Ev ve stüdyoyu bir araya getiren proje, iki farklı konutuyla Mexico City’e 4 saat uzaklıktaki Amatepec’de eğimli bir araziye yerleşiyor.
Ofisin baş mimarı Manuel Cervantes’in aile evi ve aynı zamanda stüdyosuna ek olarak ayrı bir konut halinde tasarlanan projenin arazisinin uzun kenarı 125 metre iken, yapı sınırları 70 metresini kullanmış. Ofisin verdiği bilgiye göre bu öncül sınırlandırma, tasarımın başlangıç noktasını oluşturmuş. Uzun kenarın eğimin doğrultusuyla birlikte işlemesi, yapının farklı kotlarındaki her mekanın manzarayla dolmasına, izlenim olarak da kütlelerin topografya üzerinde nazik basamaklarla teraslanmasına olanak tanımış.
5 farklı kottan oluşan yapı, kütlesel olarak tekil algılansa da iki farklı konuttan oluşuyor. Mekansal program, iki evin paylaştığı ortak bir alan üzerinden oluşturulmuş. Ortak alanın bulunduğu seviyede evlerin girişleri ve otopark da bulunuyor.
Pent-House olarak adlandırılan ayrıksı konut üstte yatak odası, altta ise servis mekanları ve yaşam alanı olarak iki kota sahip. Evin girişindeki lobi bahçeye doğru açılarak manzaraya doğru uzanan terasa erişim sağlıyor. Pent-Garden olarak adlandırılan konut ise üst kotlarda baş mimarın ailesine tanımlanmış yaşam alanını ve mahrem mekanları, en alt kotta ise Cervantes’in stüdyosunu bulunduruyor.
PG evinin sosyal alanı betonarme bir duvar ile çitlenmiş iç bahçe ile birleşiyor. Bu bahçenin manzaradan kopartılarak şekillendirilmesinde daha mahrem ve samimi bir mekan oluşturma amacı güdülmüş.
Yapının cephesinde çıplak bırakılan beton kirişler, kotları sararak manzaranın bir çerçeveye dönüşmesine yardımcı oluyor. Dış duvarlarda daha çok seramik ve betonun birlikteliği dikkat çekerken, sosyal alanlar ve bahçeyle birleşen mekanlarda sıcaklık katması amacıyla ahşap detaylar kullanılmış.