Deer Architects'in tasarladığı ERKE Green Academy ARKIV Seçkileri 2013'te yer alıyor.
Proje, Çamlıca/Kısıklı’da bulunan 400 m2 inşaat alanına sahip 4 katlı, mimari değeri oldukça tartışmalı 1980’lerde inşa edilmiş mevcut bir yapının çağdaş bir mimarlık anlayışı ile farkındalık yaratacak ve aynı zamanda en üst seviyedeki yeşil bina sertifikalarına hak kazanacak bir şekilde renove edilmesidir. Bina, arazide kuzey güney aksına oturmakta ve yakın çevre olarak en önemli unsur, güney cephesinin karşısında yer alan koru manzarasıdır. Diğer yapılaşmalara bakıldığında, villa konut siteleri, restore edilmiş eski yapılar ve bunlar ile iç içe geçmiş apartmanların bulunduğu, birbirinden oldukça farklı yaklaşımları barındıran bir çevre söz konudur.
Bu yapı ve çevre üzerinden projeyi mimari yaklaşım, buna bağlı mimari çözümler ve kullanılan malzeme ve teknolojiler olarak ele alınması daha açıklayıcı olacaktır. En öncelikli mimari yaklaşım, yeşil bina kriterleri için de büyük önem taşıyan, mevcut yapıların mümkün olan maksimum oranda korunabilmesi prensibi olmuştur. Dolayısıyla konsepte yön veren en belirleyici unsur yine bu mevcut binanın kendisi olmuştur.
Bundan yola çıkaraktan ana tasarım kriteri, mevcut yapıda yalnızca sağlıklaştırma için ihtiyaç duyulan müdahaleleri yaparaktan bu yapıya monolit bir kabuk giydirmek suretiyle çağdaş ve radikal bir mimari kütle elde etmek olmuştur.
Bu kabuk 3 aşamadan oluşmakta; yapıya kimliğini kazandıran, cephe ve çatıda bir bütünsellik içinde devam eden antrasit renginde çinko kaplama, ön cephede (güney cephesi) hem tasarım olaraktan koyu kütleye zıtlık oluşturacak hem de gölgelik olarak kullanılacak beyaz mesh kaplama, ve bir baca etkisi ile doğal havalandırmayı sağlayacak ana giriş kapısının bulunduğu cam tüp. Bunu sağlamak amacıyla yapılan müdahaleler; sağlıksız çatının sökülmesi ve yerine çelik çatı uygulanması, güney aksındaki koru manzarası için bu cephede maksimum deliklerin açılması, doğu-batı cephelerinde mimari kaygı ve günışığından en üst seviyede yararlanacak şekilde pencerelerin yeniden oluşturulması ile sınırlı kalmıştır. Bu sayede yeni kabuk içinde kalan mevcut bina yüzde 60 oranında korunmuştur. Projede katlar fonksiyonlara göre ayrılmıştır. Çatı katında eğitimlerin verileceği seminer odası, bunun altındaki Zemin ve 1. Katta açık ofis alanları ve yönetici ofisleri bulunmaktadır. Bodrum Kat ise çok amaçlı kullanıma yönelik toplantı odaları, ofis alanı, mutfak/dinlenme alanı ve otopark olarak tasarlanmıştır. Bina kütlesi dışında kalan dinlenme ve otopark alanlarının üstüne yeşil çatı uygulaması yapılmış, yine bu yeşil çatı içinde bulunan ışıklık ile bodrum katta en karanlık noktalara günışığını taşımak mümkün olmuştur.
Kullanılan malzemelerin en belirleyici olanı şüphesiz projeye karakterini veren, cephe ve çatıda devamlılık gösteren çinko kaplama olmuştur. Çinko uygulanmasının en öncelikli sebebi, mimari olarak arzulanan cephe-çatı tek malzeme konseptine uyabilen doğal ve çevreci bir malzeme olmasıdır. Bununla birlikte antrasit renginin seçilmesi, gerek mimari konseptteki kütlesel yaklaşım ve zıtlıkların daha kuvvetli bir biçimde vurgulama düşüncesi, gerekse soğutmaya nazaran daha yüksek maliyetli ve uzun süreli olan ısıtma giderlerinden tasarruf etmeye yönelik bir seçim olmuştur. Yeşil bina kriterlerinde önemli bir yer tutan çatı tasarımı konusunda projede, ana kütlede bulunan beşik çatının yüzde 60’lık kısmında elektrik üreten PV paneller, yüzde 10’luk kısmında günışığını almamıza imkan veren çatı pencereleri kullanılmış, çatının yalnızca yüzde 30’luk bölümünde kaplama malzemesi olarak çinko kullanılmıştır.
Buna ek olaraktan, bina girişi olarak kullanılan cam tüp ve güney cephesindeki beyaz mesh, mimari konsept ve pasif strateji çözümlerinin bir arada uygulanmasına yönelik tasarımda yer almıştır.
Projenin ilerleyen aşamalarında ve malzeme seçimlerinde, hem yeşil bina kriterlerine hem de mimari konsepte en uygun tercihler yapılmış ve uygulanmıştır. Bu seçimlerin doğru tasarım kriterleri ile en üst düzeyde verimli olması sağlanmış ve binanın gerek enerji tasarrufu gerekse kullanıcı konforu olarak üst seviyede olması hedeflenmiştir.
Sonuç olarak bu proje ile, çevremizdeki sayısız sağlıksız, verimsiz ve tartışmalı yapılaşmanın bir örneğinin, çağdaş, radikal ve en ileri yeşil bina kriterlerini sağlayabilecek bir tasarım ile yeni bir kimlik kazanması sağlanmıştır.