Buket Demir, Hilal Yılmaztürk, Merve Akça ekibinin, Uni.xyz tarafından düzenlenen The Oasis Cultural Center yarışması için önerdikleri The Slit projesi "editörün seçimi" arasında yer aldı.
Unı.xyz tarafından düzenlenen The Oasis Cultural Center yarışmasına Gazi Üniversitesi StudioThinkImagine atölyesinin Seç&Yarış teması kapsamında katıldık.
Fas, Afrika kıtasının kuzeybatı ucunda yer alır. Fas nüfusunun büyük bölümü Berberi ve Araplardan oluşmaktadır. Marakeş, Fas’ın orta kısmında bulunur ve ‘Kırmızı Şehir’ olarak da bilinir. Marakeş, birçok farklı kültüre ev sahipliği yapmaktadır ve doğu ile batı arasında bir kavşak niteliğindedir. Tasarımın yapılacağı arazi, Marakeş şehrinden 40 km uzaklıkta bulunan Agafay Çölü’ndeki Lalla Takerkoust Gölü yakınındadır.
Tasarım önerisi getirilirken, tarihi bir dokuya sahip olan Marakeş’in dar ve kıvrımlı sokakları incelenmiştir. Şehre bakıldığında sokaklarında var olan bu darlık, yapılar arasında bir yarık olarak algılanmış ve proje için de ‘yarık’ fikrini doğurmuştur. Tasarımda, ziyaretçileri 3 farklı yarıktan içeriye alarak oluşturulan vahaya ulaştırmak amaçlanmıştır. Bu yarıklar, hem Marakeş’in iklim koşullarına uyum sağlayan hem de kültürü yansıtan dar geçitlerdir. Verilen arazide var olan yeşil korunmuştur ve vaziyetteki açık alanlarda oluşturulan yolların etrafında yeşili kullanarak yarık fikri devam ettirilmiştir. Vaha, çölde beklenilmedik bir şekilde su ve yeşilin var olmasıdır. Tasarımda da vaha içinde vaha oluşturulmak istenmiştir. Vaha tanımındaki bu beklenilmedik bir şekilde oluşma durumu, kullanıcıların yarıklardan geçerek beklenilmedik bir şekilde kültür merkezi içerisindeki vahaya ulaşmaları şeklinde tasarıma yansımıştır. Ulaşılan bu vaha; Marakeş kültüründeki geleneksel avlu tasarımına vaha yorumu getirilerek oraya özgü yeşillikler ve su ile birlikte deneyimlenecek mekanlarla çölde bir konfor alanı sağlayacaktır.
Tasarımda Marakeş tarihine ve dokusuna referans veren desenler, renkler ve malzeme kullanımı yerel değerlerin sürekliliğini sağlamaktadır. Proje alanı, çöl sıcaklıklarına ve yüksek nem oranına sahip olduğu için, duvarlarda yerel bir malzeme olan sıkıştırılmış toprak panel kullanılmıştır. Bu sayede, düşük enerji sarfiyatı ve daha az atık oluşması amaçlanmıştır. Çevre dostu, güçlü ve estetik bir malzeme olan sıkıştırılmış toprak kullanımı tasarımda ‘yarıktan’ başlayarak insanı içeriye davet eder. Bu durum tasarımda, dokunsal bir his oluşturarak farklı bir deneyim sunar. Strüktürde, Marakeş’te yaygın olarak kullanılan bir diğer malzeme olan ahşap kullanılmıştır. Tavanlarda modernize edilmiş islami motifler kullanılmıştır. Örtüde ise çölün dokusuna uygun olarak kumlu sıva kullanılmıştır. Bu malzeme kumla bütünleşerek yakın çevre ile bir bütünlük oluşturmuştur.
Projede çevreye duyarlı, minimum enerji tüketimi olan yapı tasarımı hedeflenmiştir. Geleneksel yapı malzemesi olarak kullanılan sürdürülebilir malzemeler olan sıkıştırılmış toprak ve geri kazanılmış ahşap modern yorumla kullanılmıştır. Rüzgar, güneş enerjisi ve su gibi doğal kaynaklar projede enerji ve mikroklimatik ortam sağlamak amacıyla değerlendirilmiştir. Gölden vahaya sağlanan su ve hakim rüzgar yönüne göre tasarlanmış örtüler ile içeri alınan rüzgar mikroklimatik ortam oluşmasını sağlamaktadır. Vahanın üzerini kapatan örtü güneş koruması sağlarken, yürüyüş yollarını tanımlayan örtü güneş panelleri ile projeye enerji sağlamıştır.
Proje Buket DEMİR, Hilal YILMAZTÜRK ve Merve AKÇA tarafından; sevgili Gazi Üniversitesi, Mimarlık bölümü, Atölye Düşle Düşün proje yürütücülerinin destekleri ile yürütülmüştür. Proje ekibi olarak, hocalarımızın bu süreçte verdikleri destek ve ilgi için teşekkürlerimizi sunarız.