İnşaat 2010 yılında biten Cer Modern modern sanatlar merkezi Uygur Mimarlık tarafından tasarlandı.
Cumhuriyetin ilk yıllarında (1926-1927) demiryollarının millileştirilmesi sürecinin hemen ardından inşa edilen Cer Atölyeleri mimari değeri ne olursa olsun Cumhuriyet tarihimiz açısından önemli “anı” değerine sahiptir. Yapı, dönemin cephe anlayışını göstermesi, Osmanlı mimarisinden, çağdaş mimariye geçişin bazı öğelerini taşıması, Ankara’daki endüstri arkeolojisinin sınırlı örneklerinden birisi olması, konumu ve yeni işlevi nedeniyle kentsel dönüşümü sağlayabilecek niteliklere sahip olması gibi korumaya değer nitelikler göstermektedir.
Kısmen yıkılan ve yeniden yapım olanağı bulunmayan birinci dönem hangar binasının iki özgün biriminin sağlıklılaştırılması, yapının tümünün kimliğini belirleyen bir mimari tutumla ele alındı. Saydam, eğrisel duvar, bir sargı bezi gibi mevcut birimleri sararken, mevcut hangar yapıları ile sıkıca bağlanır. Eklenen yeni yapılar, mevcut ile barışık birlikteliği sergilerken, dış mekanın da tanımını vurgular ve çok amaçlı olarak kullanılan avluyu belirginleştirir. Yapının var oluş nedeni olan tren ve tren yolu ile birlikteliği sürekli kılındı.