Polonya'da inşa edilen konser salonu projesinde, beton ve yerel tuğla karışımı malzeme kullanılarak farklı akustik kalitelerde mekanlar elde edilmiş.
Binayı mimarı anlatıyor:
Esnek Program
Programın esnekliği öyle bir noktaya ulaştı ki işveren tarafından sadece konser salonu olması planlanan mekan, konulan bütçeyi aşmadan, her türlü konserin ve etkinliğin yapılabileceği bir mekan halini aldı. İki hacim arasındaki duvarı açarak ve kolay taşınabilir oturma birimlerinin sayısıyla oynayarak, mekanı tek bir büyük salon olarak kullanmak mümkün oldu. Bina; aynı anda birden fazla etkinlik yapılabilecek, dinamik tavanıyla farklı akustik ihtiyaçlara cevap verecek ve çeşitli performansların değişen koşullarına adapte olabilecek şekilde tasarlandı. Son olarak, iç mekandaki konser salonunun dışarıya açılıp dış mekandaki performansların bir parçası haline gelebilmesi amaçlandı.
Geri dönüşüm ve geliştirme: Picado
Bütün binada kullanılan picado, betonun ve diğer malzemelerin bir karışımı. Picado sesi yansıtması istendiğinde, yerel bir fabrikada (Ceramsus) üretilen kırmızı tuğlayla karıştırıldı; sesi soğurması istendiğinde ise Çin’den getirilen, yine kırmızıya çalan volkanik bir taşla beraber kullanıldı. Fernando Menis tarafından geliştirilen picado tekniğinde, beton diğer malzemeler karıştırılıp sonrasında kırılıyor. Teknik, sert ve işlenmemiş görünümlü bir malzeme elde etmenin yanında mükemmel akustik sonuçlara da imkan veriyor. Seneler içinde geliştirilen yöntem Polonya Yapı Araştırma Enstitüsü- ITB tarafından sertifikalandırıldı. Binada kullanılan kırmızı tuğla bölgede, cephelerde oldukça fazla kullanılan bir malzeme. Tuğla, CKK Jordanki’de kullanıldığı şekliyle, mimarın bu geleneksel malzemeye getirdiği çağdaş yorumu yansıtıyor ve kasabanın kültür mirasına açık bir göndermede bulunuyor.
Akustik Sistem
Oditoryum mekanının tanımı ve fromu etkileşimli bir sürecin sonunda, mekanın akustiğiyle daimi bir ilişki içinde oluştu. Betonun plastik kalitesi, pek çok farklı şekillerde kullanılmasına olanak verdi. Öyleki, geometrisi kontrol edilebilen ve kalıbın şeklini alan malzeme dinleyicinin ilk duyacağı ses yansımalarının dahi kontrol edilebilmesini sağladı. Buna ek olarak, yüzeyde kullanılan kırılmış beton ve tuğla karışımı malzeme, diğer malzemelerle oldukça zor elde edilen bir ses dağılımı sağladı.
Oditoryumun hareketli kısımları 80 ile 140 m² arasında bir alana sahip. Ağırlıkları ise parçaya göre 11’le 20 t arasında değişiyor. Her bir parça 3’le 5 m arasında hareket edebiliyor ve salon hacminin ihtiyaca göre adapte edilmesini sağlıyor. Böylece 8.200 m3’lük 1,85 saniyelik yankı süresine sahip bir hacim, 6.800 m3’lük 1,5 saniye yankı süresine sahip bir hacme dönüşebiliyor. Mekana soğurucu yüzeyler eklenerek 1,2 saniyelik yankı süresine ulaşılabiliyor. Böylece senfonik müzik için 1,85 saniye, opera için 1,6 saniye ve tiyatro için 1,2 saniye olan yankılanma sürelerinin hepsi aynı binada elde edilebiliyor.