Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü öğrencisi Sadık Topuzoğlu tarafından hazırlanan diploma projesi.
Proje Yeri: Hatay’ın Payas ilçesinin Yakacık Mahalesi, Deniz Sokak, 3589 parsel numaralı arsa proje alnımızdır. Yaklaşık %10 eğimli bir arazidir. Yakın çevresinde 1574 yılında Mimar Sinan tarafından yapılmış Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi ve Kalesi vardır.
Proje Konsepti: Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi Payas’ın en uğrak yeridir. Buraya gelen kişileri proje alanımıza çekmek ayrıca güzel bir manzara sunması amacı ile tarihi kütleden arsamıza bir yaya aksı çekilmiştir. Aks yardımı ile proje alanımızda bir yaya yolu oluşturulmuş ve yapıları birbirinden ayırıcı ve giriş elemanı olarak kullanılmıştır.
Arsaya giriş kısmında bir tarihi kütle ile ilişkili olarak bir meydan çözülmüştür. Bu meydandan kültürel birimlere giriş sağlanmıştır. Koferans salonu ve restoranın üzerine konaklama birimi çözülmüştür bu sayede hem nehir hem de tarihi kütle manzarası izlenebilmektedir. Arazinin eğiminden dolayı bir alt kotta kırsal kesime yakın olacak şekilde araştırma merkezi çözülmüştür. Araştırma merkezinin karşısında etkinlik alanı olarak amfi çözülmüştür. Bu amfi araştırma merkezi ile strüktür bir elemanla bağlanmış. Ayrıca projeksiyon yansıması için tasarlanmıştır. Nehir kısmına yaklaşırken manzarayı izlemek için kırsal kesimde oturma alanları çözülmüştür.
Çevre Kirliliği: Payas ilçesi demir, çelik fabrikaları ve organize sanayisi ile oldukça çevre kirliliği bakımından hassa bir bölgededir.
Fabrikalarda üretimde meydana gelen metal ve partiküler madde tozlarının atık su ile birlikte atılması, bu suyun toprağa verilmesi ve katı atıklarında çamur olarak alıcı ortama deşarjı önemli bir çevre sorunu teşkil etmektedir.
Hatay’da yer alan filtre fabrikalarının çevre kirliliği üzerindeki etkisinin bir analizi laboratuvar imkanları dahilinde ele alınmıştır. Özellikle hem atık suda hem de atık çamurda çinko ve krom konsantrasyonlarının Türk Çevre Mevzuatına göre yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Endüstri kuruluşlarının işledikleri hammaddeyi işlem süreçleri sonucunda suları kirletici atıklar meydana gelir. Atık sulardaki kirletici maddeler eğer ayrışmıyor ve/veya etkisiz hallere dönüşmüyorlarsa, bunların konsantrasyonları kabul edilebilir sınır değerlerin altında olsa bile nehir, göl ve/veya yeraltı sularında birikerek canlılar için zararlı olmaktadırlar. Soğutma ve yoğunlaşma sürecinde ısınan sıcak sular karıştıkları suların sıcaklığını yükselterek buradaki ekolojik şartları değiştirir ki buna termal kirlenme adı da verilmektedir (ÖZDİLEK, 2004). Bu çalışmanın bir yan dalı olan demir-çelik endüstrisi alkali ve toprak alkali elementler, siyanürler, sülfürler, naftalin ve fenolleri de içeren atık sular üretir ve bunlar özellikle demir, fenol, naftalindir. Metal işleyen endüstri atık sularında ağır metaller (bakır, kurşun, çinko, vb.) kromat, siyanür, klorür, nitrit, mineral ve asit-bazlar ihtiva eder. Selüloz ve kağıt endüstrisinin atık sularında sülfitler, klor ve çeşitli mineral asitler, selüloz lifleri, karbonhidratlar, lignin ve reçineler bulunmaktadır.
KAYNAK:
– Hatay Büyükşehir Yapılanma Sonrasında Çevre Sorunlarına Yaklaşım ve Çevre Düzenlemeleri Araştırma Makalesi -Şafak KAYPAK- Vedat YILMAZ
– Hatay Bölgesindeki Filtre Fabrikalarının Çevre Kirliliğine Olan Etkisinin Araştırılması – Mustafa Kemal Üniversitesi Makine Mühendisliği Anabilim Dalı Hidayet DUMAN
– Hatay’ın Çevre Sorunları ve Çözüm Önerileri Sempozyomu (28-30 MAYIS 2015)