cephesi” isteği üstenci/seçkinci mimari bir tavırla ele alınıp küçümsenecek bir girdi olarak değil, halkın kolektif hafızasındaki “çarşı” imgesinin kıymetli bir yerde yaşadığı ve insanların bu hatıra ile barışık bir imge arayışında olduğunun bir göstergesi olarak ele alınmıştır. Dolayısı ile cephe yerine kemer imgesini taşıyan bir perspektif ritmi tasarlanmıştır. Aslında kent dokusu içinde sokakları takip eden tarihi kapalı çarşılarda akılda kalan imge kemerlerin/tonozların oluşturduğu ritimdir. Burada zaten ihtiyaç olan aydınlatma işlevi, tasarlanan logo/kimlik ögeleri, döşeme kaplamasının merkezi akış hattı çarşı hatırası ile birleştirilmek istenmiş ve gökyüzü ile iletişimi kapatmadan ama perspektif ile yarı açık bir algı oluşturacak aydınlatma kemerleri tasarlanmıştır. Kemerlerin oranları insan ölçeği merkeze alınarak çeşitli oran sistemleri ve güncel gereklilikler göz önüne alınarak planlanmıştır. Öncelikle günün belli saatlerindeki araç trafiği düşünülerek kemerlerin çift yönlü araç trafiğine müsaade edecek bir genişlikte olmasına dikkat edilmiştir. Yükseklik olarak da araçların kemerlere çarpmayacağı bir kesit seçilmiştir. Aydınlatma anlamında ise kemerlerin karın kısımlarında sürekli bir doğrusal ışıkla kemerlerin oluşturduğu perspektif gece de devam ettirilmek istenmiştir. Diğer armatürler de iki kemer arası mesafeleri (yaklaşık 14m) ve kemer ile binalar arasında kalan hattı aydınlatmak içindir. Her kemer iki yanında cadde için tasarlanan logolu bir kandil taşımaktadır.

4. Döşeme kaplamasının ortasında yer alan diyabaz hat dışındaki tüm doğal taş kaplamaları yeşil diyabaz ile yarışmayacak bir şekilde olabildiğince sade renklerden teşkil
edilmiştir. Diyabaz hattın tam bitmiş bir sınırı olmaması sağa ve sola doğru yok olarak dağılması için organik bir geçiş hattı ile sistem bergama grisi granite dönmüştür. Kemer ayaklarına gelindiğinde ise burada siyah bazalt hattı caddeye dik bir şekilde yerleşmeye başlamıştır. Böylelikle diyagonal eksen kemerlerin içinde tamamlanmaktadır. Bazalt diyabaz taş levhaları ise binalara yaklaşıldığında bazalt küp taşlar içinde eritilmiştir. Böylelikle binaların ileri-geri düzensiz cephe hattı ve sık sık yapılacak tadilatlar/dönüşümler yapımlar/yıkımlar için kolaylık ve esneklik sağlanmış olacaktır. Ayrıca Çarşı Caddesi’ne bağlanan ona dik sokaklar da bazalt küp taşla devam ettirilmiş ve Cadde’nin ortasındaki levha taş kurgusu ile dik sokaklar yarıştırılmamıştır. Odağın Çarşı Cadde’sinin merkezinde kalması istenmiştir.

5. Diğer önemli bir unsur çöp kutularıdır. Buraya özel tasarlanan kutular Bergama Grisi ile uyum içinde bir renkte açık renkli betondan dökülen bir çerçeve ile bitirilmiştir. Çerçeve içinde ise kemerlerle aynı renkte metal kova ve muhafazası yer almaktadır. Çöp kutusu çerçevesi hem betonun dayanımını arttırmak hem de döşeme kaplamasındaki açılarla uyum sağlamak için pahlı bitirilmiştir.

6. Caddedeki mevcut ağaçların rölöveleri alınmıştır. Sıhhatlerin göre tasnif edilmiş kuruyanlar tasfiye edilmiş birçok da yeni ağaç önerilmiştir. Ağaçların belirli bir düzeni olmamakla birlikte ekseriyetle kenarlara yakın dikilmişlerdir. Çok yüksek oranda ıhlamur ağaçları mevcuttur. Çokça ıhlamurun oluşturduğu yeşil arka planı biraz çeşitlendirmek ve renklendirmek adına yeni ekilecek ağaçlar Süs Eriği olarak tercih edilmiştir.

7. Ağaç toprağı ve kemerlerin ayakları gibi Cadde yüzeyine dik bir şekilde üçüncü boyuttaki müdahaleler için döşeme yüzeyine Marmara Mermerinden çerçeveler önerilmiştir. Diğer tüm taşların aksine bunların belirli ölçüde ışığı yansıtması ve üçüncü boyutla ilişki kuran öğeleri çevrelediklerinden yüzeyde açılan pencereler gibi algılanmaları hedeflenmiştir.

8. Tüm cadde boyunca sağda ve soldaki iki hatta görme engelliler için iz taşları tasarlanmıştır. Sisteme ayrı bir malzeme sokulmamış mevcut taşlar işlenerek iz taşı haline getirilmiştir.

Etiketler

1 Yorum

  • EMIN FURKAN ÖZBEK says:

    Bir mimarlık öğrencisi olarak bu projede emeği geçen herkesi kutluyorum.
    şuana kadar gördüğüm projeler arasından bu projenin, “Boğmadan” nasıl tasarlanır? sorusuna cevap veren en iyi örneklerden biri olduğunu düşünüyorum.
    Her ülkenin kendine göre imar durumları ve kuralları olduğundan spesifik olarak bu projeye baktığımda, mevcut şartlar açısından, kentsel tasarım ekibinin, durumu doğru somutlaştırdığını düşünüyorum.

    meydana kadar uzanan ve akışı güçlendiren, aynı zamanda tekrarlanan tasarım unsuru olmasaydı acaba nasıl olurudu diye düşünmüyor değilim.
    tekrarlanan tasarım elemanı olmasaydı hedeflenen kentsel hafıza yine kazanılabilir miydi?
    diğer yandan da gerçekten o tekrarlanan elemanın gerekli olduğu kanaatine vardım.

    Projeye baktığımda heyecanlandım.
    Bir şeyin sadece fiziki değil, aynı zamanda fiziki olmayan şeyler üzerinde düşünüldüğü ve çalışıldığı hissini veriyor bana…
    bir benzer durumu Bernard Tschumi’nin “Mimarlık ve Kopma” isimli kitabını okuduğumda hissettim.

    emeği geçen herkesi kutluyorum.
    Saygılarımla…
    Emin Furkan Özbek

Bir yanıt yazın