Diyarbakır Yenişehir Belediyesinin yeni binasının projesini belirlemek üzere 2005 yılında açılan ulusal mimari yarışma sonucunda kazanan ekip Uygur Mimarlık oldu.
Uygur Mimarlık, projeyi anlatıyor:
2012 yılına kadar olan gelişmeler sonucunda hem projenin içeriği hem de arsası belediye tarafından değiştirildi. Yeni arsaya ve yeni ihtiyaçlara göre yeniden kurgulanan proje 2016 yılında hizmete açıldı. Üç katlı kare planlı yapının tasarımında temel prensip, belediye binasının halkın evi olarak kullanımını sağlamak idi. Bunun için zemin katı eyvan formundan yorumlanarak yaratılmış avluda vatandaşların serbestçe dolaşabilecekleri sosyal alanlar yaratmak ana hedef oldu. Çapraz şekilde açılan zemin kattaki boşluğun Doğu tarafında çok amaçlı bir konferans salonu yer alırken vatandaşların günlük işlemlerinin yapıldığı belediye birimleri bu boşluğun batısında konumlandırıldı. Bu fonksiyonlar hem gölge hem de hava dolaşımını sağlayan galeri boşlukları ile zengin bir mekânsal deneyim yaratmakta, halkın burayı gün boyu diledikleri gibi kullanmalarını sağlamakta. Avludaki sığ havuz ise bu mekanın mikro-klimasına olumlu etki eden hem görsel hem de fonksiyonel bir eleman olarak tasarlandı.
Birinci katta aşağıdaki boşluğun izi galerilerle yukarı taşınırken; katlar arası görsel ilişki de kurulmuş oldu. Aynı zamanda bu boşluklar, sıcak iklimde hava sirkülasyonunu sağlayarak binanın serin tutulmasına da yardımcı olmakta.
En son katta konumlanan dairesel oturma planlı, etrafı camlarla çevrili, aydınlık meclis salonu, şeffaf ve katılımcı demokrasinin bir tezahürü olarak yapının ağırlık merkezini oluşturmakta. Bu salonu çepeçevre dolaşan koridorlardan ulaşılan ofislerde ise belediye çalışanları, başkan ve yardımcılarının çalışma odalarının yanı sıra yemekhane ve küçük toplantı salonu yer almakta.
Cephelerde yer alan ofislerin dış yüzeyine güneş kontrolü için binaya karakterini veren dikey güneş kırıcılar yerleştirilmiş, bu sayede bölgenin sıcak koşullarında düşük enerji sarfiyatı ile kolay iklimlendirilen bir yapı elde edilmiş oldu.
Yapının cephesinde kullanılan çekiçlenmiş Marmara mermeri, sert gelen güneş ışınlarını yansıtırken, yumuşak görünümlü dokusu ile tüm binayı sarar. Zeminlerde ise yerel Diyarbakır bazaltı kullanıldı. İç mekanda ise brüt beton, cam, ahşabın ve bazaltın uyumlu beraberlikleri, katlar arasındaki boşluklardan sızan güneş ışınları sayesinde günün her saati değişen ışık oyunlarına fon oluşturur.
5 yorum
.Planlardaki o açının etkisini fotoğraflada göremedim. Havuz hariç. Uygulama ise çok iyi olmuş.
Yarışma projesi ile de karşılaştırabilse idik, çok iyi olurdu.
Faruk Bey,
Arkitera.com’un eski versiyonunda yarışma projesi halini yayınlamıştık
https://goo.gl/h66fsE
Rica ederim.
Aynı anda bulunabilir olması iyi oldu. Çok sağ olun.
Yarışmayı bilmiyordum, projeyi inceleyince Uygur mimarlığın okul projelerine benziyor diyecektim ki Uygur mimarlığa aitmiş proje… tabi hangisi daha önce tasarlanmış bilmiyorum fakat işlevleri farklı olan yapıların bu derece benzemesi pek hoş değil.