Casa Nostra

Konsept ve program:

Casa Nostra, bir bahçenin ortasında, kendi yaşayış ve hissediş tarzımız için tasarlanmış bir ev; açıkça farklılaşmış iki hacme sahip. Bunlardan biri ince ve kapalı nitelikte nispeten daha az vakit geçirdiğimiz yerler olan banyolar, merdivenler, yatak odaları veya depolar iken bir diğeri, zamanımızın çoğunu harcadığımız, ailemiz ve arkadaşlarımızla birlikte vakit geçirdiğimiz enine ve saydam nitelikte alanlar. Bu alanlar evin yaşayan merkezini temsil eder. Tıpkı bahçenin ortasındaki, bitkilerin ve ağaçların arasındaki büyük bir veranda gibi. Ev, birinci katın  % 30’u çocuklarımız Nil ve Nora için ayrılmış olan iki kattan oluşuyor. Bu nedenle, biçimsel ayrım, bölünme ve işlevsel organizasyonda da kullanılacak farklı alanlarla birlikte kendini gösterir.

Evin Bağlamı:

Çoğunlukla tek aileli evlerin yaşadığı küçük bir köyün kendine özgü kentleşme alanı içerisinde yer almasına rağmen evimiz, içine odaklanma hissini önleyecek şekilde tasarlandı. Dikkatin arsaya yönlendirilmesinin sebebi budur. Küçük mimari kaynakları sayesinde dıştan içeriye doğru her zaman güzel manzaralar sunacak şekilde tasarlanmıştır. Bu şekilde, yıl boyunca mevsim geçişlerinin, ağaçların ve bitkilerin çok renkli değişimlerinin sürekli olarak zevkine varılır; yağmur, güneş, bulutlar ve rüzgar gibi doğal unsurların sürekli olarak vurgulanan varoluşları, evin çevresinde günlük bir şölen sunar.

Dokular:

Yatay hacimde, ardı ardına sıralanmış saydam yüzeyler; evin önündeki park, ön bahçe, yaşam alanları, arka bahçe ve sonundaki dere arasındaki merkezi boşluğu bize sunar. İç ve dış arasında sürekli olan bir yeşil iletişim ile gün ışığı yansımaları ve gece ışıkları görselliğin başkahramanları olur. Dikey hacimde, pürüzsüz hafif görünümlü alçı, aynı harçla boyanmış tuğla ve ahşap panjurlar, şekil ve hacimleri tanımlayan dokular olarak evi son görünümüne kavuşturur.

Son olarak, bahçenin bitki örtüsü, çeşitli türlerdeki çiçekleri, bitkileri, ağaçları ile birlikte doğal mimariyi ve tektonik eşlikçilerini kapsar. Mekânsal atmosferleri pekiştiren renklerin, gölgelerin ve mevsimsel değişimlerin ortaya çıktığı her gün, evdeki yaşamı ve hissetme deneyimini zenginleştirir.

Tektonik:

Kullanılan malzemelerin çoğu ahşap, demir, seramik ve beton gibi saf ve doğal yüzeyleri sayesinde asil bir görünüm verir. Elementlerin doğal kompozisyonu ve liflerinin görünümü görsel ve dokunsal özelliklerinin keyfini çıkarmanızı sağlar. Böylelikle, tasarım sürecinde, sentetik malzemelerin, elemanların veya bileşenlerinin eve girmesi önlenir.

Eko-verimlilik ve bina sürdürülebilirliği:

Kışın, ev güneş ışınları ve zeminin termal niteliğiyle doğal olarak ısıtılır. Duvar ve tavan yalıtımı, iç mekan sıcaklığını korur ve şömine (wood  stove) , kışın evin ısıtılması için bir alternatif sunar.

Sıcak dönemlerde, pencerelerin yönü iyi bir doğal çapraz havalandırma sağlar. Ahşap panjurların ayarlanabilir çıtaları, güneş ışığını kontrol eder ve filtreler. Büyük cam pencereler için kurulan dış perdelerle tamamlanan harici bir “ekran” sistemi, güneşten doğrudan gelen radyasyonu önler ve gölge sağlar.

Evi çevreleyen bitki örtüsü yaz aylarında, özellikle daha fazla gölge kalan kuzey cephesinde sıcaklığı düşürür.

Güneş paneli, sulama sistemi gibi sürdürülebilir yapı sistemleri; prefabrik sistemlerin kullanımı, sıkıştırılmış selüloz ile çevre dostu yalıtım, ahşap, tuğla, mantar ve yaşam döngüsüne daha az tesir eden, ekolojik ayak izini düşürmede etkili olan diğer elemanlarla tamamlanır.