İsviçre'nin Luzern kentindeki bu ev Gani Turunç ve Cedric Von Daniken tarafından tasarlandı.
Tarım arazileri ve meyve bahçelerini katederek ulaşılan proje alanı, Luzern’in küçük bir köyü olan Urswil’de bir dere kenarında.
Projenin önemli girdilerinden bir tanesi bu “dere”. Bir taraftan peyzajın bir parçası ve devamı olurken diğer taraftan olası su yükselmeleriyle tehdit unsuruna dönüşüyor. Bu duruma karşı önlem olarak giriş kotu arazi kotundan 1 m kadar yükseltiliyor. Bir “taban kütlesi” olarak ifade bulan bu yükseklik aynı zamanda iki kütleden oluşan konutun birleştirici unsuru oluyor.
Arazi formunda türeyen planimetre akıcı bir mekan dizgisi ile bölümlere ayrılıyor, mekanlar arasındaki sınırlar nerdeyse belirsiz, iç içe, girift bir hal alıyor. Sadece ıslak hacimlerin bulunduğu iki kapalı kütle bu mekan dizgesinde belirleyici rolü oynuyor, entim alanların oluşmasına katkı sağlıyor. Bu mekan sürekliliği galeri boşluğu ile dikeyde de çatıya kadar devam ettirildi. Çatı formu ise çevredeki geleneksel çatıları andırıyor.
Yapıda her şey olması gerektiği kadar, olması gereken yerde ne fazla ne eksik. Söz gelimi kütlelerin ayrışması, mahfuz girişi, arazi formundan türeyen akıcı planimetre, taşıyıcı perde duvarların sıvanmadan brüt beton olarak iç mekana yansıması…
Betonarme yapının ana taşıyıcı malzemesi olarak ön plana çıkıyor.
Perde duvarlar ve tavan sıvanmadan brüt beton olarak iç mekanlara yansırken tuglalar ince bir sıva ile kaplandı. Gri tonlu ahşap doğramalar ile iç mekan dokusu tamamlanıyor. Cephede ise yatay bir sıva dokusu kütlesel algıyı güçlendiriyor.