Emir Drahşan ve Beste Kuşçu tarafından iç mekan tasarımı gerçekleştirilen pastane Paris'te bulunuyor.
Emir Drahşan anlatıyor:
Sergileme mekanları ve üretimin bir bölümünün yapıldığı “laboratuarı” mekansal bir devamlılık mantığı içinde tasarladık: pastane ürünlerinin sergilendiği kontuarlar, kasa ve laboratuar, mekanın derinliğinin altını çizerek, butiği boydan boya kateden bir blok oluşturuyor, bu sayede mekandaki devamlılık ve perspektif hissini kuvvetlendiriyor. Mekanın omurgasını oluştururken, aynı zamanda butiğin iki ayrı bölümünü de tanımlıyor: personelin çalıştığı alan ve müşterilerin kullandığı “market” ve “tadım” alanları. Market alanının arkasında, butiğin sonunda kalan bölümde ise engelli kullanımına da uygun tuvalet kütlesi gizli.
Tadım alanını, sıcak, rahat, kucaklayan ve sakinleştiren bir mekan olarak tasarladık. Orijinal eski çimento karoları yeni bir pattern yaratarak zeminde değerlendirdik. Mahalledeki ikinci el eşya satan dükkanlardan alınan antika marangoz tezgahı, masalar ve sandalyeler ise “yerel” bir ambiyans sağlamanın yanında mekanın çevresiyle olan ilişkisini de örmekte. Mekanın çimento karolar dışında kalan zemini, grafik anlamda bir bütünlük yaratmak ve hijyen sağlamak amacıyla gri bir rezin ile kaplandı.
Tavanda bakır borular ile oluşturulan aydınlatma ağı bir bütünlük hissi yaratırken aynı zamanda zeminden başlayarak tanımlanmış farklı mekanları da birbirine bağlıyor. Tavanın gri-mavi rengi, mekana dişi bir karakter vererek onu yumuşatırken degüstasyon alanının antrasit rengindeki duvarı derinlik hissini destekliyor. Bu duvar, yine eskicilerden toplanmış farklı çerçevelerin içindeki fotoğraflarla hem mekanın tarihini hem de kurucularının vizyonunu anlatmakta. Mekanın genelinde doğal vernikli ve dokulu huş ağacı kontrplak kullanımı hakim. Bu malzeme seçimi, fırıncıların çalışma alanlarında günlük olarak kullandıkları malzemelere gönderme yaparak zanaate dayalı fırıncılık üretim tekniklerini butik alanı ile ilişkilendirmekte. Mekanın tümünde, üstüste karelerden oluşan ve Chambelland’ın ünlü kare ekmeklerini temsil eden logonun çeşitlemeleri satır aralarında okunuyor: zemin karoları, ekmek sergileme alanı, market alanının rafları…
Yumuşak bir müzik, müşterilere tüm butik deneyimi boyunca eşlik ediyor. Degüstasyon duvarının antrasit rengi, dış cepheye geldiğimizde dokulu bir hale gelerek mekanı daha girişinden başlayarak hareketlendiriyor.
Azami büyüklükteki vitrin camları, bölüntüsüz yapıları ile butik ve sokak arasındaki ilişkiyi saydamlaştırıyor. Ürünlerin ve ürünlere dair hazırlıkların bir kısmı bu sayede sokaktakiler tarafından kolayca okunabilmekte. Tadım salonu da yine benzer bir gayeyle sokak tarafında: Butiğin, Paris sokakları ile kurduğu bu direk ilişkiyi korumak. Chambelland fırın ve pastanesi, ürünlerinden ve üretim sürecinden aldığı ilham ile anlaşılabilir ve güçlü bir mekansal karakter yaratıyor. Bu mekansal konsept, ileride, yerleştiği mekanlardaki yerel kültür ile sıkı bir ilişki kuracak bir “franchise” sistemi potansiyelini hesaba katarak yaratıldı. Bu nedenlei ileride dünyanın farklı yerlerinde açılacak Chambelland butikleri hayata geçmeyi bekliyor.