Yalın Mimarlık tarafından tasarlanan yapı Eceabat'ın güneyinde milli park sınırında yapılması planlanan bir konaklama tesisini içeriyor.
Yapı, programı yaklaşık 700 yatak kapasiteli ve daha çok Türkiye’nin çeşitli illerinden Çanakkale şehitliklerini ziyaret etmek için gelecek farklı yaş gruplarından genç, çocuk ziyaretçiler için planlandı.
Programın büyüklüğü, Eceabat ölçeği ve Milli Park, Çanakkale Boğazı, deniz ilişkisi gözetilerek parçalı ve farklı fragmanlardan oluşan bir yapı oluşturma yolu benimsendi.
Alanın önünde geçmesi planlanan karayoluna mesafe koyarak büyük bir park, yeşil alan oluşturuldu. Böylece yapı önünde çözülmesi önerilen otobüs parkları yapının güney kısmında çözümlenerek 25 m genişliğinde 130 m uzunluğunda yapı boşlukları ve iç sokak ile ilişkili bir park elde edilmiş oldu.
Yapı yayılı bir giriş katı, giriş katı işlevlerini birbirine bağlayan bir iç sokak ve bu iç sokak ile ilişkili birbirinden hem bağımsız hem bağımlı çalışabilecek 4 yatak bloğundan oluşturuldu.
Tasarımın ilk aşamasından itibaren tartışma konusu olan ve son dönem ülke mimarlığını bir noktada çıkmaza sürükleyen “mimarlık mirası olarak Osmanlı” teması bu yapı için de süreç boyunca geçerli bir tartışma oldu. Geçmiş bir yapı dilini taklit etmeden, kurulum ve yaşantı düşüncesini mimari düşünceye entegre edilip edilemeyeceği bu tasarımın en çetin problemlerinden biriydi.
Mimari bölgelerin işlevsel dillerini ziyaretçilere, kullanıcılara aktarabilecek gerçek bir kurgu üretmek ve bunu hem yer ile hem de tarihi bir referansa bağlı kalarak tariflemek neredeyse imkansız bir mimarlığı işaret ediyor!!
Mimarlıkta tarihselciliği günümüz dünyasında nereye koyarız? Ona karşı nasıl bir tavır sergileriz? Dışlar mıyız? Öğrenir miyiz? Yoksa tamamen benimser miyiz??…
Proje kapsamında üretilen kurgu ağırlık – hafiflik zemine oturma, taşıma-taşınma prensiplerini ifade edebilecek bir dil kurmak üzerine gelişti. Bu kurgu doğası gereği mimarlığın yüzyıllar içinde hem Anadolu coğrafyasında hem farklı coğrafyalarda benimsediği, geliştirdiği prensiplerin kullanımını da beraberinde getirdi. Değişen, ölçek ve teknolojiydi elbette. Ölçek ve teknolojinin de bu referansın içinden okunabileceği tutarlı bir durum üretebilmek tasarımın temel hedefi oldu.